08-03-2012
|
#1
|
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Mustafa Kemal Ve &Quot;Matematik&Quot; Terimi

II Dil Kurultayı çalışmalarında, İstanbul (18 Ağustos 1934)
Türk Dili Kurultayı Komisyonlarında bir an;
Gazi, artık en büyük önemi terim komisyonlarına veriyordu Bu komisyonlar ellerinden geldiği kadar cep kılavuzundan, taramalardan, derlemelerden, Divandan  Ve başka kaynaklardan araç alıp şaşılacak ölçüde çok terim uyduruyorlardı
Gazi bu çalışma biçimini durduracak hiçbir emir vermedi Ancak akşamları, konuşarak, komisyonlara sağlam prensipler aşılamaya bakıyordu:
Doğu (İslam-Arap) kültürünün terimleri atılacak! Batı terimlerinin Türkçe karşılıkları aranacak
Bulunacak Türkçe karşılık Batı teriminin kavramını anlatabilmelidir Karşılık, terimin kavramını anlatmıyorsa alınmayacak
Batı terimi Türk fonetiğine uygun imla (ortografi) ile millileştirilip alınacak; bu terim artık Türkçe sayılarak ortaokul ve lise öğretiminde kullanılacak
Gazi bütün komisyonların hazırladığı uzun listeleri gözden geçiremezdi; buna vakti yoktu Yalnız riyaziye (matematik) komisyonunun terimlerini kendi kontrolü altına almış, birer birer tartışmasını yaptırarak alınacak terimleri, Türk imlasıyla tespite çalışmıştı
İlk terim riyaziye kelimesi idi Komisyonun listesinde bu terime bir karşılık bulunmamıştı Tartışma başladı:
Gazi: "Riyaziye nerden gelir, anlamı nedir?"
Komisyon Başkanı: "Efendim, riyazat'tan gelir, sofuların sıkı perhizi demektir "
Gazi: "Bunun Batı terimi nedir?"
Komisyon Başkanı: "Fransızcası mathematique, İngilizcesi mathematics, Almancası mathematik'tir, efendim "
Gazi: "Anlamı nedir?"
Komisyon başkanı: "Sayılabilen, ölçülebilen şeylerin sayılması, ölçülmesi yollarını araştıran birimler demektir "
Gazi: "Burada sofuların, perhizlerin işi yoktur Bu terimin Türkçesi matematik'tir, efendim "
Terim, böyle bir tartışmadan sonra, matematik olarak alınmıştır
Kaynak: Ahmet Cevat Emre, İki Neslin Tarihi, sayfa:339-340
|
|
|
|