08-03-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Emine Akçay'ın Mahallesini Bileniniz Var Mı?

Nereden bileceksiniz  Ne güzel de sterilize ettiniz hayatlarınızı; güvenlikli, kalın duvarlar ardında  'Suskunlar' yaşar o mahallede  Siz Emine'nin neden sustuğunu nereden bileceksiniz 
Neden mi böyle bir giriş yaptık   Neden mi bu kadar soyut cümleleri art arda dizdik  Çünkü demeden; "Yoksulluk ve açlığın intihara sürüklediği Emine'nin ardından döktüğümüz timsah gözyaşları vicdanımızı temizler mi?" diye sorup devam edelim 
Adana'da yoksulluğun pençesine fazla dayanamayıp, iki çocuğunu yan odada hayata terk ederek kendini asan Emine'nin dramını konuşuyor Türkiye  Vatan gazetesinden Mine Şenocaklı'nın ifadesi ile; "Emine'nin dramı önce oturduğu mahalleye, sonra tüm Türkiye'ye yayıldı dalga dalga "
Herkes Emine Akçay'ın işsiz kocasının Bulgar çetesine kaptırdığı parayı konuyu magazinleştirerek bir o tarafa bir bu tarafa sündürürken, Emine'nin yaşadığı mahalleye giden Şen Ocaklı'nın yaptığı tespitin altını bir kez daha çizmek gerekiyor
"Sözün özü, Emine'nin intiharının ardından bir vicdan azabı kaplamış Aydınlar Mahallesi'ni  'Nasıl farkedemedik derdini  " diyor, kendilerini sorumlu tutuyor komşuları Nasıl farkedecekler ki, yoksulluk diz boyu bu mahalledeki her hanede  Herkes kendi derdine düşmüş  Geçmişte kalmış 'Sen tokken komşun aç yatmayacak' emri  Burada herkes aç yatıyor zira! "
Neden mi orada herkes aç yatıyor? Şenocaklı'nın bu tespitinin haklılık payı çok yüksek, ancak bu noktaya nasıl geldiğimizi de irdelemekte fayda var  
1) Önce komşuluğu, ardından mahalleleri öldürdük  
2) Eline üç kuruş geçen kendini kalın duvarların ardındaki sitelere kapattı  Bir güzel sterilize ettik hayatlarımızı  Bırakın mahalleyi, sitemizdeki komşulardan biri ölse; 6 ay sonra haberimiz oluyor artık 
3) Yoksulun yüzünü bile görmüyoruz   Ya otomobillerimizden inmiyoruz, ya da servislerle işlerimize taşınıyoruz   İşine git gel  Haftasonu vur patlasın çal oynasın  Otomatik olarak yoksulun yüzünü görmeyince, vicdanda da problem oluşmuyor  
4) Sonuç; zengin zengini ağırlıyor sofrasında, (Ramazan iftarları buna en güzel örnek) yoksulumuz yokluktan birbirini bile görecek durumda değil  
Kısacası Emineler'den kaçtık, Emineler'den koruduk (!) kendimizi  Şimdi tv ekranlarından, gazete sayfalarından timsah gözyaşları döküyoruz  
Üç reyting  Beş kuruş traj  O kadar alıştık ki herşeyin magazinini yapmaya  Sanat fotoğrafları yaratıyoruz, gökdelenin dibindeki gecekondulardan  İçine bakanımız yok   Aç mıdır, tok mudur?
Ansızın yanıbaşımızda ölüverince içlerinden biri  En büyük tespitimizi yapıveriyoruz hemen; "İnsanlık ölmüş abi"  İnsan (!) da sensin ölen de  İnsanlık; çoktan öldürdüğün vicdanın 
Zannetmeyin ki; Emine'nin ardından döktüğümüz timsah göz yaşları rahatlatır vicdanımızı  Zannetmeyin ki; sormazlar bir gün vurdumduymazlığımızın hesabını 
Kaynak: İsmail Gıyasoğlu/Haber365Analiz
|
|
|