08-03-2012
|
#5
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Altı - Yedi Eylül Olayları
“6-7 Eylül”e Tanıklık Edenlerden  

“Çok, çok fena O zaman ben evliydim, 2 yaşındaydı Lula (Sarıyer) Yenimahalle’de yazlıktaydık İstanbul’dan haber geldi, Beyoğlu yanıyor Saat sekiz, sekiz buçuk filan Taş dolu bir kamyon geldi Kamyonun içinden 10-15 kişi çıktı, ilk evvela gazinoyu kırdılar, bir şey bırakmadılar Bir araya toplandık, zangoç vardı, karısı ve oğluyla; papaz vardı kızları ve karısıyla beraber Başladılar dışarıdan camları kırmaya, taş atmaya Aman napalım derken artık karanlık da oldu Arka taraftan bir Türk ailesi oturuyordu, biliyordu o ne olacağını Hemen papazın kızlarını aldılar, pencereden Ben Lula’yı şiltenin altına koydum, çocuğu öldürecekler Taşlar yağmur gibi geliyor Evin kapısına geldiler Onu da tekmeyle kırdılar Babam hiç zaman kaybetmeden oda kapısını açtı Türkçe’yi Türk gibi konuşuyordu babam ‘Kırıyoruz’ dedi, ‘Kıbrıs için Helal olsun, vatana helal olsun’ dedi, gelenler ‘Beni, karımı, kızlarımı, öldürün’ dedi babam ‘Yok, öldürmeye iznimiz yok’ dediler, ‘kırmaya iznimiz var ’ İsmini sordular, ‘Kemal’ dedi babam ‘Af edersin, Kemal ağabey’ deyip gittiler Bakkala gittiler, bakkal da diyor ki ‘Hangi Kemal? Bu Koço’dur, Rumdur ’ Tekrar geri geldiler Radyo ve buzdolabını pencereden aşağı attılar Yataklar, elbiseler, gardırobun içinde hiçbir şey kalmadı Yani biz kaldık Titriyorduk, ‘kırın’ diyordu babam, ne yapsın, ‘kırın, atın, helal olsun, atın!’ Kırdılar, vurdular, gittiler Geceyi nasıl geçireceğiz? Papazın kızlarını istediler, ‘Burada yoklar’ dedik Papazı aldılar, bir motosikletin üstüne bağladılar, yol boyunca çektiler ” Aynı saatlerde, F S ’nin kocası bir an önce ailesinin yanına gelmek üzere Sirkeci’den yola çıkar “O akşam kocam işteydi Saat üçte geldi; Sirkeci’den, Yenimahalle’ye yayan geldi O da kırıp yırtıp da geliyordu, ne yapsın Kırmayan, yıkmayan gâvurdur, diye düşünüyorlardı ”  
|
|
|