08-03-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hangi Balık Nasıl Yenir
LÜFER
Akdeniz,Karadeniz, Marmara, Hint Okyanusu ve Atlas Okyanusu’nda sürüler dolaşan lüfer pullu bir göçmen balıktır Soğuk denizlerde yaşayanları daha yağlı olduğundan daha da lezzetli olur Ülkemizde Karadeniz’de ve İstanbul Boğazı ile Marmara Denizi’nde yakalananların tadı muhteşemdir Daha güney denizlerimize inildikçe yavanlaşır ve kendisine mahsus o güzel tad ve kokuyu kaybeder
Eylül ortasından Ocak sonuna kadar olan zamanı en yağlı ve lezzetli zamanıdır Bu devre içinde ızgarası tavsiye edilir Çinekopun da ızgarası çok iyi olur, ancak mevsimi lüfere göre kısadır Kasım sonundan itibaren azalmaya başlar Diğer zamanlarda, büyüklüğüne göre pilakisi, buğulaması, kağıt kebabı ve tavası olur İlkbaharada son derece yağsız olduklarından tava, pilaki ve buğulaması tercih edilmelidir
Lüfer büyüklüğüne göre en çok isim alan balıktır
Lüfer çeşitleri şöyledir:
10 cm’ye kadar                  yaprak (20 adet/kg)
11-13 cm arası                   çinekop(16-19 adet/kg)
14-16 cm arası                   kabaçinekop (10-15 adet/kg)
17-20 cm arası                   sarıkanat (9-14 adet/kg)
21-30 cm arası                   lüfer (4-8 adet/kg)
31-35 cm arası                   kaba lüfer(2-3 adet/kg)
35 cm’den büyük               kofana ( yaklaşık 1 kg/adet veya daha büyük)
PALAMUT
Uskumru,torik ve orkinosu içeren bir familyadandır Sürüler halinde yaşayan pulsuz, siyah etli bir göçmen balıktır Sırtı çizgili, karnı gümüş rengindedir Uzunluğu 1 metreye kadar varır Bu familyanın çeşitleri bütün denizlerimizde görülmekle birlikte en lezzetlileri Karadeniz ve Marmara’da avlanılan tipleridir Karadeniz ve Marmara palamutunda baştan kuyruğa doğru muntazam çizgiler halinde giden, dördü koyu, üçü açık menevişli yedi adet bant bulunur Ege’de yaşayan, Tombik, Benekli Orkinos ve Yazılı Orkinos isimleri alan yakın akrabasında ise sırttan karına doğru dalgalar halinde inen en az 16 adet alacalı bant ile karın civarında en az üç adet siyah benek bulunur Bu cinsin etinin tadı, hakiki palamuta nazaran hiç güzel değildir Ama çok kişi bu özelliği bilmeyip “palamut” diye aldanır ve sonra palamuttan soğur
Palamut avı Ağustos ayında başlar Önce Karadeniz’den sürüler halinde vanoz ve çingene palamutu, Eylül’den itibaren de palamut gelmeye başlar En lezzetli zamanı da Eylül başından Şubat ortalarına kadar olan zamandır Bu mevsimde çok yağlı olduğundan tavası biraz ağır kaçar Bu nedenle ızgarası ve fırını tavsiye edilir Aynı mevsimde yahnisi de harika olur Diğer mevsimlerde tavası yapılabilir Palamut siyah etli bir balık olduğundan buğulaması ve çorbası tavsiye edilmez
Palamutun boyuna göre isimlendirilmesi aşağıdaki gibidir:
20 cm’ye kadar                       palamut vanozu
20-30 cm arası                         çingene palamutu
31-40 cm arası                         palamut
40-50 cm arası                         kestane palamutu
51-60 cm arası                         torik
61-65 cm arası                         sivri
65-70 cm arası                         altıparmak
70 cm’den büyük                     zindandelen
Torik ve toriğin büyük boyları palamuttan daha çok yağlıdır Bu nedenle tuzlama ve lakerdası tercih edilir
LEVREK, MİNEKOP, EŞKİNE
12 değişik türden meydana gelen bu familya ılık ve tropik sukarın sığ kesimlerinde yaşar Vücutları iğ biçiminde ve yandan hafif basıktır Pulları oldukça iri olan levreklerin yanları genelde beyaz, alt bölümleri gümüşi, alt yüzgeçi ise sarımsıdır En irileri 1 metreyi geçebilir Ülkemiz denizlerinde 20 ila 60 cm arasında olurlar Bayağı levrek ve benekli levrek olmak üzere iki tipi mevcuttur Sırtlarındaki çok sayıda benek ile ayrılırlar Benekli levrek Güney Ege ve Akdeniz’de, bayağı levrek ise bütün denizlerimizde görülür
Karadeniz’de kötek olarak ta bilinen minekop ta bu familyanın diğer bir türüdür Eşkineye çok benzeyen minekoplar 30 ila 80 cm arasında olur 1 metreden büyük ve 20-25 kg olanlarına da rastlanmıştır Erişkinler kıyıya yakın kayalık dipleri, yavrular ise akarsu ağızlarını tercih ederler Parlak mavimsi-gri renkteki vücudu sırttan karına doğru inen sarı menevişli çizgilerle bezenmiştir Karnı gümüşi beyazdır
Eşkine ise bütün denizlerimizde görünen kıyıya yakın kayalık diplerde yaşıyan bir türdür Ortalama 30 cm ve 600 gramdır 3-4 kiloluk irilerine de rastlanmıştır Sırtı kamburumsudur ve koyu kahve ile lacivert arası bir renktedir Karnı ise sarı-beyaz menevişlidir Başının içinde, gözlerinin arkasında herbiri 4-5 gram ağırlığında iki adet beyaz taş bulunur Halk arasında bu taşların idrar söktürücü ve böbrek taşı düşürücü olduğuna inanılır
Genelde tek gezen, geceleri avlanan ve oyuklar arasından süzülürcesine dolaşan bu balığın başlıca besini karides ve yavru balıklardır Yıl boyunca yenen levreğin çok lezzetli eti vardır En güzel mevsimi kış ayları ve ilkbaharın başıdır Her türlü yemeği yapılan levreğin buğulaması, fıfırnda kağıt kebabı ve mayonezlisi nefis olur Levrek özellikle şaraplı ve mayonezli balık yemeklerine çok güzel gider
|
|
|