Yalnız Mesajı Göster

Sistemlerin Değişmeleri

Eski 08-03-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sistemlerin Değişmeleri



sabah gazetesinden figen yanık’ın, ragıp beyin kızı, mustafa kemalin de üvey kardeşi ruhiye hanımın çocuk ve torunları ile görüştükten sonra; sabah gazetesinde 19 ekim 2004 tarihinde yayınlalan açıklaması:


‘’anneannemin anlattığına göre atatürk küçükken çok sessiz, kendi halinde bir çocukmuş böylesine sakin bir çocuğun ilerde kurtuluş savaşını gerçekleştirerek bu kadar büyük başarı sağlamasına anneannem çok şaşırırdı ‘’yaptıklarını izlerken onunla daima iftihar ediyorduk, ama çocukken böyle olacağı hiç kimsenni aklına gelmezdi’’ derdi


1888 yılında Mustafa ilkokuldayken kocasını kaybeden zübeyde hanım, zaman zaman çocukları ile birlikte kardeşi hüseyin ağanın çiftliğine giderdi Ali rıza efendinin ölümü ile dul yaşamaya devam eden zübeyde hanım, daha fazla ekonomik sıkıntı çekmemek ve abisine daha fazla yük olmak istemediği için ikinci evliliğini; teselya yenişehirden mora’ya, ordan da selanike gelmiş olan bir göçmen olan selanik gümrükler başmüdürü rağıp beyle yaptı rağıp beyin afet hanımla olan önceki evliliğinden 3 çocuğu vardı mustafa kemalin süreyya, hakkı, ruhiye(kız) adında üvey kardeşleri vardı


gümrük memuru Ali rıza beyin erken ölümü üzerine zübeyde hanım yeniden evlenmiş, küçük Mustafa ile küçük makbuleye üvey baba gelmişti selanik gümrük baş müdürü rağıp bey babalarının, Ali rıza efendinin amiri, şefi


rağıp bey, zübeyde hanımla evlendikten sonra; yeni aile; zübeyde hanımın, eski eşi Ali rıza efendinin kiraladığı evde oturmak istemesiyle; Ahmed subaşı mahallesindeki üç katlı, pembe boyalı eve tekrar taşınırlar


mustafa kemalin bu olaydan dolayı zübeyde hanımı ‘’hiç affetmediği’’ ve evden kaçarak askeri okula yatılı öğrenci yazıldığı da bilinir

mustafa kemal evden kaçar, çoğu kez dayısının çiftliğinde zamanını geçirir buna rağmen üvey babası ile aynı çatı altında yaşamak zorundadır


sonra da ara ara, az görüştüler izinli çıktığı sıralarda


mustafa kemal üvey babasını anlatıyor

‘’zübeyde hanımın ragıb bey ile ikinci evlilik yapması, ana ile oğul arasında dikkatlerden kaçmayan bir sorun da yaratmıştı ragıp bey, teselya yenişehirden selanike göçmüştü eşini yitirmiş, dört çocuğuyla dul kalmıştı süreyya ve hakkı adlarında 2 oğlu ile birinin adı ruhiye olan 2 kızı vardı zübeyde hanımla evlendiğinde Mustafa ve makbule kardeşler için psikolojik de olsa bir üvey baba ve üvey kardeşler sorunu baş göstermişti makbule bu yeni hayata ayak uydurmakta gecikmemişti ama Mustafa üvey babasının bulunduğu çatı altında oturmak istememişti mustafa kemal yaşamının sonlarında üvey babasından söz ederken ‘’bana karşı çok saygılı davranmış, büyük adam muamelesi etmiştir’’diye olumlu bir görüş sergilemişti


mustafa kemalin üvey kız kardeşi ruhiye hanımın torunu ferhat babür, ailesiyle ilgili bilinmeyen gerçekleri ilk kez anlattı


üvey ağabeyine özeniyor

rağıp beyin en büyük oğlu süreyya bey, babası zübeyde hanımla evlendiğinde subaymış mustafa kemal, ragıp beyin subay olan en büyük oğlu süreyya beye özenmiş mustafa kemal ona özenmiş süreyya bey de onu alıp askeri okula yazdırmış… süreyya bey, iddialara göre mustafa kemale bir de bıçak hediye etmiş ‘’gerektiği zaman bunu kullanabilirsin’’demiş


mustafa kemalin üvey kız kardeşi ruhiye hanımın torunu ferhat babür, ailesiyle ilgili bilinmeyen gerçekleri ilk kez anlattı

torun ferhat babürün açıklamalarında zübeyde hanıma ölene kadar anneannesi ruhiye hanım bakmış


sabah gazetesinden figen yanık’ın, ragıp beyin kızı, mustafa kemalin de üvey kardeşi ruhiye hanımın çocuk ve torunları ile görüştükten sonra; sabah gazetesinde 19 ekim 2004 tarihinde yayınlalan açıklaması:


atatürk subay çıktıktan sonra zübeyde hanım ile ragıp bey, kendi aralarında çocuklarını evlendirmeye karar vermişler atatürk ile benim anneannemi, makbule hanım ile de süreyya bey’i evlendirmek istemişler atatürk subay çıktıktan sonra birgün evde büyük bir yemek sofrası hazırlanmış süreyya bey, genelde kışlada kalırmış o gün özel olarak çağırılmış herkes bir araya geldikten sonra evlilik fikri ortaya atılmış hiçbiri bunu kabul etmemiş bu aralarında soğukluk yaratmış


sabah gazetesinden figen yanık’ın, ragıp beyin kızı, mustafa kemalin de üvey kardeşi ruhiye hanımın çocuk ve torunları ile görüştükten sonra; sabah gazetesinde 19 ekim 2004 tarihinde yayınlalan açıklaması:


mustafa kemal selanikten ayrıldıktan sonra lozan mübadelesi ortaya çıkmış bu arada ragıb bey, zübeyde hanımdan ayrılmış ayrıldıktan sonra zor durumda kalmaması için ‘’sen türkiyeye git, makbule ve ruhiye’yi de yanına al’’ demiş hakkı, onlarla gitmeyi kabul etmemiş yalnız gitmek istemiş ragıb bey de selanikte kalmayı tercih etmiş lozan mübadelesine göre herhangi birinin orada kalma hakkı yoktu artık


zübeyde hanım,balkan savaşındna sonra rağıp beyden ayrıldı ve artık osmanlı toprağı olmaktan çıkan selaniki terkederek kızı makbule ile birlikte istanbula göç ederek beşiktaş akaretlerde bir eve yerleşti

milli mücadele yıllarında ankaraya gelen zübeyde hanım, 1919da ayrılmak zorunda kaldığı oğlunu, yıllar sonra ankarada devlet başkanı olarak gördü


sabah gazetesinden figen yanık’ın, ragıp beyin kızı, mustafa kemalin de üvey kardeşi ruhiye hanımın çocuk ve torunları ile görüştükten sonra; sabah gazetesinde 19 ekim 2004 tarihinde yayınlalan açıklaması:


zübeyde hanım, anneannem ve makbule hanım, selanikten ayrıldıktan sonra önce istanbula gelip buradan izmire geçiyorlar yanlarında tapu getirmedikleri için mübadelede hiçbir şey alamıyorlar zübeyde hanım karşıyakaya yerleşiyor makbule hanım daha sonra izmirden tekrar istanbula gelmiş ben çocukken konakta oturuyorduk hemen her hafta bize zübeyde hanımın kardeşi emine hanım ziyarete gelirdi


suriye cephesinden döndüğünde mustafa kemal, annesinin akaretlerdeki evinde kısa bir süre kaldı oradan annesiyle ‘’tartışarak’’ ayrıldığı, arakadaşı salih fansa’nın tepebaşı’ndaki evine geçtiği, birkaç gün de o evin tam karşısında yer alan pera palas’ta kalıp; salih fansa’nın eşinin bulduğu bir kiralık eve, şişli’de dul bayan madam kasapyan’ın evine çıktığı bilinir ünlü ev bahçe içinde, ‘’müstakil’’,, kirası çok yüksek, tam on dört lira! (bahçe bugün kaldırım)


ev sahibesi bazı kaynaklarda madam osepyan, bazı yerlerde ‘’rum madam’’ olarak da geçer( mustafa kemalin bir ermeninin evinde oturduğunu bilmemizi istememişler)


mustafa kemal, annesini ve kız kardeşini de şişli’ye, yanına almıştı, sonra samsuna gitti (zübeyde ve makbule hanımlar tekrar akaretlere döndüler, çünkü oranın kirası bir liraydı) mustafa kemal, annesini ancak üç yıl sonra görebildi bu kez ankaraya aldırdı zübeyde hanım orada da fazla oturamadı, izmirin kurtarılışından hemen sonra izmire (biraz da <kız bakmaya>, yani latife hanımı yakından tanımaya) gitti bu izmir gezisine de sonradan ‘’sağlık nedenleriyle’’ diye bir kulp takılmıştır, bu kez latife hanımı tarihten silmek için


sultan vahdettin vatan hainidir değil mi? ihanet etmiştir vatanına

‘’yıldız sarayının küçücük odasındaydı padişah işgal altındaki istanbul’da elinden gelen hiçbir şey yoktu ama birşeyler yapmalıydı 600 yıllık bir imparatorluk son bulma noktasındaydı dedesi fatihin, yavuzun kendilerine emanet ettiği osman gazinin tohumunu attığı çınar ağacı devrilmek üzereydi devrilmemesi için omuz atmak istiyor ama etrafını çevrelemiş ingiliz askerlerinden buna imkan bulamayacak kadar çaresizdi yıldız sarayının yandığı bir günde etrafındakilerinin hüngür hüngür ağladığı esnada onları izleyip ‘’siz ne ağlıyorsunuz, vatan yanıyor ona ağlayın’’ diyen ve ardından da gözyaşlarına boğulan hisli bir insandı tahta geçtiği andan itibaren yaşadıklarını bir Rabbi bir de kendisi biliyordu tahta çıkmadan önce, 5 gün beRaber almanya seyahati yaptığı mustafa kemal’i o gün saraya çağırmıştı vatanı kurtarma noktasında daha önce görüştüğü komutanların hiçbiri bunu göze alamamıştı ve son dayanağı (malesef) mustafa kemaldi vahdettin, bundan önce yaptığı hizmetleri hatırlattıktan sonra o tarihi konuşmayı yaptı resmi tarihe bir türlü sokulmayan fakat mustafa kemalin hatıralarında dahi yer bulan o tarihi konuşma ‘’paşa, paşa! şimdiye kadar devlete çok hizmet ettin bunları unutun asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden mühim olabilir devleti kurtaRabilirsin!!!’’


vahdettinin; devletin kurtulacağı noktasında hala ümidi vardı ve bu ümidini mustafa kemal’e de iletmişti 15 mayıs 1919 yılında yapılan bu konuşmanın ardından mustafa kemale (bize anlatıldığı şekilde her tarafı sökük, murat 124 tarzı değil; gerçekte sapasağlam olan) bandırma vapuru hazırlatıldı mustafa kemalin görevi ingilizlere orduları teftiş olarak ifade edilmişti ama samsuna büyük yetkiler (verilerek, sultan vahdettinin fermanıyla, 6900 yıl boyunca boy’lar hanedanlar sistemiyle yönetilen halka, padişahın emriyle mustafa kemale uymaları için, her türlü yardımı yapmaları emriyle) gönderilmişti samsuna hareket edecek olan mustafa kemale kendi şahsi kesesinden 40 bin lira dahi vermişti (yalan söyleyen tarih utansın, Mustafa müftüoğlu)

vahdettin, milli mücadelenin başlangıcı noktasında elinden gelen tüm imkanları kullanmış, bu büyük mücadelenin startını bizzat kendisi vermişti yıllar sonra onu torunlarına hain olarak anlatacaklar, türlü iftiralar atacaklardı ama o, onu tanıyan gönüllerde bu ülkeye en büyük hizmeti eden şahsiyet olarak anılacaktı

samsunda halk mustafa kemali coşkuyla karşılamış değil mi? kim mustafa kemal?

9 ordu müfettişi ALLAH aşkına biraz mantık kim tanır o zaman mustafa kemali ki coşkuyla karşılasın?


bugün ki iletişim aygıtları yok, gavurların kontrolü altında olan telefon ve telgraf sistemi var, bozuk dökük hatlarla biz bugün bu kadar iletişim aleti olmasına rağmen, yeri geldiğinde bırakın ülkede olup bitenleri, oturduğumuz mahalledeki olayların bile çoğunu bilmiyoruz 6900 yıl boyunca hanedanlıkla, saltanatla yönetilen, hükümdarlıkla yönetilen halk; napsın mustafa kemali kim mustafa kemal kim? sultan vahdettin han’ın savaş için görevlendirdiği; ve bizzat fermanla her türlü yardımın yapılmasını, emirlerine uyulmasını emrettiği komutanı samsunda mustafa kemalin karşılanmasını sağlayan da sultan vahdettin


bir de ingiliz belgelerini karıştıralım gizli yazışmalara göre; işgalci ingilizler, esir padişahı samsuna çıkmış bulunan mustafa kemal paşa aleyhinde konuşmaya, yazmaya zorlamakta, vahdettinin ifadeleri ingilizlerin dail mail gazetesinde kendi istedikleri gibi yer almaktadır anadoluda ingiliz idaresinden rahatsızlık duyulmaması gerektiği belirtilerek, mustafa kemalin bu topraklar üzerindeki ingiliz idaresinde bir vali olarak çalışmaya hazır olduğu küstahlığı yer almaktadır türk tarih kurumu tarafından basılan ‘’çok özel yazışmalar’’ isimli eserde, gizlenen bu gerçekleri okumak mümkündür


vatanın ve milletin, dinin selameti için, ingilizlerin elinde esir olduğu halde; ingilizlerle ilişki içinde bulunmak vatan hainliği sayılıyor mustafa kemale göre biz bu zamanda hür olduğumuzu iddia ettiğimiz halde; en ufak bir konuya davranışlarla karşı çıkmayı bırakın, konuşarak bile karşı çıkmaktan korkuyoruz, vatan, millet, ve din için; işgal kuvvetlerinin elinde esir bulunduğu halde, her türlü riski alıp savaş emrini veren sultan vahdettin sıkıntı ve bir dolu zahmetlerle, eziyetlerle kazanılan savaş sırasında işgal altında bulunmalarına rağmen istanbulda; tophanedeki cephanelikten, savaşta kullanılmaları için; mermilerin, topların gece karanlığında çok gizli bir şekilde mustafa kemale gönderilmesi ama kurtuluş savaşında bize top mermilerini, bombaları ruslar göndermişti değil mi? 1917 yılında bolşevik ihtilaliyle 1dünya savaşından çekilen ve ekonomik buhran geçiren rusya göndermiş hani bizi bütün milletler yalnız bırakmıştı? rusya kendi sorunlarıyla boğuşurken bizi mi düşünecek? ruslar bize kurtuluş savaşında altın gönderdi değil mi? mustafa kemalin cumhuriyeti ilanından sonra orta asyadaki karındaşlarımız (çeçenler, kırgızlar, kazaklar, türkmenler, özbekler) kendi kaderlerine terkedildi bu altınların karşılığında

ama bizlere orta asyadaki karındaşlarımızın topraklarını 1703-1730 yılları arasında osmanlı padişahı olan 3 Ahmedin zamanında sadrazamlık yapan baltacı mehmet paşa sattı derler değil mi? rusyaya gitmiş, ama neden? 1711 yılında ruslarla savaşan osmanlı ordusunun komutanı olduğu için gitmiş 220 yıl önce orta asyayı ruslara satmış ama nedense ruslar, 200 yıldan uzun bir süre beklemiş

kurtuluş savaşında rusların verdiği altınların karşılığında mustafa kemal’in orta asyayı rusyanın kucağına biraktığını anlatmazlar bizlere mustafa kemalin lisanında yazılan tarih kitablarında baltacı Mehmed paşa sattı yazar kötü olan her şeyi osmanlı yapmış iyi olan herşeyi mustafa kemal nerden biliyoruz? mustafa kemalin lisanında yazılan tarih kitablarından

Alıntı Yaparak Cevapla