08-03-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ölüm Ve Cinayetler, Ekonomik Krizler
bankaca verilen cevapta ‘’22 şubat 2001 tarihinde Türkiye cumhuriyeti merkez bankası işlemlerinde Amerikan doları minumum 830 000 Türk Lirası, maksimum 1 020 000 Türk Lirasından satıldığı halde Aydın Doğana Mecidiyeköy şubesinden 22 şubat 2001 tarihinde 799 200 Türk Lirasından 10 milyon dolar satıldığı bildirildi
sadece Aydın Doğana yapılan bu kıyak Mesut Yılmazın kadim dostu olan Aydın Doğana yapılan bu kıyak Selçuk Demiralpi hazine müsteşarlığına getiren Aydın Doğanın kadim dostu Mesut Yılmaz
cumhuriyet savcısı Fethi Şimşek, bankadan gelen cevap üzerine, ‘’hizmet sebebiyle emniyeti suistimal’’ suçunun işlendiği yerin İstanbul olması nedeniyle verdiği yetkisizlik kararıyla, dosyayı; gereğinin yapılması için 31 mart 2003 tarihinde şişli cumhuriyet savcılığına gönderdi:
‘’bankanın yapılan döviz satış miktarına göre büyük miktarda zarara uğradığı iddiasıyla ilgili olarak yapılan inceleme ve soruşturma sonunda, 22 şubat 2001 tarihinde adı geçen kişilere yapılan döviz satışı Türkiye Halk Bankası Mecidiyeköy şubesinden yapılmış olduğu tüm evrak kapsamından anlaşıldığından suç yeri itibariyle başsavcılığımızın yetkisizliğine, gereği için hazırlık evrakının şişli cumhuriyet başsavcılığına gönderilmesine, cmuk nun 8 maddesi uyarınca karar verildi
31 mart 2003
Fethi Şimşek
Ankara Cumhuriyet Savcısı
ek: hazine evrakı ’’
31 mart 2003; yani krizden 2 yıl 1 ay sonra olan olup, biten bittikten sonra
ve dosyanın İstanbul’a gönderilmesiyle birlikte Aydın Doğan hakkındaki döviz vurgunu dosyası ortadan kayboldu ne basit, ve kolay
Aydın Doğan ile benzer işlemi gerçekleştiren merkez bankası başkanı Gazi Erçel, ağır ceza mahkemesi’nde yargılanırken, Aydın Doğanın trilyonluk döviz vurgunuyla ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan 2002/88946 nolu soruşturma her zaman ki gibi ortadan kayboldu
‘’(döviz) kurun(un) 100 bin lira düşük uygulanmasından dolayı Aydın Doğan’ın halk bankasına, dolayısıyla devlete (yani halkın parasına) zararı 1 trilyon lira oldu (bu rakam sadece döviz kurunun düşük fiyattan alınmasıyla oluşan zarar, dolar fiyatının katlanmasıyla oluşan zararın haddi hesabı belli değil ) Aydın Doğanın bu haksız kazancıyla ilgili soruşturma açıldı banka fon yönetim müdürü Füsun Balamir için sadece aylıktan kesme cezası verilerek olay örtbas edildi hukukçular Balamirin bu suçunun ‘’görevi kötüye kullanmak’’ olduğunu, bu suça eş gelen cezayı alması gerektiğini belirtirken, olay sadece maaştan kesinti yapma cezası ile kapatıldı emri kimlerin verdiğinin üzerine gidilmedi, Aydın Doğanın elde ettiği haksız kazanç yanına kar kaldı ’’ (evrensel gazetesi 17 temmuz 2002)
bütün milletin zarara uğratıldığı bir davada varılan sonuç konunun daha da üstüne gidilmemesi için halk bankasının kapatılması daha sonra özelleştirilerek hizmete başlaması
Aydın Doğanın şubat 2001 krizini fırsat bilip şahsi hesabını dolara çevirirken, sahibi olduğu Dışbankın da boş durmadığı belgelendi
belgelere göre Dışbank kriz günü merkez bankasından 258 7 milyon dolar çekerek trilyonluk bir vurguna imzasını attı
şubat 2001 krizi sırasında devalüasyon kokusunu alarak (köpekler otuz kilometre ötedeki kokuyu alabilirlermiş) merkez bankası kasalarına saldıran ve milyarlarca dolar tutarında döviz çeken bankaları soruşturan bilirkişi Servet Taşdelen tarafından hazırlanan 4 aralık 2001 tarihli ve TBMM yolsuzlukların sebeplerinin, sosyal ve ekonomik boyutlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan meclis araştırma komisyonu’na sunulan raporda, dolar vurgunu ve vurguncuları tek tek listelendi
şubat krizi sırasında haksız kazanç sağlamak için devletin kasasını yağmalayanların yapmış oldukları resmi raporlara ‘’spekülatif saldırı’’ olarak yansıdı:
‘’kasım 2000 krizinden yaklaşık 3 ay sonra, 19 şubat 2001 tarihli milli güvenlik kurulu toplantısında cumhurbaşkanı ile başbakan arasında meydana gelen tartışma dövize yönelik spekülatif bir saldırıyı tetiklemiş ve bu defa bir döviz krizi başlamıştır
kasım 2000 krizinde dövize saldırı yabancı yatırımcılarla sınırlı kaldığı halde, şubat 2001 tarihlerinde 5 2 milyar dolarlık bir erime meydana gelmiştir dövize yönelik spekülatif saldırıların yoğunluğu kasım 2000 krizinde yara alan enflasyonu düşürme programının sürdürülebilirliğini ortadan kaldırmıştır (dikkat ederseniz CİTYBANK ve HSBC bank’ın kasalarından bir gecede yurtdışına kaçırılan 50 milyar doların lafı bile edilmiyor)
bu verilerden genel olarak yetkili kuruluşların krizin başladığı 19 şubat 2001 tarihinde, ertesi gün valörüyle gerçekte satın alabilecekleri tutarın beş katı kadar döviz talebinde bulundukları anlaşılmaktadır
ayrıca; bu dönemde merkez bankasınca döviz satış işlemlerinde, anlaşmadan doğan yükümlülükleri yerine getirmeyen kuruluşlara parasal yaptırım uygulanmamasının, ilgili kuruluşların çok yüksek tutarlarda döviz talebinde bulunmaları; (ve merkez bankasının bu durum karşısında bu taleplerine karşılık vermesine dikkat edin )
yetkili kuruluşlarca merkez bankasından 19 şubat 2001 tarihinde ertesi gün valörüyle yapılan 7 6 milyar dolar tutarındaki döviz alımı dövize yönelik spekülatif bir saldırı niteliğindedir
kamu zararına sebebiyet veren somut olaya ilişkin sorumlulukların kesin olarak belirlenebilmesi için, bu olayın koşullarını hazırlayan kasım 2000 ve şubat 2001 krizleri öncesinde ve anılan krizler sırasında cereyan eden olayların ilgili kişi ve kurumların işlem ve eylemlerini de kapsayacak şekilde, bütün derinliğiyle, çok yönlü olarak ve nedensellik ilişkileri esas alınarak araştırılması ve incelenmesi gerekmektedir somut olayın kapsamlı bir şekilde araştırılması ve incelenmesi, bu olay sonucunda ortaya çıkan kamu zararında sorumluluğu bulunanlar hakkında gerekli işlemlerin yapılmasının yanı sıra, benzer olayların tekrarının önlenmesi için alınabilecek tedbirlere ve geliştirilebilecek politikalara ışık tutması bakımından da özel bir önem taşımaktadır somut olay ile ilgili olarak, emekli Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu tarafından ‘’başbakanlık makamı’na muhatap 11 nisan 2001 ve 28 haziran 2001 tarihli yazılar ile merkez bankasının şubat 2001 krizi sırasındaki başkanı ve başkan yardımcıları hakkında 4483 sayılı kanun kapsamında ön inceleme yapılmasının ve soruşturma izni verilmesinin istenmesi üzerine konu daha önce başbakanlık müfettişleri tarafından incelenmiş olmakla birlikte, bu incelemeler sonucunda düzenlenen raporlarda somut olayın kısmen irdelendiği ve bütün yönleriyle ortaya konulmadığı görülmektedir
bu nedenle; anılan hükümet üyelerinin ve merkez bankası yetkililerinin somut olayda ortaya çıkan kamu zararına ilişkin sorumluluklarının bütün açıklığıyla ve maddi delilleriyle birlikte ortaya konulabilmesini teminen, konunun başbakanlık teftiş kurulu’nun koordinatörlüğünde başbakanlık müfettişlerinden, merkez bankası müfettişlerinden ve bankalar yeminli murakıplarından oluşturulacak bir heyet tarafından çok yönlü olarak araştırılmasının, incelenmesinin ve sonucundan Türkiye büyük millet meclisi başkanlığına bilgi verilmesinin yerinde olacağı düşünülmektedir ’’
laf salatası Her şeyi biliyorlar ama laf salatasından başka bir şey yapmıyorlar kundakta ki bebekler gibiyiz hepimiz ağlayan bebekleri ağlamasın diye pış pışlarla ya bizi öyle pış pışlıyorlar
merkez bankasınca 19,20 ve 21 şubat 2001 tarihlerinde üç gün içinde toplam 84 kuruluşa net toplam 5 milyar 188 milyon dolar tutarında döviz satışı yapılmıştır (dikkat ederseniz CİTYBANK ve HSBC bank’ın kasalarından bir gecede yurtdışına kaçırılan 50 milyar doların lafı bile edilmiyor)
belirtilen tarihlerde merkez bankasından 25 milyon dolar ve daha fazla döviz satın almış olan yetkili katılımcılar ile satın aldıkları dövizlerin tutarları:
yetkili katılımcı üç günlük net alış
1 nolu banka CİTYBANK 1 063 800 000 dolar
2 nolu banka Deutsche Bank 764 000 000 dolar
3 nolu banka KoçBank 426 000 000 dolar
4 nolu banka TEB 411 000 000 dolar
5 nolu banka Yapı Kredi 383 700 000 dolar
6 nolu banka Chase&Manhattan 332 600 000 dolar
7 nolu banka Osmanlı Bankası 269 000 000 dolar
8 nolu banka Dışbank 258 700 000 dolar
9 nolu banka HSBC 254 900 000 dolar
10 nolu banka WLB 227 200 000 dolar
11 nolu banka Garanti Bankası 199 000 000 dolar
12 nolu banka ABN Ambro 135 000 000 dolar
13 nolu banka Finansbank 121 000 000 dolar
14 nolu banka İş Bankası 95 000 000 dolar
15 nolu banka Türkbank 90 900 000 dolar
16 nolu banka İktisat Bankası 67 700 000 dolar
17 nolu banka TekstilBank 58 300 000 dolar
18 nolu banka CSFB 50 000 000 dolar
19 nolu banka İnterbank 42 300 000 dolar
20 nolu banka Akbank 27 000 000 dolar
21 nolu banka TAİB Bank 25 000 000 dolar
|
|
|