Konu
:
Neyzen Tevfik | 1879-1953
Yalnız Mesajı Göster
Neyzen Tevfik | 1879-1953
08-03-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Neyzen Tevfik | 1879-1953
Neyzen
Tevfik (1879
-
1953
)
24 Mart 1879’da Bodrum’da doğan Neyzen Tevfik’in asıl adı Tevfik Kolaylı’dır
Babasının memleketi Bafra'nın Kolay nahiyesi olduğu için soyadı kanunuyla "Kolaylı" soyadını almış
Babası Rüştiye Mektebi muallimi Hasan Fehmi Bey, Annesi Emine Hanım’dır
Kendine özgü yergileri ve yaşam biçimiyle adını duyuran Neyzen Tevfik babasının görevli bulunduğu Urla kasabasında usta bir neyzen olan Berber Kâzım'la tanıştı ve ondan ney dersleri almaya başladı
Aynı günlerde de ilk sar'a nöbetini geçirdi
B
u arada okulu bırakan Neyzan Tevfik’i babası yatılı olarak
“İzmir İdadisi”
ne yazdırdı
Ancak sar’a nöbetlerinin yeniden başlaması üzerine okulu tamamen bıraktı
Ney’e duyduğu derin sevgiyle İzmir Mevlevihanesi’ne girdi
Neyzen TevfikTevfik Nevzat Ruhi Baba ve Şair Eşref gibi pek çok ünlü isimle ile tanıştı ve onlardan Türkçe'nin yanı sıra Arapça ve Farsça dersleri aldı
Şair Eşref yalnızca dostu ve hocası olarak kalmayarak ona hicvin kapılarını da açtı
İlk şiiri bu günlerde 13 Mart 1898'de
“Muktebes”
burada Tokadizade Şekip dergisinde yayımlandı
1898
yılında babası medrese öğrenimi için Neyzen’i İstanbul'a gönderdi ve Fethiye Medresesi'ne yerleştirdi
Ama Neyzen Tevfik zamanını daha çok Galata ve Yenikapı Mevlevihanelerinde geçirdi
Bu arada Mehmet Akif Ersoy'la tanıştı ve Mehmet Akif dönemin seçkin müzisyen ve edebiyatçıları ile tanışmasını sağladı
1901 yılında medrese giyimi olan cüppe ve şalvar yerine Akif'in verdiği setre pantolonu giymesi akşamları medrese dışında kalması ileri-geri konuşmalara yol açınca Fethiye Medresesi'nden ayrıldı
Önce Fatih'teki Şekerci Hanı'na sonra da Çukurçeşme'deki Ali Bey Hanı'na yerleşti
Bu arada babasını tanıyan ve daha sonra Şeyhülislam da olan Musa Kazım Efendi onu kendi derslerine kabul etti
O
nun sayesinde Neyzen Tevfik Ahmet Mithat Efendi Muallim Naci Şair Şeyh Vasfi gibi edebiyatçılarla tanıştı
Mehmet Akif'le dostluğu süren Neyzen Mehmet Akif'e ney öğretti; Mehmet Akif de Neyzen'e Arapça Farsça ve Fransızca öğretti
Dost çevresi içinde artık İbnülemin Mahmut Kemal Tevfik Fikret Uşakizade Halit Ziya Ahmet Rasim Tanburi Cemil Hacı Arif Bey Yunus Nadi de vardı
1900
yılında gramofon ticaretini ilk yapanlardan Gülistan Plâk Mağazası sahibi Hâfız Âşir Bey'le bir plâk doldurma girişimi oldu
Neyzen aşırı içkili olduğu için güçlükle doldurulan plâklar yine de basılıp piyasaya verildi
1949'
da yayımlanan Azâb-ı Mukaddes'e yazdığı önsözde belirttiğine göre
"yüze yakın plâk"
doldurmuştur
Ö
te yandan istibdata karşı olan gençlerle Sirkecideki İstasyon Gazinosu ve Güneş Kıraathanesi'nde bir araya gelir; yurt sorunlarına ilişkin ve istibdat karşıtı konuşmalar yaparlardı
Güneş Kıraathanesi'ne gelip gidenlerden Ziya Şakir bir gün sözü Eşref'ten açıp Jön Türk hareketinin önderlerinden Ahmet Rıza'ya getirerek Neyzen Tevfik'i konuşturdu ve tüm düşüncelerini öğrendi ardından da ihbar etti
Gözaltına alınan Neyzen sıkıntı dolu bir sorgulamadan geçirildi
Bu arada daha önce tam otuz beş kez jurnal edilmiş olduğunu öğrendi
On beş gün sonra da serbest bırakıldı
S
erbest kaldıktan sonra kendisini Beyoğlu meyhanelerine attı
Bu esnada Sütlüce Bektaşi Tekkesi'ne devam ederek Şeyh Mümin Baba'dan nasip aldı
Siyasi baskının artmasından sonra yurt dışına gitmeye karar verdi ve 1902 yılında Mısır'a gitti
N
eyzen Tevfik'in Mısır'da geçen yıllarına ilişkin olarak gerçekle gerçek olmayanı birbirinden ayırmak neredeyse imkansız
Ama geçimini neyi ile sağladığını ve hicvetmeye devam ettiği biliniyor
Mısır’da bir arkadaşı ile Neyzenler Kahvehanesi açıp işletti
Özbekiye Saz Bahçesi'nde çalarken plâk da doldurdu
Jön Türklerle ilişkili bir dost toplantısında sarhoşlukla tabancasını ateşlediği ve duruşmada yargıca "haksızlık yapıyorsunuz" dediği için altı ay hapse mahkûm edildi
Ancak yaptığı itiraz kabul edildiği için bir buçuk ay yattıktan sonra özgürlüğüne kavuştu
Bu arada Feride adlı Lübnanlı bir kadınla iki ay birlikte yaşadı
II
Abdülhamit
için yazdığı
"Abdülhamid'in Ağzından Bir Nutk-ı Hümâyun"
adlı hicvini İstanbul Kıraathanesi'nde okuyunca tutuklanmak istendi fakat çevrenin işe karışması ile kurtuldu
"Türk Aydınlarının Mısır Hidivi Hakkındaki Düşünceleridir" başlığı ile gazetelerde yayımlanan yazı nedeniyle hakkında tutuklama kararı verildi
Kurtulmak için de "Kaygusuz Sultan" adlı bektaşi tekkesine sığındı
II
Meşrutiyet
'in ilânıyla Mısır'dan ayrıldı ve İzmir'e döndü
Daha sonra da İstanbul’a geçti
Çemberlitaş'ta bir han odasına yerleşen Neyzen Tevfik seyretmek için gittiği ve Ferah Tiyatrosu'nda sergilenen
"Sabah-ı Hürriyet"
adlı oyunun İttihat ve Terakki'ce yasaklanması üzerine yaptığı konuşma yüzünden tutuklandı
Ardından kısa bir süre sonra da serbest bırakıldı
N
eyzen
Tevfik
1910 yılında "sarıklı bir zâtın kızı olan Cemile hanımla" kardeşinin ve babasının karşı çıkmasına karşın annesinin ısrarı ile evlendi ve bir kızı oldu
Ancak yürümeyen evliliği kızı Leman henüz üç aylıkken kayınbabasının eşini alıp götürmesiyle son buldu
Tevfik
herhangi bir meseleden dolayı Muhtar Paşa ile kavga etti ve askerden çıkarıldı
Daha sonra dönemin Harbiye Nazırı Enver Paşa'nın yalısında Mehter takımının verdiği konseri izleyen Almanya'nın Romanya'daki Kuvvet komutanının ilgisini çekti
Bazı kaynaklarda da onun çağrılısı olarak Romanya'ya gittiği yazılır
Romanya'da piyano eşliğinde konser verdi
1919
yılında ilk kitabı
“Hiç”
i yayınlandı
1923
yılında Ankara'ya gitti ve kardeşi Şefik Kolaylı'nın yanında 4-5 ay kaldı
Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı ve Mustafa Kemal'i yücelten şiirler yazdı bu sırada
1924
yılında arkadaşı Hasan Sâit Çelebi'nin de yardımları ile yazdıklarını “Azâb-ı Mukaddes” adı altında forma forma yayımlamaya kalkıştı ancak girişim başarılı olmadı ve iki formadan sonra noktalandı
1926
yılında Atatürk'le tanışan Neyzen Tevfik 1927 yılında sa'ra nöbetleri ve alkol yüzünden artık sık sık gideceği Toptaşı Tımarhanesi ve Zeynep Kâmil Hastanesi'nde tedavi görmeye başladı
1928
yılında eski dostu Mehmet Akif'i görmek için tekrar Mısır'a gitti ve bir yıla yakın bir süre yanında kaldı
1930
’lu yıllarda ekonomik destek olsun diye Vali ve Belediye Reisi Muhiddin Üstündağ'ın girişimi ile Konservatuvar'da görevlendirildi
1940
’lı yıllarda doktoru olduğu kadar dostları da olan Mazhar Osman ve Rahmi Duman'ın aracılığı ve Valiliğin oluru ile Bakırköy Akıl Hastahanesi'nin 21 nolu koğuşu ona ayrıldı
İstediği zaman gelir yatar dinlenir ve çıkar giderdi
Rahmi Duman Neyzen Tevfik'le ilgili şunları yazmış;
"Onu yakinen tanımak mazhariyetine 1932’de erdim
O tarihte genç bir asistan olarak Bakırköy Akıl Hastahanesi'ndeki 18 numaralı serviste (ehline) açmış olduğu şiir ve felsefe kürsüsünün hevesli ve usanmak yılmak bilmeyen bir talebesi olmuştum
"
9 Mart 1946'da
basın yararına düzenlenen bir konserde ney çaldı ve yaptığı taksimlerle izleyicileri büyüledi
1949
yılındadostlarından İhsan Ada Neyzen Tevfik'in eserlerini onun gözetimi altında
“Azâb-ı Mukaddes”
adı ile kitaplaştırdı
1951
yılında
“Onu Affettim”
adlı bir filmde önemli bir rolde gözüken Neyzen Tevfik
“Ağlayan Şarkı”
adlı bir başka filmde ise Suzan Yakar'la oynadı
1952
yılında arkadaşlarının ısrarı ile Şehir Komedi Tiyatrosu'nda jübilesini yaptı
1930'larda İstanbul Belediye'sinin bağladığı yardım aylığını saymazsak Neyzen'in düzenli bir geliri hiç olmadı
Neyzen Tevfik'in söylenceleşen
yaşamı 28 Ocak 1953'de son buldu
Cenaze namazı Beşiktaş'ta Sinan Paşa Camii'nde kılındı
Caminin avlusundan taşan kalabalık; ana caddeleri, kahveleri, yolun karşısında ki Barbaros Bulvarını doldurdu
Memurların, profesörlerin, ileri gelenlerin yanı sıra kılıklarına çeki düzen vermeye çalışmış sarhoşlar, sokak serserileri ve bin bir çeşit insan bir arada uğurladılar Neyzen'i bilinmeyene
Kim bilir belki de hiçlikten hepliğe…
"
D
inleyen her zerreye bir hitabim var benim
K
ainat isminde hiçten bir kitabim var benim
Y
a hitabimdan okursun ya kitabimdan beni,
Y
azdigim efsanede on alti bâbim var benim!
H
eyetimde müteffik magrible masrik,veche yok,
G
ayr-i mer'i zerrede bin aftabim var benim!"
Neyzen Tevfik Saba Taksim
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul