Yalnız Mesajı Göster

Kıyamet Günü, Diriliş Ve Hesap Verme

Eski 08-03-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kıyamet Günü, Diriliş Ve Hesap Verme




Kim de benim zikrimden yüz çevirirse, artık onun için sıkıntılı bir geçim vardır ve biz onu kıyamet günü kör olarak haşredeceğiz
O da (şöyle) demiş olur: "Ben görmekte olan biriyken, beni niye kör olarak haşrettin Rabbim?"
(Allah da) Der ki: "İşte böyle, sana ayetlerimiz gelmişti, fakat sen onları unuttun, bugün de sen işte böyle unutulmaktasın" (Taha Suresi, 124-126)
Allah, kimi hidayete erdirirse, işte o, hidayet bulmuştur, kimi saptırırsa onlar için O'nun dışında asla veliler bulamazsın Kıyamet günü, biz onları yüzükoyun körler, dilsizler ve sağırlar olarak haşrederiz Onların barınma yerleri cehennemdir; ateşi sükun buldukça, çılgın alevini onlara arttırırız (İsra Suresi, 97)
- Kafirlerin bu kör gözleri de korkunçluk ve iğrençliklerini artırır bir şekildedir Allah kafirlerin gözlerinin alacağı şekli şöyle ifade etmektedir:
Sur'a üfürüleceği gün, biz suçlu-günahkarları o gün, (yüzleri kara, gözleri) gömgök (kaskatı ve kör) olarak' toplayacağız (Taha Suresi, 102)
Bu korkunç, aynı zamanda da aşağılık görünümleriyle kafirler ilk bakışta, müminlerden ayrılırlar Dünyadayken kibir ve gösteriş içinde, Allah'ın ayetlerine karşı savaş açan, büyüklenen bu güruhun sonlarının başlangıcı işte böyle olur

O GÜN DOSTLUK, AKRABAĞLIK, YAKINLIK VE YARDIMLAŞMA YOKTUR
O gün insanın başkalarıyla, hatta kendi annesi, babası, eşi ve çocuklarıyla bile ilgilenmeye ne hali ne fırsatı vardır Mahşer gününün şiddeti ve olağanüstü korkusu herkesi kendi derdine düşürür Allah, o diriliş gününü, öteki adıyla din gününü şöyle tarif etmektedir:
Din gününü sana bildiren şey nedir? Ve yine din gününü sana bildiren şey nedir? Hiçbir nefsin bir başka nefse herhangi bir şeye güç yetiremeyeceği gündür; o gün emir yalnızca Allah'ındır (İnfitar Suresi, 17-19)
Fakat 'kulakları patlatırcasına olan o gürleme' geldiği zaman, kişi o gün, kendi kardeşinden kaçar,
Annesinden ve babasından, Eşinden ve çocuklarından, O gün, onlardan her birisinin kendine yetecek bir işi vardır (Abese Suresi, 33-37)
Dünya hayatında kişinin en çok değer verdiği put edindiği bağlar, böylece Allah'ın azabı karşısında paramparça olur Artık insanlar arasındaki dünyevi yakınlıkların, soy bağlarının hiçbir anlamı kalmamıştır Değeri olan tek şey, imandır:
Böylece Sur'a üfürüldüğü zaman artık o gün aralarında soylar (veya soybağları) yoktur ve (üstünlük unsuru olarak soyluluğu veya birbirlerine durumlarını) soruşturmazlar da Artık kimin tartısı ağır basarsa, işte onlar, kurtuluşa erenlerin ta kendileridir Kimin tartısı hafif gelirse, işte onlar da kendi nefislerini hüsrana uğratanlar, cehennemde de ebedi olarak kalacak olanlardır" (Müminun Suresi, 101-103)
Dünyadaki bağlar ve ilişkiler öyle bir parçalanır ki, sözde en çok sevilen oğullar, eşler, kardeşler, hatta bütün soy, inkarcılar tarafından azaba karşılık fidye olarak teklif edilir:
(Böyle bir günde) Hiçbir yakın dost bir yakın dostu sormaz Onlar birbirlerine gösterilirler Bir suçlu-günahkar, o günün azabına karşılık olmak üzere, oğullarını fidye olarak vermek ister Kendi eşini ve kardeşini Ve onu barındıran aşiretini de Yeryüzünde bulunanların tümünü (verse de); sonra bir kurtulsa Hayır; (hiçbiri kabul edilmez) Doğrusu o (cehennem), cayır cayır yanmakta olan ateştir (Mearic Suresi, 10-15)
Mahşer günü yaşanacak olan bu "fidye teklifi", inkarcıların gerçekte ne kadar nankör olduklarının ve menfaatleri doğrultusunda nasıl acımasızca hareket ettiklerinin bir göstergesidir Bu teklif, dünya hayatının ne denli boş olduğunu da gösterir Dünya hayatında çoğu insan küçük çıkarlar peşinde koşar İyi bir iş, güzel bir ev, para, makam mevki sahibi olmak uğruna bütün bir ömür çalışılır Buna karşın, Kuran'da haber verildiği üzere tek bir kadın değil dünyadaki kadınların tümü, tek bir ev değil dünyadaki bütün mülkler, yeryüzünün altın ve gümüş bütün hazineleri, hatta bütün dünya, mahşer gününün azabından kurtulmak için fidye olarak verilmek istenecektir Ama elbette bu umutsuz bir çabadır ve insanı hiçbir şekilde kurtaramaz O mülklerin sahibi zaten Allah'tır İnsanın kurtuluşu ise, bir daha geri dönemeyeceği dünya hayatında kalmıştır Vakit çok geçtir ve cehennemin ateşi ona vaat olunduğu gibi yanmaya başlamıştır

İNSANLARIN HESAP İÇİN TOPLANMALARI
Kuran'da, insanın yaşamının gerçek anlamı şöyle açıklanır:
Ey insan, gerçekten sen, hiç durmaksızın Rabbine doğru bir çaba harcayıp durmaktasın; sonunda O'na varacaksın (İnşikak Suresi, 6)
Hayatımız boyunca ne yaparsak yapalım, harcadığımız bütün çabaların sonucunda ulaşacağımız son nokta, Allah'ın huzuruna çıkacağımız andır Tüm bu hayatın amacı, O'na kulluk etmektir Hayatın en önemli anı ise, Allah'a hesap vereceğimiz mahşer günüdür
Dünyadaki yaşamımız boyunca geçen her gün, bizi o mahşer gününe biraz daha yakınlaştırır Geçen her saat, her dakika, hatta her saniye, ölüme, yeniden dirilişe ve hesaba doğru atılmış bir adımdır Hayat, bir kum saati gibi sürekli olarak bu yöne doğru akar Saati durdurmanın ya da geri çevirmenin yolu yoktur Tüm insanlar, bu yolu izleyeceklerdir Allah, Kuran'da şöyle hükmetmektedir:
Şüphesiz onların dönüşleri Bize'dir Sonra onları hesaba çekmek de elbette Bize aittir (Gaşiye Suresi, 25-26)
Şu an dünyada yaklaşık 6 milyar insan yaşamakta Bu sayıya şimdiye dek yaşamış ve bundan sonra da yaşayacak insanların sayısını eklersek, mahşer (diriliş) günü mezarlarından çıkıp toplanacak insan kalabalığı ve bunun oluşturacağı olağanüstü tablo hakkında bir fikir edinebiliriz İlk insan Hz Adem'den, kıyamet günü canı alınacak son inkarcıya kadar yeryüzünde yaşamış insanların tümü bu mahşer meydanında biraraya gelecektir Sayısı milyarlarla ifade edilebilecek bu insan topluluğunun oluşturacağı manzara son derece görkemli olacaktır Fakat aynı zamanda bir o kadar da ürküntücü ve dehşet verici olacağı kesindir Allah'ın huzurunda toplanma anı ve insanların durumu Kuran'da şöyle anlatılır:
O gün, kendisinden sapma imkanı olamayan çağırıcıya uyacaklar Rahman (olan Allah)a karşı sesler kısılmıştır; artık bir hırıltıdan başka bir şey işitemezsin
O gün, Rahman (olan Allah)'ın kendisine izin verdiği ve sözünden hoşnut olduğu kimseden başkasının şefaati bir yarar sağlamaz
O, önlerindekini de, arkalarındakini de bilir Onlar ise, bilgi bakımından O'nu kavrayıp kuşatamazlar
(Artık bütün) Yüzler, diri, kaim olanın önünde eğik durmuştur ve zulüm yüklenen ise yok olup gitmiştir (Taha Suresi, 108-111)
Kafirlerin bütün bir ömür boyu göz ardı ettiği, müminlerin ise şevkle hazırlanıp beklediği hesap anı gelmiştir Bu büyük mahkeme için görkemli bir mekan yaratılır O gün, ayette bahsedildiğine göre, "Gök yarılıp-çatlamıştır; artık o gün, 'sarkmış-za'fa uğramıştır' Melek(ler) ise, onun çevresi üzerindedir O gün, Rabbinin arşını onların da üstünde sekiz (melek) taşır" (Hakka Suresi, 16-17) Bir başka ayette ise, o gün, " Ruh ve meleklerin saflar halinde duracakları gün" (Nebe Suresi, 38) olarak tarif edilir
Alemlerin Rabbi olan Allah o gün yarattığı kullarından hesap soracaktır Beraberinde inkar edenler için Allah'ın azamet ve şanına yakışır bir azap kaynağı da yaratılmıştır Cehennem, cayır cayır yanmaktadır Herşeyin benzersiz ve mükemmel şekilde yaratıcısı olan Allah, kafirler için aynı mükemmellikte bir azap hazırlamıştır Kimse o gün O'nun vereceği acının bir benzerini veremez Bir ayette şöyle denir:
Hayır; yer, parça parça yıkılıp darmadağın olduğu, Rabbin (in buyruğu) geldiği ve melekler dizi dizi durduğu zaman; O gün, cehennem de getirilmiştir İnsan o gün düşünüp-hatırlar, ancak (bu) hatırlamadan ona ne fayda? Der ki: "Keşke hayatım için, (önceden bir şeyler) takdim edebilseydim" Artık o gün hiç kimse (Allah'ın) vereceği azab gibi azablandıramaz O'nun vuracağı bağı hiç kimse vuramaz (Fecr Suresi, 21-26)
İnsan, eğer dünyadaki yaşamında Allah'a kul olmamışsa ve bu büyük güne iman edip ona hazırlık yapmamışsa, pişmanlığın en büyüğünü yaşayacaktır Toprak olmayı, dirilmeye bin kere tercih edecektir Ancak bu pişmanlığın faydası yoktur; onu azaptan kurtaramayacaktır Aksine, bu pişmanlık onun için yeni bir azap kaynağı olacak, cehennemde çekeceği fiziksel acıların üzerine bir de manevi işkence olarak eklenecektir

Alıntı Yaparak Cevapla