Prof. Dr. Sinsi
|
Allah (C.C) Ve Hz. Muhammet
- Mucizeler uydurmanın psikolojik arkaplanı:
Sözcük olarak 'aciz bırakan, karşı konulmayan, benzeri yapılamayan, harika' anlamına gelen mucize; kavram olarak da: 'İnandırmak ve ikna etmek amacıyla, Allah'ın peygamberleri şahsında yaptırdığı, yarattığı, gösterdiği fiil' anlamına gelmektedir
Kur'an'da kelime olarak geçmeyen mucizeyi karşılama anlamında 'ayet, ayat, beyyine, delil ve delail' kelimeleri kullanılmıştır Ayet: 'Belli olan bir alamet, bir şeyi ispat eden delil veya işaret' demektir
Mucizenin yaratıcısı/yapıcısı Allah'tır Yani, mucize, Allah'a ait bir fiildir
Kur'an, elçi gönderilen toplumlardan ve o toplumların azgın, inkarcı ve ileri gelenlerinin elçilere karşı koymalarından ve Allah'ın da karşı koyanları ikna, elçinin de haktan olduğunu ortaya koyma amacına yönelik bir çok mucizeden söz etmektedir Kur'an'da ismi geçen hemen hemen bütün peygamberler çeşitli mucizeler göstermiş, fakat yine Kur'an'ın bildirdiğine göre, gösterilen bu mucizeler bir yarar sağlamamış ve genellikle inkarcılar yok(helak) edilmişlerdir
Diğer peygamberlere yaptırdığı mucizelerden açık-seçik söz eden Allah, Hz Muhammed(s)'e de mucize vermediğini aynı açıklıkla ifade etmektedir Bu konuda, Kur'an'da bir çok ayet bulunmaktadır Bu ayetleri aktarmadan önce bazı hususları belirtmekte yarar var: Hz Muhammed(s)'in gösterdiği mucizeler olarak Kur'an'dan gösterilen bazı ayetlerin yanında -ki o ayetlere değineceğiz- yüzlerce hadis rivayet edilmektedir
Bu konudaki bütün hadisler uydurmadır Ayetler de yanlış tevil edilmektedir Allah, Rasulune mucize vermediğini bildirmiş olmasına rağmen; bunca yalanın uydurulmuş olması psikolojik tatmin ve Peygamberi yükseltme kompleksinden başka bir şey değildir Diğer peygamberlerin göstermiş olduğu mucizelerden daha büyük ve sayı olarak da daha fazla mucizeyi peygambere mal ederek, onu diğer peygamberlerin önüne geçirme gayreti, insanları mucize uydurma yarışına sokmuştur
Oysa ki, mucizelerin peygamberlerin şahıslarında gerçekleşmiş olması, onların üstün oluşundan ve kendi güçlerinden kaynaklanan bir şey değildir Yani mucize, peygamberlerin değil; Allah'ın eseridir: "And olsun Biz, senden önce de elçiler gönderdik Onlardan kimini sana anlattık, kimini de anlatmadık Hiçbir elçi, Allah'ın izni olmadan bir mucize getiremez Allah'ın emri geldiği zaman hak yerine getirilir ve işte o zaman (Allah'ın ayetlerini) boşa çıkarmaya uğraşanlar, hüsrana uğrarlar "(Mü'min -78)
Gerçek bu olunca da binlerce mucize de göstermiş olsa; bu peygamberlere bir şey kazandırmaz Rasulullah (sav)'de isterse hiç mucize göstermemiş olsun; isterse binlerce mucize göstermiş olsun bu onun değerini, büyüklüğünü ve üstünlüğünü ne artırır ne de azaltır Çünkü: mucize göstermiş olsa bile, Mucizede onun -diğer resullerde olduğu gibi- bir katkısı yoktur
Zira, mucizenin kaynağı asla peygamberler değildir Mucizeler peygamberlerin kendi yetenekleri ile gerçekleştirdikleri, kendi üstünlükleri ve güçlerinin eserleri olan şeyler değildir Mucize: Ancak Allah'ın iradesi ve dilemesi ile insanın, eşyanın ve doğanın yapısında meydana gelen 'olağanüstü' değişikliklerdir Burada, 'aracı' olmanın ötesinde peygamberlerin hiçbir rolü yoktur Önemli olan araç değil, araca hükmeden güçtür Bu bakımdan mucize, şahsında gerçekleşene bir üstünlük vermez Çünkü, 'yaptıran olmazsa, aracının hiçbir şey yapmaya, gerçekleştirmeye gücü yetmeyecektir '
2- Mucizeler Peygamberleri Daha Kıymetli Yapmaz
Peygamberlerin şahsında gerçekleşen mucizeler (ayetler), onların üstünlüklerini belirtmek için değil; yaratıcının gücünü insanın idrakine sunmak içindir
Mucizeler, sanki onları gösteren peygamberlerin eseriymiş; sanki onların şahsi özellikleriymiş gibi algılanarak; mucize sahibi peygamberler, mucizeleri ile yüceltilerek adeta bir destan kahramanı yapılmışlardır Böyle olunca da peygamberler, getirdikleri mesajla değil; şahıslarında gerçekleşen mucizelerle anılmakta ve aralarında üstünlük yarışına girişilmektedir Her ümmet/toplum kendi peygamberini yaptığı mucizelerle öne çıkarmakta; onu diğer peygamberlere üstün göstermeyi de, yaptığı/gösterdiği mucizenin büyüklüğü ile sağlamaya çalışmaktadır
Şu gerçeği göz ardı eden zihniyete hatırlatmak gerekir ki: Müslüman olmak, peygamberlerin arasını açmadan, onları birbirinden ayırmadan hepsine iman etmeyi gerektirir, ilk peygamberden son peygambere kadar bütün elçiler peygemberimiz; gönderilmiş kitaplar da bizim kitabımızdır Hepsinin Allah'ı birdir Hepsi aynı mesajı(dini) insanlığa sunmakla görevlendirilmişlerdir Hz Muhammed(sav) bizim peygamberimiz olduğu gibi, İsa(as)'da, Musa(as)'da, İbrahim(as)'de, Nuh(as)'da bizim peygamberimizdir Allah (Bakara-4)’de Müslümanlardan bütün kitaplara ve peygamberlere iman etmelerini istemektedir
Bu gerçeğe rağmen, Müslümanların Hz Muhammed(s)'i üstün gösterme ve öne çıkarma yarışına katılmaları ve öne geçirmek için peygambere yapmadığı halde yüzlerce mucize(!) yaptırmaları, doğru sayılsa bile; bu mucizelerin, peygambere artı bir üstünlük sağlamayacağı gerçeğini değiştirmez Çünkü, yukarıda da değindiğimiz gibi, mucizenin gerçek sahibi ve gerçekleştireni Allah'tır,
"İnkarcılar: "Ona Rabbinden mucizeler indirilmesi gerekmez miydi?" derler De ki: "Mucizeler ancak Rabbimin katındadır Doğrusu ben, sadece apaçık bir uyarıcıyım " (Ankebut - 50) ve
"De ki: Allah'ın dilemesi dışında ben kendime bir zarar verecek ve yarar sağlayacak durumda değilim Her ümmetin bir süresi vardır Onların süreleri dolduğu zaman, bir an bile onu geciktirmezler ve öne de alamazlar " (Yunus -49) ayetlerinde mucizenin kaynağı açıkça belirtilmektedir
Peygamberlerin kendiliklerinden birşey gerçekleştirmeleri söz konusu değildir Onun için yapılan olağanüstü işler onların adına bir üstünlük sayılamaz Üstünlük ve güç Allah'ındır Ayrıca biraz olsun aklını kullanan için, başta insan olmak üzere, evrende ne varsa hepsi birer ayettir(mucizedir) Bunca ayetle yetinmeyen ve Kur'an gibi bir mucize elimizde iken, uydurulan yalanları İslam'a yamamak kime ne yarar sağlayacaktır? İnanmayan; mucizeyi gözü ile gördüğü halde ikna olmayan insan, anlatılan -geçmişe ait-şeylerle inanır mı?
Elbette ki Rabb'imiz isteseydi, diğer nebilere verdiği gibi, Muhammed(sav)'e de mucize verirdi Ancak vermemiştir; O'nun vermediğini, bizim vermeye gücümüz yetmediğine göre, geriye bir tek seçenek kalmaktadır: O da yalan uydurmak Uydurulan bu yalanlara yaptığımız itirazlara,verilen cevaplarda alabildiğine çarpık bir imani yapının sergilenmekte olduğunu görmekteyiz "Peygamber mucize göstermemiştir" sözüne karşılık: ne yani(!)"Allah'ın her şeye gücü yetiyor da buna mı yetmiyor?"; "Allah istese yapamaz mı?" denmektedir Sanki onlara: 'Allah'ın gücü yetmiyor' diyen varmış gibi  
Elbetteki itirazımız, Allah'ın yapıp yapamayacağına değil; itirazımız, Allah'ın böyle bir şeyi Hz Muhammed(s)'e yaptırdığı inancınadır Zira, Kur'an'da birçok ayette Allah, Hz Muhammed(sav)'e mucize vermediğini açıkça bildirmektedir Allah'a rağmen bizim: "Hayır, yapmıştır, göstermiştir" demeye hakkımız var mı?
Kaldı ki, Kitab'ın bildirdiğine göre: Allah, hangi topluma mucize göstermişse, o toplumun gösterilen mucizeye rağmen inanmayanlarını genellikle helak etmiştir Şayet, Hz Muhammed'e de mucize verseydi, mucizeye rağmen inanmayanların sünnetullah gereği helak olması gerekirdi
Peygamberden mucize göstermesini isteyen müşriklere karşı, Allah'ın verdiği cevaplar, Rasulullah(s)'e mucize verilmediğini açıkça belirtmektedir
3- Hz Muhammed Kendisine Mucizeler Verilen Bir Resul Değildir:
Şimdi Allah'ın; Peygamberimiz(sav)'e mucize vermediğini belirten ayetleri aktaralım:
"Eğer onların yüz çevirmesi sana ağır geldiyse, haydi (yapabilirsen) yerin içine (inebileceğin) bir delik, ya da göğe (çıkabileceğin) bir merdiven ara ki onlara bir mucize getiresin! Allah dileseydi elbette onları hidayet üzerinde toplardı O halde cahillerden olma!" (En'am - 35)
"Hayır, dediler, (bu) karmakarışık hayallerdir; hayır onu uydurmuş; hayır o şairdir (Eğer gerçekten peygamberse) öncekilerin (mucizelerle) gönderildikleri gibi o da bize bir mucize getirsin " (Enbiya - 5) "Bundan önce helak ettiğimiz hiçbir kent(halkı) inanmamıştı, şimdi bunlar mı inanacaklar?" (Enbiya - 5,6)
"İnkar edenler, "Rabbinden Muhammed'e bir mucize indirilmeli değil miydi?" derler Sen ancak bir uyarıcısın ve her toplumun bir yol göstereni vardır " (Ra'd - 7)
"İnkar edenler, "Rabbinden Muhammed'e bir mucize indirilmeli değil miydi?" derler De ki: "Doğrusu, Allah, dileyeni saptırır, kendisine yöneleni doğru yola iletir " (Ra'd - 27)
"Muhammed'e, Rabbinden bir mucize indirilmeli değil mi?" diyorlar De ki: "Görünmeyen ancak Allah'a aittir, bekleyin, doğrusu, ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim " (Yunus - 20)
"İnkarcılar: "Ona Rabbinden mucizeler indirilmesi gerekmez miydi?" derler De ki: "Mucizeler ancak Rabbimin katındadır Doğrusu ben, sadece apaçık bir uyarıcıyım " (Ankebut - 50)
"Eğer kendisi ile dağların yürütüldüğü, yahut arzın parçalandığı, yahut ölülerin konuşturulduğu bir Kur'an olsaydı!  Hayır bütün işler Allah'a aittir, insanlar hala anlamadılar mı ki, Allah dileseydi, bütün insanları doğru yola iletirdi? Yaptıkları işler yüzünden inkar edenlerin başlarına ani bela(lar) gelmeye devam edecek, yahut yurtlarının yakınına konacak (yahut sen onların yurtlarının yakınına konacaksın), Allah'ın vaadi gelinceye kadar bu böyle sürüp gidecektir Allah sözünden caymaz " (Ra'd - 31)
"Mucizeler göndermekten bizi alıkoyan husus, öncekilerin onları yalanlamış olmasıdır Semudlulara, gözle görülebilen bir dişi deve vermiştik de ona zulmetmişlerdi Oysa, Biz mucizeleri yalnız korkutmak için göndeririz "(İsra -59)
Yukarıdaki ayetler, Rasulullah (sav)'dan mucize rivayet edenleri yalancı çıkarmaktadır Kuşkusuz mucizelerle ilgili haberlerin dayandırıldığı sahabeleri bu nitelemeden tenzih ederiz Onların bu işle hiçbir biçimde ilgileri yoktur Ne var ki yapılan rivayetlerin bir yerlere dayandırılması gerekmektedir Bu nedenden dolayı, başta Rasulullah olmak üzere, birçok sahabe adına yalanlar uydurulmuştur, işin ilginç yanı, temel kaynak olarak kabul edilen İslami eserlerde bu konu kabul görmüş ve pekiştirilmesi konusunda bir çok izahlar yapılmıştır Haber baştan doğru kabul edilince, onu sağlamlaştırmak ta Müslüman alimlere düşmüştür Mucizenin olduğuna dair uydurulan rivayetlerin, Kur'an'la sağlamasının yapılmamış olması, iyi niyetli birçok kimseyi yanılgıya düşürmüştür, işin başında uydurulan yalan, fark edilmediğinden -iyi niyet yüzünden-, sonra gelenler tarafından da kabul görmüş ve inancımızda tartışmasız bir şekilde yer etmiştir
Ancak Müslümanların yeniden Kur'an'a yönelmeleri ve onu birinci kaynak olarak almaları, inancımızda yer etmiş yanlışların ortaya çıkmasını sağlamıştır Din yeniden kaynağıyla buluşmuş, bid'at ve hurafelerden arındırılmaya başlanmıştır
Rasulullah'ın mucizelerine(!) Kur'an'dan delil olarak gösterilen ayetler, mucizenin olduğunu baştan kabul eden zihniyetin ayetleri yanlış tevil etmesinden başka birşey değildir Özellikle, Kamer Suresi'nin l ve 2 ayeti (ayın yarılması olayı), İsra Suresi'nin l ayeti (Gece yürüyüşü/Mi'rac hadisesi), Necm Suresi'nin 7 ayetinden 20 ayetine kadarki ayetler (Peygamberin Sidretü-l Münteha'da Allah ile buluşması), İnşirah suresinin l ayeti ( Peygamberin göğsünün yarılması olayı) Peygamberin mucizeleri olarak gösterilmektedir
Bu ayetlerle ifade edilmek istenen gerçeğin şu şekilde olduğuna inanıyoruz:
|