Prof. Dr. Sinsi
|
Atomik Furkan
Bu günkü dünya şartları ortada Bir yanda savaş, ölüm, sefalet vb… şeyler gündemimizi dolduruyor Sanki çok basit ve doğal olaylar gibi bakılıyor Öbur yanda ise, kendi dünyamızı kendi etrafımızda kurmaya çalışıyoruz, sanki olup bitenler bizleri etkilemiyor, sanki ebedi bir yaşam yaşayıp, ölüme hiç tatmayacağımızı sanıyoruz Vurdum duymazlık içerisindeyiz Bana dokunmayan yılan bin yaşasın misali Galiba Peygamber efendimizin bu söz unutuldu galiba : « uyumadan önce ummetini düşünmeyen benim ümmetimnden değildir »
Kendi zevklerimize ve dünya hayatına kapılmışız gidiyoruz Dünyevi hayat bizleri yoldan saptırıyor, ibadet edelim veya etmeyelim, herkesi vurdu En kötüsüde bu halden hemen hemen herkes menun Ama güzel günlerin devri sona ermekte Suskunluğumuz ( iyiliği emretmek ve kötülüğü sakındırmak ) bizlere çok pahalıya patlayabilir Dünya sallanıyor Hep başka memleketlerin felaket haberleri alıyoruz : Filistin, Irak, Çeçenistan vs… hepsi kaos içerisindeler, ızdırap ve işkence çekiyorlar, ve biz durup bakıyoruz Komşumuzun bağı yanıyor, ama bize zarar vermiyordu, ve bizler tatlı hayatlarımızıyaşıyorduk Ama şimdi, rüzgar yönünü değiştirdi Ateş düştüğü yeri yakar Bu kez ateş tümüyle bizlere düşecek, eğer böyle devam ederse
Ama biz, ne olursa olsun, umudumuzu yitirmeyelim Allaha, Peygamber efendimize (sas), ve tabii ki zamanın idrecisine, imama bağlanalim : “Ey iman edenler! Allah'a itaat edin Peygamber'e itaat edin ve sizden olan ulu'l-emre (idarecilere) de  ” (4:59) Zamanın idarecisi, imamı Hz Mehdidir (as), o bizim son umudumuzdur Peygamber Efendimizin (sav) şöyle müjdelemişti : “Soyumdan gelen birisi, yeryüzünü zulumle, cevirle dolduktan sona adaletle, eşitlikle dolduracaktır” Ne parayla, ne politikayla, ne savaşla ne de teröristlerin bombasıyla gelmektedir, O ilimle bize ulaşacaktır Kur’an’in ilmiyle dünyanı kurtaracaktır Şu ana kadar görülmemiş, en büyük, en müthiş projeyi Kuran’ın derinlerinden çıkartacaktır Kur’an’ın gizemleri ve sırları hep bu makine’in yapımı üzere dönmektedir Bu makine furkan adı ile Kuran’da gecmektedir « Kitabı, sana gerçek ve ellerinde bulunanı gerçekleyici olarak indirdi, Tevrat ve İncil'i de indirdi Evvelce, insanlara hidâyet olarak, gerçekle Furkanı’da indirdi » (3:3-4) Furkan indirilmiş bir kitab olmadığını görmekteyiz Onun öbür adi ise “saat” olarak geçmektedir « Gerçekten Saat’ın bir ilmi vardır » (43:61) “saat” ne dünyanın sonudur, ne de kıyamet günüdür
Bu Makine (yani “saat”) şimdiye kadar eş değer görülmemiş bir teknolojiyi barınmaktadır Ve o teknoloji canlıve müthiş gücü olan varlıkları yaratmak için gereklidir Ilk önce elin avucuna sığan, her türlü şekile dönüşebilen ( hayvan, insan, yüzük, vs…), çok marifetlive her türltü şeyi yapabilen vir varlığa ulaşmak Sonra, doğanın elementlara hüküm eden ve düşmanlarını helak eden, nur sacan, kuş şeklinde yaratıklara ulaşmak Ve en sonunda, inanılmaz gücü olan Dabbe’ye ulaşmak « Yerden bir çeşit hayvan çıkarırız, onlara konuşur » (27 : 82) Dabbe, Allah vesili olarak insanlara konuşacak Şeytanı öldürüp, dünyaya adaleti kuracak Yeryüzünde oluşacağı bir cennette bütün insanlar barış ve mutluluk icerisinde yaşıyacaklar Zorda olanlar mutluluğa erişecekler Bu nedenlerle son şansımız olan Hz Mehdi’ye (as) ümid etmeliyiz İnsanlığın ızdırabı bir tek Onun ilmi ile son verilecektir « Saat yaklaştı » (54 : 1)
|