Yalnız Mesajı Göster

İstanbul’Un Uğursuz Ağacı | Kanlı Çınar

Eski 08-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İstanbul’Un Uğursuz Ağacı | Kanlı Çınar



İstanbul’un Uğursuz Ağacı

Kanlı Çınar







İstanbul’un meşhur ağaçlarından birisi de Sultanahmed meydanında ki büyük çınardı Kanlı çınar da denilen bu uğursuz ağaç pek çok dehşetli hadiseye şahit olmuştur Bunların en ibretli ve vahametlilerinden birisi Sultan İbrahim devrinde yaşanandır

1648’de Sultan İbrahimi tahtan indirmek üzere ayaklanan serkeş Yeniçeri güruhu önce Sadrazam Ahmed Paşa’nın konağını bastı Paşa’yı buradan alarak ihtilale destek veren Vezir Sofu Mehmed Paşa’nın konağına götürdüler Sadrazam ne kadar istiğfar ettiyse de yakasını kurtaramadı Konağın merdivenlerinden inerken bir koluna cellat Kara Ali diğerine Börekçi Mustafa girince vaziyeti anladı İki cellat sadrazamı konağın mahzenine indirerek bir yumruk da yere yıktılar ve kemendi boynuna atarak iki taraftan asıldılar Az sonra padişahtan sonra imparatorluk da ki en güçlü fanî ruhunu teslim etmişti







Tasvir: Sultan Osman'ın katli,
(Aynı zihniyet bir kaç on yıl önce de sultan Osmanı katletmişti)



Ahmed Paşanın cesedi bir beygire yüklenip Atmeydanına (Sultanahmed) getirilerek meşur çınarın altına bırakıldı Ertesi gün Yeniçeri kılığındaki bir serkeş “insan yağı mafsal ağrılarına iyi gelür” diyerek çınarın altındaki ölü sadrazamın cesedini parça parça edip zorla beşer onar akçeye halka satmağa başladı Ancak akşama doğru cesedin kalan parçaları gömülebildi

Ahmed Paşa bundan sonra hezarpare (bin parça) diye yâd edilir olmuştur

1655 sensinde ulufelerinin mağşuş akçe ( Kalp para) ile ödenmesi ve Girid seferinden dönen bir kısım yeniçerilerin paralarını alamamaları İstanbul da yeni bir isyanı patlattı

Asker ve gayrimemnun halktan bir kısım sarayın önünde toplanarak naralar attılar Padişaha kendilerine teslimini istedikleri zevatın isimlerini yazdıkları defteri gönderdiler İhtilal’ın büyük vahametiyle geldiğini gören padişah IV Mehmed defterde yazılı memurları asilere teslime mecbur kaldı Asiler, teslim aldıkları kişileri hemen orada parça parça ettiler Cesetlerini Atmeydanına götürerek meşhur çınarın dallarına astılar Cesetlerin asılı başları günlerce bu ağacın dallarında sallandı Halk bu feci manzaradan dehşete düştü

İstanbullular bu ağaçta şahit oldukları kanlı manzaralar dolayısıyla ağaca kanlı çınar dediler Zamanla eski doğu mitolojisinde geçen vakvak ağacı ile özdeşleştirdiler Mitoloji de ki ağacın meyveleri insan kafasıydı ve güneşte sallandıkça olgunlaşırdı Mitolojik bu cehennem bitkisine atfen kanlı çınara da şecere-i vakvak denildi ( 1648’de ki olaya Vaka-i vakvakiye denilmesi bundan hareketledir)







Tasvir: Meyveleri İnsan olan mitolojik vakvak ağacı



Bütün bu yaşananlar mucibince, İstanbullu bir şair ağaçta ki hadisatı şöyle nazmetmekteydi;

Gûşu merihe erüp tantana-i cah ü celâl

Lerzenâk etti bu kavga güh u âfâkı

Oldu mahmur nice mest-i müdâm-ı devlet

Câm-ı ikbale ne tarh etti bilinmez Sâkî

Bağban-ı felek gine güzârı seyret

At Meydanına dikti secere-i vakvakı

Günümüz Türkçesiyle açıklaması;

İtibar ve makam sahiplerinin tantanası merihe erişti

Bu kavganın pisliği semayı titretti

devlet ayyaşlarının çoğu mahmur , (sersem ) oldu (iflas olmaz derecede)

Saki kim bilir yücelik kadehini ne kadar çok paylaştırdı, bilinmez

Ey semanın bağcısı yine seyret bu gezintiyi

O bağcı ki atmeydanına vakvak ağacını dikti (adalet yerini bulsun diye)


Kaynak:Tarih ve Medeniyet










Alıntı Yaparak Cevapla