Yalnız Mesajı Göster

Peruğuma Örgü De Öreyim Mi Hocam ??

Eski 08-03-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Peruğuma Örgü De Öreyim Mi Hocam ??




Giyindiğimi görünce: “Hayırdır nereye?” diye soruyor annem Daha bir lokma bile bir şey yemeden Sorma anne! Aklın fikrin yedirip içirmekte Bebek miyim ben? Bebek olsaydım bunca yasak konur muydu önüme? Farz et ki tıka basa doyurdum karnımı Hadi zorla beni, küçükken yaptığın gibi Çok yemekten göbeğim şişmedi ama yüreğim patlamaya hazır bir bomba anne! İster misin şu balkondan atıvereyim kendimi Ya da bir kutu vitamin, bilemedim dev tekerlekli bir kamyon Ya da sen bul en az acı vereni… Annem: “Deli kız” diye karşılık veriyor öfkeli bakışlarıma Amerika’daki dayımdan telefon bekliyor kaç zamandır Ah bir arasa; “Büşra’yı gönderin ben burada bir okul ayarladım onu okutacağım”, dese Büşra kurtulacak… Ya diğer binlerce Büşra? Vefasız Amerikalı bir dayıya bile sahip olamayan Büşracıklar… Basra Körfezi’ne konuşlanma sevdasındaki donanmadan haberin var mı anne? Amerika beni okutmanın değil, Irak’ın canına okumanın derdinde… Çekil yolumdan hava alacağım Sana iyi kabul günleri… Telefon çalarsa boşuna telaşlanma! Babamdır en fazla Altın damlam ne yapıyor diye soruyordur Sakın sıkma çocuğu Olur olmaz işlere yorma Vıdı vıdı edip kafasını şişirme Bir depresyon geçiriyor… Hiç olmayan sevgilimden ayrılmadım ama benimki de bir tür depresyon işte Herkese benzememe depresyonu… Zulmü hazmedememe depresyonu, kainata küskünlük… Beğenemedin mi? On beş yaş hezeyanları diyelim öyleyse… Menstrasyon bunalımları… Uyar mı? Adını sen koy anne! Çekil ya… Çekil

“Benim güzel kızım!” diyerek saçlarıma uzanıyor Okşayacak! Küçükken özene bezene taradığı sarı saçlarıma dokunurken gözleri dolacak Evin içinde örtüp durma başını diyecek Bak sana yeni bir toka aldım Kübra’nınkinden daha güzel Çeyizine yeni bir yazma oyalıyorum Fiskos masanı iki gün oldu bitireli Sehpa takımı zaten sandıkta… Damat da buldun mu bari Kumral, uzun boylu olsun emi! En az iki fakülte bitirsin Bana evde gitar-İngilizce öğretsin Pul koleksiyonu artık demode… Üniversite anılarını anlatsın Ama okumuş kızlarda hiç gözü olmasın Onları şımarık ve ukala bulsun Aile kızları gibisi var mı desin iki lafından birinde (Okuyanlar aile kızı değil de ne sahi?) Ben de yarım kalan eğitimime ah edip gözyaşı dökmekten vazgeçeyim Hatta böylesinin daha iyi olduğunu düşüneyim Kocamın dizinin dibinde, senin dizinin dibinde oturduğum gibi oturup durayım Eğer ille de okul hayatımdan söz etmek istersem resim dersinde yaptığım guaş boya tabloları anlatayım Ve Allah’a dua edip durayım bana kız evlâdı verme diye…

Öf anneee! İçim bayıldı Nefesim daraldı yahu Her gün okula giderken yalnız çıkmıyor muydum sokağa Bu kaygılı duruşun öldürüyor beni Hava alacağım diyorum hava Korkma ciğerlerim çatlamaz açık havaya çıkınca Şehrin sokakları beni özlemiştir Nahif bir kız vardı hanidir çiğnemiyor bizi diye tasalanıyordur kaldırımlar Köşe başındaki dilenci bile şaşırmıştır bu işe de düzenin ruhu duymamıştır Ah ultrasonda teşhiş edilebilseydi bizim gibiler… Beni neden doğurdun anne dediğimi duymak istemezsin değil mi? Lütfen çekilir misin?

Nihayet dış kapının koluna dokunabildim Merdivenleri inerken bir hafiflik yayılıyor yüreğime Annem ardımdan kapıyı kapar kapamaz telefona sarılmış olmalı Kıza bir haller oldu diyecek Sağ yanağına iki, sol yanağına üç damla yaş süzülecek Aman bey göz kulak ol! Kızın bakışları hiç normal değildi Nereye gittiğini de söylemedi Gençtir, cahildir, üstelik depresyonda Demedim mi bir doktora götürelim; iğne ilaç yazdıralım diye… Babam o sözünü bitirmeden telefonu kapatıp sokağa fırlayacak Altın damlasına bir şey olursa yaşayamaz Anneme kızmadan da edemeyecek Elini kolunu bağlasaydın Salmasaydın ya dışarı Hiç sözünü geçiremedin zaten çocuklarına Aklın fikrin ev işlerinde, kabul günlerinde be kadın!

Şehrin havasını teneffüs etmeyeli on dokuz gün olmuş On dokuz gün önce son kez gitmiştim okula Hiç otobüse binmez, iki kilometreyi yürüyerek tüketirdim Bacaklarım ağrımaz, göğsüm sıkışmazdı böyle Şimdi her adımda biraz daha tükeniyorum Yorgun yorgun çarpıyor yüreğim Gözlerim yol boyunca sıralanmış iş yerlerine takılıyor Giyim kuşam mağazaları, marketler, tekel bayiileri, tost-sandviç büfeleri, mobilyacılar, vs… Ne kadar sakin ve yerli yerindeler Ne bekliyordum, benim derdimle dertlenip kepenk indireceklerini mi? Geçen ay ekonomik kriz nedeniyle bir günlük boykot uygulamışlardı ama o, mühim şeydi canım Ben okula gidemezsem kıyamet kopmazdı Fakat kasaya giren azalırsa nice olurdu esnafın hali… Vergilendirilmiş kazanç kutsaldı! Bankacısından tekelcisine, f***esinden travestisine kadar helal lokma peşindeydi herkes! Kim demiş tepkisiz milletiz diye… Nerede neye tepki koyacağımızı iyi biliriz biz!

Niye okul yolundan başka bir caddeye sapmıyor ayaklarım Okula gidip müdüre çıksam, “Hocam yarın raporum bitiyor sen bilirsin artık” desem… Ne renk peruk takayım diye soruyorsan, şöyle öğrenciye yakışan bir şey olsun diyecek kuşkusuz Paris Kuaför’e okul bir yığın sipariş vermiş Hangini alsam bana uyarmış Peki formamın altına ne renk pabuç giymemi önerirsiniz? Kırmızı liseye yakışmazsa lacivert alayım Forma boyu diz üstü mü olsun? Lafı mı olur anlatın, beni aydınlatın lütfen Siz büyüğümsünüz, benden iyi düşünürsünüz! Evet evet 1785 Büşra’yım ben… Şu 9-A’nın haşin, asi çocuğu… Neden şaşırdınız…

İkide bir ardıma bakıp duruyorum Hayret babam yetişemedi hâlâ Mecalim kalmadı Kalbim göğüs kafesinden sökülür gibi çırpınıyor Ters düştük birbirimize telaşı ondan Korkma! Kes şu gümbürtüyü Benim bedenime ait bir organsan rahat dursana yerinde Vallahi söküp fırlatırım Herkes üzerine basar haberin olsun… Ne aort kalır, ne koroner arter, ne de ventriküler basınç… Sen temiz kanı pompala hücrelere Üzerine erzan olmayana da karışma… Hadi hadi kes şu lüzumsuz çırpınışları…

Nerede kalmıştık hocam? Af buyurunuz Elime dilime sahip olamıyorum da son günlerde Dalaşıp duruyorum önüme gelenle İnsan yüreğine bile söz geçiremezse anlayın artık gerisini Siz barışık görünüyorsunuz maşallah Hani yirmi gün önce bayrak merasiminde yaptığınız o konuşma var ya, pek celâllenmiştiniz; “Başörtüsü yassak!” derken… Ona yasak denmez mi hocam? İki ’s’ kullanınca daha mı etkili oluyor? Hani bıçak gibi kesip atmaksa maksadınız, yasssssak da diyebilirsiniz ama etimolojiye aykırı düşmez mi? Beşeri kurallar önemli hocam! Aman gözünüzü seveyim dilbilgisi de olsa basite almayınız Sonra başınızı ağrıtırlar Uçan sinekten bile nem kapan müfettişleri bilirsiniz… Hazır yeni koltuk da edinmişken kendinize… Sakın… sakın… Farz edin ki evet-hayır yarışmasındasınız Ama neden başınızı emme basma tulumba gibi sallayıp duruyorsunuz ki? Salla başını al maaşını demek istemiyorsunuz biliyorum Ah her şeyi şu yanlış anlamam yok mu? Kalbi temiz olduğu için kendini namazdan muaf tutanlara bir benzeyebilsem, her şeyi doğru anlayacağım Yoo hocam kafa mı bulurum sizinle estağfurullah… Ne haddime, hangi cüretle…

Öldün mü baba! Yetişsene, durdursana kızını! Hâlâ sen istediğin için başımı açmadığımı sanıyorsun değil mi? Şu gri eşarbı sen istiyorsun diye örttüğümü… Gör öyleyse… Yolda yakalayamazsan Anadolu İmam Hatip’in önüne gel Korkma başka bir yere gidecek değilim Bunca yıllık kızınım evden ve okuldan başka bir yerde gördün mü beni? Bundan sonra da görmeyeceksin inşallah… Büşra ne demekti baba? Müjde mi! Müjdenin acısı da olur mu? Şu an yığılıp kalsam caddenin ortasına, elimden tutacak bir Allah’ın kulu bulunur mu? Bulunmaz baba! Kaç asırdır yıkık döküğüm kimin umurunda… Eskiden okul mu varmış baba! Okuyup da işsiz gezen binlerce üniversiteli var bu memlekette… Başı açık olan ve okumaya ilgi duymayan binlerce genç kız da… Ama fatura neden hep bana kesiliyor anlayamıyorum! Bana bir müjde getir baba! Dayımdan olmasın! O boş genç kızlık hülyalarını sakın diline dolama! Bana bir müjde getir baba! Cümlenin başında kocaman bir itimat olsun…

‘Anadolu İmam Hatip Lisesi ‘ bu ibare neden böylesine bedbin görünüyor gözüme Levhaların ruhu olur mu? Okul duvarları bile yas tutar mı içine alınmayan öğrencilere? Okul bahçesi köhnemiş bir cendereye dönüşmüş, mevcut neredeyse yarıya inmiş… Öğrenciler kuzu kuzu sıraya girmişler Nöbetçi öğretmenler asil ve vakur dolanıyor sıralar arasında Ne güzel! Huzuru bozan mihraklar al aşağı edilince okul okula benzemiş! Eğitim öğretim hızlanacak, muasır medeniyetin üzerine çıkacağız! Pabuç bırakmayacağız Orta Çağ zihniyetine Çok şükür, çok şükür bugünü gösterene(!)

Öğrencilerin sınıf sınıf okula alınacakları sırada güç bela duvarın üzerine tırmanmayı başarıyorum Derin derin nefeslendikten sonra sağ elimi havaya kaldırıp bağırıyorum bütün gücümle: “Peruğuma örgü de öreyim mi Hocam! Ucuna kırmızı kurdele de takayım mı? Lütfen tavsiye buyurunuz!” Ellerim başımdaki örtüye kayıyor… Bir ananın yavrusunu okşaması gibi parmaklarım şefkâtle geziniyor başörtümde… Üzerime çevrilmiş yüzlerce göze inat koca memleketin sahibi benmişim gibi rahatım Birden karışıyor okulun bahçesi Sanki şehir büyük bir uğultuyla üzerime akıyor Öfke mi, sevgi seli mi anlamak güç… Bir anda gözlerim kararıyor, sendeleyerek aşağı uçuyorum… Tam sert zemine çivi gibi çakılacağıma inanmışken çelik gibi güçlü iki kolun hapsindeyim… Babam! Gür sakalının çevrelediği mütebessim yüzünü yüzüme sürüyor ağlamaklı… “Kızım!” diyor… “Altın damlam… Ocağımın bereketi… Biliyordum özüne ihanet etmeyeceğini…”

“Ah baba!” diye göğsüne gömülüyorum; “Ah babacığım! Lütfen bir daha şüphe bile etme! Etme!…”

Alıntı Yaparak Cevapla