08-03-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Cehennemin Feryadı
“Cehennemi getirin! ”
Mahşer günü, Hak teâlâ; - Cehennemi getirin! diye emreder meleklere Vazifeli melekler, derhal gidip, bu emri Cehenneme bildirirler
Cehennem sorar:
- Hak teâlâ beni niye çağırıyor?
- Seninle kâfirlerin cezâsını verecek Sen, bunun için yaratıldın
Ve onu, yetmiş bin zincirle tutup çekerler
Cehennemin öyle şiddetli bağırması ve ateş saçması vardır ki, yedi kat gökleri siyah dumana boğar
Bir ara kurtulur meleklerin ellerinden
Gümbürtüsü ve şiddeti öyledir ki, bir yıllık mesâfedeki mahşer meydanında duyulur
Ehl-i mahşer, korkudan ne yapacaklarını bilemezler
Birbirlerine sarılıp;
- Bu ses nedir? diye sorarlar meleklere
Cevaben;
- Cehennem, meleklerin elinden kurtulmuş, buraya geliyormuş! denir
Bunu duyanların dizlerinin bağı çözülür
Ve oldukları yere yığılırlar
Peygamberlere bile korku gelir
Her biri Arş-ı âlâya sarılıp;
- “Nefsî! Nefsî!” derler
Yâni “Yâ Rabbî! Bugün nefsimden başka bir şey istemem!” diye yalvarırlar
Ama Sevgili Peygamberimiz;
- Ümmetî! Ümmetî! der
Yâni “Yâ Rabbî! Ümmetime selâmet ver!” diye niyaz eder
O anda Cehennemden öyle korkunç sesler çıkar ki, mahşer halkı, korkudan yüzleri üzerine kapaklanırlar
O gün, “Allah”tan gayri kimseden ümit yoktur
İşte o kritik anda, Server-i âlem Efendimiz arslan gibi çıkar ortaya
Ve Cehennemi durdurup;
- Git yerine! Tâ ki, ehlin sana güruh güruh gelsinler! diye emreder
Cehennem;
- Başüstüne yâ Muhammed! der
Ve oradan uzaklaşır
Ehl-i mahşer rahat bir nefes alır o zaman
Onun bu şefkatini gören mahşer halkı;
- Ne merhametli bir Peygamber! derler birbirlerine
|
|
|