Yalnız Mesajı Göster

Alp Er Tunga Kimdir ? Alp Er Tunga Sagusu (Türkçe)

Eski 08-03-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Alp Er Tunga Kimdir ? Alp Er Tunga Sagusu (Türkçe)



Alp Er Tunga Sagusu (Türkçe)

İslamlık'tan önceki dönemde sagu, "ağıt" (yas şiiri) anlamına gelirdi Alp Er Tunga sagusu, İranlı Firdevsi'nin "Şehname" adlı destanında Efrasiyab adıyla anılan ve İÖ624'te Türk-İran savaşları sırasında Keyhüsrev tarafından aldatılarak öldürtülen Alp Er Tunga (Buku ya da Buka Han) için yakılan ağıttır Alp Er Tunga'nın Türkler arasında çok sevilen bir hükümdar olduğu anlaşılmaktadır

Alp Er Tunga sagusu yazıya ilk kez XI yüzyılda Kaşgarlı Mahmud'un Divanü Lugat'it - Türk adlı yapıtında, Kaşgar Türkçesiyle geçirilmiştir; dörtlükler bu yapıtın çeşitli yerlerinde dağınık olarak bulunmaktadır Dörtlüklerin sıralanışı, bir çok kaynakta farklı farklıdır Sagu, aslında sözlü yazın döneminin ürünüdür

Sagu, Alp Er Tunga'nın ölümünün yarattığı duygu ve düşünceleri, belirgin bir plan çerçevesinde anlatıyor:

Birinci dörtlükte, hükümdarın zamansız ölümünün verdiği şaşkınlık anlatılırken, dolaylı olarak onun büyüklüğüne de değinilmektedir

İkinci dörtlükte, feleğin bu beylerin beyini tuzağa düşürdüğü, feleğin tuzağından Alp Er Tuna'nın bile kaçamadığı belirtiliyor bu dörtlükte ölümün karşısındaki umarsızlık, yazgıcı biçimde ele alınmıştır

Üçüncü ve dördüncü dörtlüklerde, yiğit hükümdarın ölümünün beylerde yarattığı etki betimlenmektedir Onlar Alp Er Tuna'nın ölümüyle öndersiz kalmışlardır; şaşkındırlar

Beşinci, altıncı ve yedinci dörtlüklerde, ozan yeniden yazgıyı kargışlamakta; zamanın bozulduğunu, erdemin azaldığını, hep yiğitlerin öldüğünü vurgulamaktadır

Sekizinci dörtlükte yazgıcı bir bakış açısıyla, zamanın kötülüğü ve bu kötülüğün önlenemezliği konusunda hikmet yürütülmektedir

Son dörtlükteyse, ağıtı söyleyen ozanın kendi duyguları iletilmektedir: Bu kişi gönlünün yandığından, duyduğu acı nedeniyle yetmiş yaş birden yaşlandığından söz etmekte, o yiğidin sağ olduğu geçmiş günleri özlemle anmaktadır

Anlaşıldığına göre bu sagu, Alp Er Tuna'nın cenaze töreninde söylenmiş ağıtlardan biridir Eski Türklerde büyük bir kişinin ölümü ve gömülme töreni, kendisine özgü toplantılara yol açardı Bu törenlerde yas türküleri, ağıtlar söyleyen bir çok sanatçı bulunur, ölenin yiğitliklerini, erdemlerini, iyiliklerini sayıp döken ağıtlar okurlardı Bu saguda ölenin özellikleri yanı sıra, ölüm olgusunun kalanlarda uyandırdığı duygulanımlar da anlatılmıştır Saguda görülen anlatım yetkinliğini eski Türklerin sözlü yazınlarındaki gelişmişlik ve dilin kazandığı işleklikle açıklayabiliriz Bu saguda da, güçlü bir içtenlik ve duygusallığın yanı sıra, yetkin bir anlatım düzeyi de görülmektedir


Kaynak:Kemal BEK - Eski Türk Yazını, Donkişot Yayınları, İstanbul 2004, Sayfa 57

Kaşgarlı Mahmud -Türkistan



Alp er tunga öldi mü?
İsız ajun kaldı mu?
Ödlek öçin aldı mu?
Emdi yürek yırtılur
Ödlek yarağ közetti
Oğrun tuzağ uzattı
Begler begin azıttı
Kaçsa kah kurtulur?
Begler atın urgurup
Kadgu anı turgurup
Mmengzi yüzi sargarup
Korkum angar türtülür
Uluşıp eren börleyü
Yırtıp yaka urlayu
Sıkrıp üni yırlayu
Sığtap közi örtülür
Könglüm için ötedi
Yitmiş yaşıg kartadı
Kiçmiş ödig irtedi
Tün kün kiçip irtelür



Bugünki Türkçe İle,

Alp Er Tunga Öldü mü?
Kötü dünya kaldı mı?
Felek öcünü aldı mı?
Şimdi yürek yırtılır
Feleğin silahı hazır
Gizli tuzak kurdurur
Beyler beyini vurdurur
Kaçsa nasıl kurtulur?
Beyler atlarını yorup
Kaygıdan çaresiz durup
Beti benzi sararıp
Sarı safrana döndüler
Erler kurt gibi hıçkırdı
Yaka bağır yırtıp durdu
Acı ağıtlar çığırdı
Yaş akar gözler kurur
Gönlüm içinden yandı
Geçmiş zamanı andı
Geçen günler nerdedir

Alıntı Yaparak Cevapla