Yalnız Mesajı Göster

Atatürk'e İftira Atan Rıza Nur Zavallısı

Eski 08-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Atatürk'e İftira Atan Rıza Nur Zavallısı





Atatürk'e İftira Atan Rıza Nur zavallısı



Bu şerefsizliği ilk yapan Rıza Nur'dur "Hayatım ve Hatıralarım" adlı 2005 sayfalık baştan sona iftira ve uydurma ile dolu kitabında, "İhtiyar Teselyaların rivayeti şudur" diye başlar ve Mustafa Kemal'in annesinin genelevde çalıştığına ilişkin iğrenç iftirayı atar Rıza Nur tipindekiler de, yani yeni Rıza Nurlar, bu iftiraya sarılırlar

Bu iftiranın ortaya çıkış nedenini anlayabilmek için Rıza Nur'u biraz tanıtmamız gerekecek Ayrıca uydurma ve iftiraların %90'nın kaynağı da bu kişidir, belirttiğimiz kitabıdır Saldırganların pek çok kaynak dediği de bu kitaptır

Rıza Nur, tıp doktorudur Birinci ve İkinci Meclis'lerde iki dönem milletvekilliği yapmış, iki kez hükümette görev almış, Lozan Konferansı'na İsmet İnönü'nün maiyetinde katılmış bir kişidir Kurtuluş Savaşı'ndan sonra 14 ciltlik Türk Tarihi adlı bir eser yazarak burada Kurtuluş Savaşı'nı överek anlatır

Eylül 1926'da Türkiye'den ayrılarak ve Fransa'ya yerleşir Buna karşın milletvekilliği maaşının ödenmesi sürdürülür Gidişi de kendisinden, hastalığından kaynaklanır 1927 yılında Atatürk, Nutuk'u okur ve yayımlar Nutuk'ta bu kişinin Balkan Savaşı sırasında yurda ihanet etmiş olduğu, herkes yurdu kurtarma çabası içindeyken bunun Arnavutları isyan ettirme çalışmalarında bulunduğu açıklanır

Rıza Nur 1928 yılında, Nutku okur ve "Hayatım ve Hatıralarım" isimli anılarını yazmaya başlar Yazarken kullandığı kaynak Nutuk'tur Nutuk'u ters yüz ederek ve hiçbir belge kullanmadan yazar Yazdıkça da kalemi iyice kayganlaşır, hayallerini, kafasından geçenleri, fütursuzca kağıda döker Böylece hainliğinin ortaya dökülmesinin karşılığını verir

Anılarını, 1935 yılında, Biritsh Museum'a "1960 yılına kadar okuyuculara sunulmamak" koşuluyla gönderir Yani olay tanıklarının ölmesini bekler Anılar, 1967/1968 yılında 4 cilt olarak Türkiye'de yayımlanır (Bu iftiraların yayımlanmasına göz yumanlar da ayrıca değerlendirilmesi gereken bir hainliktir) İşte bundan sonra Atatürk düşmanları, Türk ve Türkiye düşmanları, kendilerince bir kaynağa kavuşurlar Atatürk dönemi tarihini belgelere, gerçeklere dayalı değil, Rıza Nur'a dayalı işlemeye başlarlar

Rıza Nur’un anılara göre Atatürk, her türlü kötü özelliğe sahip bir kimsedir Kurtuluş Savaşı Rıza Nur sayesinde zafere ulaşmıştır Lozan'ı yapan, saltanat'ı kaldıran, Cumhuriyet'i kuran, halifeliği kaldıran devrimlerin düşünce babası sözde hep Rıza Nur'dur

Peki bu Rıza Nur nasıl bir kişidir? Anılarında kendini tanıtıcı çok bilgi verir ve kendi kendine hekim olarak koyduğu tanı "Kuşkusuz ki ben nevrastenik idim" Evet hasta bir kişidir

Turgut Özakman, bu kişinin kişilik yapısını "Dr Rıza Nur Dosyası (Bilgi Yayınevi)" adlı yapıtında ayrıntılarıyla ortaya koyar Ve bir doktordan, yazdıklarının incelenmesiyle bir tanıya ulaşmasını ister Ruh ve Sinir hastalıkları uzmanı Dr Hasan Behçet Tokol'un, Rıza Nur'a ilişkin tanısı şöyledir:

"Bu kişide bir koğuş hastaya yetecek kadar hastalık var Teşhisim; psikopatik bir zemin üzerinde paranoit reaksiyon, yani çok ağır bir ruhsal bozukluk tablosu Bu tür hastalar, zeka fakülteleri tamamen bozulmadığından kısa süreli de olsa olumlu işler yapabilirler Anılarını; son duygu, düşünce ve yargılarına göre değiştirerek, geriye dönüp yeniden kurgulayarak, sanki gerçekmiş gibi aktarmış ki, bu tutum, bu tür hastalara özgü bir telafi ve tatmin yoludur Böyle bir hastanın anılarını ve tanıklığını ciddiye almak tıbben olanaklı değildir

"Doktorun, Rıza Nur'da belirlediği hastalık adları da şöyle: İzolasyon (kendini çevreden soyutlama), depresyon (ruhsal yavaşlama, içe kapanma, çöküntü), homoseksüel eğilimli, Obsesif- kompülsiv sendrom (toz, mikrop korkusu), depersonelizasyon (aşağılık duygusu), agresif ve hostil (saldırgan ve kızgın), psikopat (kişilik bozukluğu), mitomani (yalan söyleme), fabulasyon (masal uydurma, hayali hikayeci), fanteziler (hayal ettiği olayları gerçek sanma), megalomani (büyüklük fikirleri), narsisizm (kendine hayran olma), paranoid reaksiyon (takip edildiğini sanma duygusu, öldürülme korkusu), egosantirizm (kıskançlık, herkesi karalama, güvensizlik, devamlı övünme, sahte gurur) Gerçekten bir koğuş hastaya yetecek kadar hastalığa sahipmiş

İşte yeni Rıza Nurların peşinden gittiği, hep kaynak gösterdikleri kişi bu Turgut Özakman'ın eserinden Rıza Nur'u biraz daha tanıtalım : Rıza Nur, bir uçtan bir uca sürekli gidip gelen bir kişidir Balkan Savaşı'nda Arnavutları ayaklandırır, Kurtuluş Savaşı'nda milliyetçidir, anılarını yazarken ırkçıdır Anılarında hem sultanlık ile halifeliği kaldırmış olmakla övünür; hem de hazırladığı parti programında halifeliği yeniden kurmak ister "Türk Tarihi" adlı kitabında Mustafa Kemal'in hakkını teslim eder, onsuz zaferin olamayacağını belirtir Anılarındaysa Mustafa Kemal'e olmadık iftiralar atar

Rıza Nur cinsel yönden de sağlıklı değildir Kendi anlatımıyla gençliğinde bir kez cinsel tacize, bir kez de tecavüze uğramıştır Sonrasında bir Harbiyeliye aşık olur Kadın olmak ister Husyelerini aldırtmayı düşünür


Alıntı Yaparak Cevapla