Konu
:
Ya Rabb Sen ‘Hakk’Sin..
Yalnız Mesajı Göster
Ya Rabb Sen ‘Hakk’Sin..
08-03-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Ya Rabb Sen ‘Hakk’Sin..
YA RABB SEN ‘HAKK’SIN
Hiç değeri yokmuş meğer; sensizliğin yarısında
İçimdeki ben’in temizlenmişliğiyle bir parça sundum hayata
Yanan ateşin adını bilmiyorum
Korkularım kırılmışlıklarımdan yana
Sen’den gayrisinden kaçıp acziyetimle sığınışım Sana
Bilinmeyenelerin ardında saklanmış sözsüz İlahilerin İlhamı sende
Hayatın koyduğu kurallarda Aşk ‘ın ‘Mıh’’ gibi yazılır doğaya
Ruhani miracımda sualime icabet sende
Beni yeniden diriltmek sende
Arş’a Sema’ya sığmayan Sen
Sığdırdın Kendini Yüreğime
Çakıl taşları kadar kuru ve sevimsizim
Sana acıkan yüreğimle tahakküm altında bir bakış götürür beni bilinmezliklere
Soğuk kış gecelerinin zemheri ayazında tefekkürüm sana
Yenik düşmek yok yenilmelerde
Çığlık çığlığa hiç el üstünde tutulmayan dualarım sana
Bomboş avuçlarımın ‘amin’ lerinde ‘lebbeyk’lerini duyuyorum
Duyuyorum ki amin diyorum
‘’Habibim ‘’dediğin Sultanım
Onsuzluğun figanı içimde gark etmiş
Nemini taşıyan rutubetli rüzgar ezeli hiddet gibi
Şehit azmi taşıyan yüreğimde daimi fırtına gürültüleri durmadı
Öyle soğudum ki Sultanımın olmadığı hayattan, Kutbu Şimali daha sıcaktır
O fırtınalar ki benim sevdamı götürürler O’na
Gönlüme ferman dinletemedim
Korku taşıdım zaman zaman ama adına leke sürmek istemediğim umutlarım var benim
Yarım kalan şiiri tamamlayamadım havf ve reca arasında
İncitmek istemezdim sevdamı
Ellerim kapatamadı yağmurun güzelliğini; ben ellerimi kapatamadım
Koskoca bir ordu zannederken kendimi yenildim bir bıçak ucuna
Ağzımı açamadım yüreğim serinlerken yalvarışlarımda
Mahremleşen sevdamla Sana geldim
Masiva’dan kaçıp Aşk’ına geldim
Kim bilir bu kaçıncı gelişim
Kaçıncı haykırışım
Kaçıncı sessiz nidalarım
Kaçıncı zulada sessiz pusuya düşüşüm
Kaçıncı ‘AF’ Ya Rabb deyişim
Ya Rabb’im hepsi Sana
Sana olan sevdama
Sensizliğin yarısında o iltifatlı sözler kafi gelmez seni anlatmaya
Dağları deviren seller içinde sürüklenirken yıkıldım o dağlarla beraber
Çatıları eskimiş harabe evlerden farkım kalmadı
Umud’um Sana
Kork’um Sana
Yalvarış’ım Sana
Dua’larım Sana
Yarım kalmış arzularımla, nasıl olurum Aşk’ının olmadığı yarınlarda
Sadakatin yakıştığı insanda görse de ikrah; yardımcısıdır Allah
Göğsümü çatlatırken belirli-belirsizliklerde bir yolda Sultan’ıma
Ögsüz kalmışım sevdasıyla
Kucaksız çocuklarında eski ihtişamı kalmamış
Gün yanığı yüzlerde Efendim sav ‘iz ahenkler yok
Bir başka akşamın bir başka aşina simalarında tarifi yapılmaz Hilye-i Şerifi çizdim yüreğime
Elinden oyuncağı alınmış çocuklar gibiyim
Avazım çıktığı kadar bağırıyorum
Her düştüğümde ayağa kalkamıyorum
‘Ey iman edenler; Sadıklarla beraber olun ‘diyorsun
Ben kendime sadık kalamıyorum
Kimsesiz kimliksiz yaşlanıyorum
Sevmeyi bilmeyenlerin yerine sevmeyi öğrettin
Buram buram hasretle dolu katmer katmer açmak isteyen güller
Tomurcuk halinde
Onlar bile Efendim sav siz açmak istemiyor
Ardından yine onsuz bir günde ay kahkahalar atıyor, acıyor halime
Bir muammadır alemin, bir kaostur vuslata ulaşmak isteyişim
Gecenin aya küstüğü yanlızlığım da uğurladım bin bir çileyle baktığım göz nurumu
Umudumu
Suskun dillerin söyleyemediklerini anlatan elleri dinliyorum
Heykeltraşın yaptığı suskun eser gibi
Bekleyicisi bekleyeni vardır suskun dillerin söyleyemediklerini
Bekçisidir ağır yumruğun boğazıma tıkadığı birşeylerin
Gönül bir yerlerde unutur kendini
Ama Sen’i unutmaz
Resul’unu unutmaz
Sadıkları unutmaz
Bedeli bilinmeyen hırsızlıkla çalıyor zaman; el değmememiş gecenin en tenha kısmından, Sana olan tefekkürümü
Bir ucunda Ben’imin gittiği yolları başa getirdim
Eskiyen bir baharda , geçmişim Semadaki huzurunu yaşıyor
Sana kul olmanın hamd’ini, Resul’üne Ümmet olmanın Salavatını cekıyor geçmişim
Yalan dolu dünyanın doğrusu olmak varmış
‘Andolsun ki size öyle bir peygamber geldi ki, siz sıkıntıya düştüğünüzde o daha çok sıkılır ‘ ayetinde Sana Hamdler azdır
‘’Ben kabrimde bile Ümmetim diyeceğim’ diye bizi düşünen Sultana Salat-ü selamlar azdır
Rehaklarımı sana sundum
Rehaları senden istedim
Bin kez kovsan da kapından diz çöküp yine Sana geldim
Tarfetül aynda Sana sığındım nefsimden
Havf ve reca arasında buldum ‘kişi sevdiği ile beraberdir’ dediğini
Ya Rabb’im bütün iyiliklerimi yönet
Rızana uygun isteklerimi kabul et
Kur’an’la içimi nurlandır
Sana karşı şirk ve isyanda beni engelle
Ya Rabb’im Seni anlatmaya yetmez kelimeler
Kıfayetsiz kalır
Bir alışkanlık değil
Aşk’ınlıktır
Elestü Bi Rabbük’üm diye sorduğun da sözümüzdür ‘Bela’
Bir Sakinin elinden içilmiş Sarabındır meyhanesi Arş’tan yüce
Bir olana ulaşmanın tek koşulu Aşk’ındır
Aşk dini bütün dinlerden ayrıdır
Aşıkların şeriatı da mezhebi de Allah ‘tır
diye söyleyen
Mevlana’nın diliyle ‘Gök Aşık olmasaydı göğsüde pak olmazdı, Güneş aşık olmasaydı parıldayan ışığı olmazdı’
Dilimde ne varsa elimde geldim
Yüreğimin en Aziz Misafiri Sen’sin
Can’dan ümidimi kestim
Canan’a ereyim
Ya Rabb Aşk’ına emanet ederken kendimi; Sen billurlaşan Hakikatsin
Konulmuş olan her hükümde Sen varsın
Ya Rabb Sen HAKK ‘sın
alıntı (yazan kişinin emeğine sağlık )
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul