Prof. Dr. Sinsi
|
ِAhiret Kapisi
Köyümün misafir odasında  
Geniş, üzeri sac kaplamalı, yuvarlak desenli alçak, tam kaş hizasında halkalı; ağır açılan, gıcırdayan kapı  
İçeride Kur’an–ı Kerim, Siyer–i Nebi, Hadis, Tefsir ve İlmihal kitapları okunur  
Sohbetler, ilahiler, kasideler esrarını renklendirir odanın  
Dertlilerin dertleri dinlenir, yetimlerden haberdar olunur, haksızlık yapanlar usulca ikaz edilir  
Köyün yaşlıları köşede otururlar, ayak uzatılmaz bu mecliste  Gençler bağdaş da kurmazlar büyükler konuşurken  
Gençel kendi aralarında şakalaşır, oyunlar oynayıp eğlenirler  
Dedim ya! Bu kapı işte “Köy odasının” kapısıdır  
***
Kapı  
Alabildiğine yüksek  Hem de tarihin izlerini taşıyor Bakın desenlerin yuvarlak, kare, dikdörtgen şeklinde uyumlu, şekil ve çizgiler
Aman aman!
İşte açılıyor
Birkaç tanıdık sima 
’Neden Hac yoluna çıkmadın?’ diyorlar
Bu sene niyeti mi unuttum, koşmayı mı, istemeyi mi? 
Boynumu büküp baktım o kapıya ve ikaz edenlere  
***
Cami avlusuna açılıyorlar
Selatin camilerinde yüksek, heybetli, asaletli kapı  
İçerisinde ağzı dualılar, farzlara koşanlar, abdest ile nurlananlar, hafızların sedalarıyla coşanlar, müezzinlerin nidalarıyla gönül esintilerini yaşayanlar, dualarla göz yaşı dökenler, avlularında minik kapılar ardında padişahların türbelerine parça olan kapılar
Padişahların türbelerinde şahitlik yapar, el pençe huzurda bekleyen kapılar  
Bir zamanlar dünyada at koşturan, ilim, adalet, ahlak sancakları, faziletli tebası ile çağ açan Fatih’in türbesine, türbedar kadar içli duran kpılar  
Sakın, sakın!
Eyşadır, ölüdür, cansızdır, ağaçtır, demirdir, bakırdır deyip geçmeyin kapıları
Gönül ayinesi kadar canlıdır eşya
Sadece dilini anlamaya, kalp atışlarını duymaya çalışın
***
Bir yazar ile röpörtaj yapıyordum bana Necip Fazıl’ın “Mermerlerin nabzı” ifadesi için ’o bir eşyadır nabzı mı olur’ demişti
Eşya’nın nabzı öyle kadavrada sökülüp bakılan cinsten midir?  
Neyse eşyanın sırları, eşyanın hakikatı o apayrı bir konudur  
***
Kapı  
Mektebin kapısı
Her yıl binlercesini ilme, ahlaka, fazilete açan öğretmen, idareci hizmetli kadroları ile nesillerin yetiştiğine, ahvallerine, seviyelerine, neşelerine, hayallerine bakan kapılar  
Siz okuduğunuz okulun kapısını, ilk günü anılarınıza yazmışsınızdır her halde
Kapı, kapı  
Babiâli  
Yüksek kapı  
İlimde, sanatta, idarede, adalette, eğitimde, mimaride, çevrede, yüksek kapı
Medeniyetlere açılan kapılar  
***
Kapı, kapı, kapı
İşte yakınındayım o kapının  
Hani “Size şah damarınızdan daha yakınım” ayet–i celilesindeki ilahi kudret, ilahi ikazın ensemde hissettiğim cezbeye eş anlamada anladığım o kapı  
Ecel kağıdı imzalananların hemen sağa sola koşarak oyalandığım kapı önünde birer birer gidişlerini duyduğum seyrettiğim o kapı  
Bugün de sabah namazından sonra iki mü’min selalarla uğurlandı o kapıya  
Gerisinde mi, ilerisinde mi neler var? İsterseniz bunu siz anlatın
Herkes kendi yazısını yazsın o kapıya göre Kendi muhasebesini yapsın
O kapı:
Ahiret kapısıdır
***
Şu kuşa ne oluyor?  (Gönül kuşu)
Yerinde duramıyor
Kıpır kıpır
Yoksa uçuş mu var
Ziyarete koşuyormuş (Hacc)
Allah’ın tecelli ettiği hususi mekana mı?
Meğer yüreği yerinde duramayışı sevdiğinin kanat çırpışındanmış
Güle güle
İçime akan sevgin ile nazenin, çiçek kokulu, hürmet kulplu bakracımı dolduruyorum
Seni unutan ayrılığıma kaşlarımı çatarak “Çıkma anın zikrinden” pür dikkati ile bakracımdan içi su kimyasının metafizik billurları ile dolu bileşimlerini ökçelerime döküyorum
Sus ve dinle
Geri kalma anla 
Bu kapı aşk hasret, firak, mahfiyyet kapısıdır 
|