Prof. Dr. Sinsi
|
Allah(C.C) De..!!!
Fakir bir çobandır  hükümdarın kızını görür,aşık
olur Aşkı onu mecnunlaştırır  her nasıl olursa olsun
o kıza kavuşmayı kafasına koyar  "Acaba nasıl
olabilir?" diyerek memleketin ulu kişilerini,aklı
erenlerini dolaşmaya başlar Her huzuruna vardığı
mübareğe durumunu anlatır ve sorar "Acep ben ne
etsem de hükümdara damat olabilsem? "Dinleyenler
tebessümle cevap verir Sırt sıvazlar, teselli ederler:
"Be evladım," derler, "bu olacak iş ni ,davul bile
dengi dengine   Var git köyüne,kendi dengini bul   
Hükümdarın kızını unut " Fakat kaç kere bu "ümit
yıkan"cevabı almış olsa da yılmaz, garip çoban
Nihayet gerçek bir arif,gerçek bir "bilen kişi" bulana
kadar  
O,arif kişi :
"Kolay" der, "ama söyleyeceğimi aynen
yapacaksın "
Aşık çobanın gözleri ümitle parlar,heyecanla
atılır  
"Ne istersen söyle,yaparım" der
Arif kişi anlatır   
"Şehrin kapısının
karşısına bir divan kur üzerine
otur Ve 24 saat boyunca sürekli olarak
sadece "Ya ALLAH,de" Yanına kim gelirse gelsin,
sana ne derse desin, ne yaparsa yapsın, sakın ara
verme,Ya ALLAH"demeyi terk etme  Ta ki bir gün
hükümdar kendi ayağıyla gelip,kendi diliyle sana
kızını teklif edeceği ana kadar Ozaman,ki artık,
istediğin olmuştur, "Ya ALLAH" demeyi bırakabilir,
eski hayatına dönebilirsin   "
Aşkının imkansızlığı karşısında, çok basit ve kolay
gelen arif kişinin bu teklifini hemen gerçekletirir,
aşık çoban  şimdi o bir tahta sıranın üzerine
oturmuş 24 saat boyunca "Ya ALLAH" demektedir
Genç çoban kısa zamanda şehirde ünlü olur hep
"Ya ALLAH"demenin verdiği nurla da ayrı bir çekiciliğe
bürünür  Ve aşık çobanın meraklıları,hayranları
hızla artar Herkes birbirine şehrin kapısındaki o
gencecik Hak dostunu,o nurlu veliyi anlatmaktadır  
Şöhreti ve ziyaret edenleri hızla çoğalır   Her
gelen,gence başka bir şey dedirtmek,dikkatini
dağıtmak, "ya ALLAH'ı" bıraktırmak için aklına gelen
her şeyi yapmakta, fakat hiç kimse başarılı
olamamaktadır  ileri gelenler,vezirler derken,
duyduklarıyla iyice meraklanan hükümdar da bir gün
ayağına gelir,genç çobanın  o da gözleriyle görür
bu 'nura kesmiş" delikanlıyı,kulaklarıyla duyar
ve o da hayran kalır
O günlerde düşünmektedir
hükümdar: "Bizim kız evlenme çağına
geldi Acaba damatlığa en uygun
kimdir," diye Hayran olduğu bu genç
Hak dostu ise aradığı kişidir
Hükümdar ekinerek edeple "Ya
ALLAH" diyen çobanın kulağına
fısıldar;
"Oğlum ! Bir
dakika beni dinlermisin?"
Aşık çobanın hali değişmez:
"Ya ALLAH"
Hükümdar çaresiz başını iki yana
sallar:
"peki" der "hiç olmazsa kulağını
bana ver Benim damadım olurmusun?"
Genç çoban susar   "Ya ALLAH"
kesilir   Herkes dehşete düşer
Ağır ağır başını hükümdara çevirir,
gözlerine " derin " bakar, ağzından
kelimeler tane, tane dökülür "Olamam
efendim" der,"siz kızınıza başka bir koca
arayın"
Genç çobana "Ya ALLAH" dedirten
sebebi,olayın arka planını bilenler hayretle
sorarlar:
"Bütün istediğin, derdin bu değil miydi ?
Şimdi niçin "Hayır!" diyorsun
Genç cevap verir ve soru sahipleri oldukları
yerde donarlar:
"Ben,kullarından birine duyduğum bir aşk
nedeniyle,riyakarca "Ya ALLAH"dedim,Rabbim
hükümdarı ayağıma getirdi, kendi dileğiyle kızını bana
teklif ettirdi Bundan sonra sadece ALLAH için,
"Ya ALLAH" diyeceğim, bakalım ona ne
verecek "
***
"ALLAH'ın onlardan razı kalması
ise hepsinden büyüktür işte büyük
başarı budur "(Tevbe,72)
|