08-03-2012
|
#3
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İlim Sıfatı Ve İlmin Maluma Tabi Olması Meselesi
“Her ilim bir marifettir, her marifet de bir ilim!”  Büyük İslâm velisi böyle buyuruyor! 
•
Mücerret mânâda “ilim”, “bilme” demektir  “Bilme”nin hakikati de, feraset ve anlayış, basiret ve kavrayışta  Bunun uç noktasında da, şiir idrakı var  Ve insanın bilgilenme süreciyle eşdeğer olan hürriyetin sonsuzluğunca sonsuz hayret! 
•
İnsan idrakının hedeflediği veya idraka kendini empoze eden her meselenin malzemesi, neticede idrak keyfiyetinin topladığıdır; ve maruf mânâsıyla ilim de, bu malzemenin sistematize edilmiş şeklidir  Umumiyetle bilinmeyen husus ise, ilmin gayesinin o mevzuda idrakı geliştirmek için olduğu! 
•
Bir ilimde sadece malûmattar olmakla kalınan nokta, Abdülhakîm Arvasî Hazretlerinin “ilim insanın cehlini alır, ahmaklığını almaz!” buyurduğu hikmetin içine girer; ve faydasız ilimden Allah’a sığınmak şuuru, imân ölçüsüdür! 
•
“Kuyruğu etrafında dönen kedi hayrette; Âlim ki, hayreti yok, ne boş gayrette!”  Üstadım’ın, ilmi nisbetinde ahmak yaradılışlara her dem hatırlatılması gereken “Hayret” isimli “Noktalama”sı! 
•
Gerçek oluş ve sahici buluş ifade etmek gereken her mevzuda ilk önce idrak ettirilmesi şart ölçülendirmelerden biri de, İmam-ı Gazalî Hazretlerinin: “Fıkıh için ne kdar hadis bilmeli?” sualine, “bilmeyi bilecek kadar!” cevabını veriyor  Bu ölçülendirmeyi, bütün mevzulara tatbik ediniz! 
•
En nihayet, kitaplık çapta ele alınabilecek olan bu hususu, Hazret-i Ebubekir’in sonsuz oluşu remzedercesine belirttiği bir hikmetle noktalayalım:
-“İdrakı idrak etmek, bir ilimdir!”SM  
•
|
|
|