08-03-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Maden Yasası - Bor Madenleri
Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Atatürk
diyor ki:
"Bizi iktisadi hayatımızı geliştirme, böylece refaha ulaşma amacına varmaktan alıkoyan iki kuvvet vardır
Biri dış düşmanlardır
Bunlar bizi bir sömürge hâline koymak için ilerlememizi istemeyenlerdir
Fakat bizim için bundan daha zararlı, daha öldürücü bir sınıf daha vardır ki o da içimizden çıkması muhtemel olan hainlerdir
Tanzimatın açtığı serbest ticaret devri, Avrupa rekabetine karşı kendisini savunamayan ekonomimizi bir de iktisadi kapitülasyon zinciriyle bağladı
İktisat alanında bizden çok kuvvetli olanlar yurdumuzda bir de imtiyazlı durumda bulunuyorlardı
Gelir vergisi vermiyorlardı
Rakiplerimiz bu suretle, gelişmeye elverişli sanayimizi de mahvettiler
İktisadi ve mali gelişmelerimiz ve ilerlememizin önüne geçtiler
Hakiki zafer muharebe meydanlarında muvaffak olmak değil, zafer muvaffakiyetlerinin membalarını kuvvetlendirmek, milleti yükseltmektir
Memleketimiz baştan nihayete kadar hazinelerle doludur
Biz o hazineler üstünde aç kalmış insanlar gibiyiz
Hepimiz bütün bu hazineleri meydana çıkarmak, servet ve refahımızın kaynaklarını bulmakla vazifeliyiz "
Atatürk

1983 sonrasında çıkartılan yasalarla yabancı sermayenin ülkemize girişi, kolayca dolaşımı sağlanmıştır Bunun en önemli alanlarından biri de madencilik olmuştur
1985 yılında çıkarılan 3213 sayılı Maden Yasası ile yerli ve yabancı sermayeye madencilik sektöründe önemli imtiyazlar tanınmıştır Bugün gelinen noktada bütün bu üretimleri sürdüren Etibank bir holdinge dönüştürülerek yedi ayrı anonim şirket kurulmuştur Bunlar ise
maalesef birer birer özelleştirilmektedir
Şimdi Önemli mi Değil mi; Siz Karar Verin?

Sevgili arkadaşlar;
"Olayın vahametini hep birlikte, kavradığımız zaman;
"Korkarım ki iş işten çoktan geçmiş oluyor "
***
Sözüne güvenilen yerlerden tekrar-tekrar bilgi geliyor
"Başımıza gelen şeylerin en ağırı, ilk anda üzerine iyi ya da
kötü etiketini yapıştıramadıklarımız değil midir?"
***
Umarım ki bu da, yersiz endişelerden biri olarak kalır ama
"Tarihin geri dönüşümsüz kutularına" giden kim olur bilinmez!
|
|
|