Yalnız Mesajı Göster

Mülk O'nundur; Senin Değil

Eski 08-03-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mülk O'nundur; Senin Değil




selamün aleyküm ve rahmetullahi ve berakatühü

mülkün sahibi dilediğine verir verirken de bila bedeldir yani karşılık olarak o mülkte sadece adaletle hükmetmesini ister kulunun peki kulluk boyutu nedir ve ALLAH(cc)'ün insan ve cinni kul olmaları için yaratması ne demektir


kullar arasında adaletle hüküm vermek senin benim caymayacağımız tek doğru üstüne olmalı ve bu değer sorumluluk sahibi birisi tarafından desteklenmeli ve bu ebediyen değişmemeli bu açıdan mülkün şeriki yoktur, üst hakkını kullanan insanın diğer kullarla bölüşmesi vardır bu bölüşüm ne kadar hakça olacak, hükmü veren o bölüşümü hakça yapmayana ne şekilde mukabelede bulunacak


ALLAH(cc) mülküne karşı adalete aykırı bir tarzda yaklaşım azabı gerektirir ve bu hal ölüm ile dirimi açıklar daha güzel amelden kasıt evvela adaleti sonra ihsanı ve hayayı ve bunların üstünde takvayı iktiza eder cayılmayacak sözün sahibinin ihsanı ALLAH(cc) ten gelir bu yüzden körlük veya sağırlık veya anlayışsızlık verdiği ile iktifa noktasında değil bunun diğer kullarla olan bölüşümünde görülür sahip olunan değer bir emeğin neticesi ve kazanan kişi onun sahibi zekat veya sadaka ile o mal üzerindeki her kem gözlü hasis nefis sahibini gemliyor peki daha fazlası olmasını istemez misiniz?


verilen mal ahkamıyla dile gelir ve sadece hak olan kelamı terennüm ederse ne deri duymak istemez misiniz? bu duyuş ve görüşle anlayış sahibi olmak istemez misiniz? körlük sağırlık ve anlayışsızlık noktasında mal veren kişinin o eşya karşısındaki tutumuyla şekil alır niyetlerin çok ötesinde bir amel olur ALLAH(cc) mülkün tamamını bir insan eline verse o insan en nihayetinde ne olmak isterdiyi anlamak gerekir ben der verdim verdim de en nihayetinde ihtiyaçsız insan kalmadı en muhtaç olduğum değer o ihtiyaçsız insanların ruhlarındaki boşluğu doldurduğum değerin bedelini aktaramamak oldubila bedel mal bir boşluğu doldurdu o boşluk dünyaya ait bir mülktü ve o kişi artık ileri gelen bir kimse onun gibi yüzlercesinin olduğu bir dünyada saygı sevgi nasıl verilir ihtiyaç herkese lazım olan sevgi ve saygı değil mi? demekki mülkün sahibi ölüm ve hayat derken o mülkün getirisi gibi gözükmeyen duyguların da sahibiyim diyor ve o mülke ancak öngörü sahibi duygu sahibi kimseleri malik kılıyor o kıymetini bilmezse başkası o mülkün sahibi oluyor ve elde ettiği değer hayata ve ölüm dair herşeyin arasında kaldığı koca bir ömrü malın satın alamayacağı ibata etmek duygusuyla doldurulmanın en büyük bir mükafaat olduğunu anlıyor


ALLAH(cc) bizlerden razı olsun

Alıntı Yaparak Cevapla