Yalnız Mesajı Göster

Kadının Asıl Sorumluluk Alanı Evidir

Eski 08-03-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kadının Asıl Sorumluluk Alanı Evidir



2-Evlenmeye, kadını anne olmaya ve erkeği baba olmaya teşvik eden, çocukların kefaletini / bakımını belirli yaşa kadar anneye veren şeri nasların olması


Enes Radıyallahu Anhu’dan Nebi Sallallahu Aleyhi Ve Sellem’in evliliği emrettiği, bekarlıktan şiddetle nehyettiği ve şöyle buyurduğu rivayet edildi:


تَزَوَّجُوا الْوَدُودَ الْوَلُودَ؛ فَإِنِّي مُكَاثِرٌ الأنْبِيَاءَ بِكُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ “Sevecen doğurgan kadınlarla evleniniz Zira ben kıyamet gününde enbiyaya karşı çokluğunuzla övüneceğim”4


Ma’kıl İbn Yesâr’dan şöyle dediği rivayet edildi:

“Bir adam Nebi Sallallahu Aleyhi VeSellem’e geldi ve şöyle dedi: “Ben, soylu ve güzel bir kadın buldum Fakat o, doğurgan değil Onunla evleneyim mi?” Dedi ki: “Hayır” Sonra ikinci kez ona gelince onu nehyetti Sonra üçüncü kez ona gelince dedi ki: تَزَوَّجُوا الْوَدُودَ الْوَلُودَ فَإِنِّي مُكَاثِرٌ بِكُمُ الأمَم “Sevecen ve doğurgan kadınlarla evleniniz Zira ben ümmetlere karşı sizin çokluğunuzla övüneceğim”5


Görüldüğü gibi bu hadisler, evliliğin hikmetinin ve evlilikle amaçlananın çocuk doğurmak olduğuna delalet etmektedir Zira Resul Sallallahu Aleyhi Ve Sellem, doğurgan olmadığını bildiği kadınla evlenmekten nehyetmiştir


Ayrıca çocuğun kefaletinin yani belirli bir yaşa kadar bakımının bizzat anneye ait olmasına hükmetmiştir


Zira Abdullah İbn Amr İbn Âs’tan şöyle dediği rivayet edilmiştir:

“Bir kadın dedi ki: “Yâ Resulullah! Benim şu oğlum için karnım bir kap, göğsüm bir sulama, kucağım bir kuşatma yeriydi Babası, beni boşadı ve onu benden çekip almak istedi” Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle dedi:

أَنْتِ أَحَقُّ بِهِ مَا لَمْ تَنْكِحِي “Sen, evlenmediğin sürece ona daha layıksın”6


İbn-u Ebî Şeybe, ravileri sika olan sahih bir isnad ile şöyle rivayet etmiştir:

“Ömer b El-Hattab, Ümmü Âsım’ı boşadı, sonra Âsım kucağındayken ona gelerek onu, ondan almak istedi Çocuk ağlayıncaya kadar onu aralarında çekiştirdiler Bunun üzerine Ebu Bekir es-Sıddık’a gittiler ve o, dedi ki: “Ey Ömer! Gençleşip kendisi seçene kadar annesinin sıvazlaması, kucaklaması ve kokusu, çocuk için senden daha hayırlıdır”7


Buna ilaveten hamilelik, doğum ve emzirme ile alakalı hükümler de gelmiştir

Bu da göstermektedir ki kadında aslolan anne ve eş olmasıdır Hem bu nasslar hem de fıtri gerçekler bilhassa belirli yaşa kadar çocukların annelerinin yanında olmaya ihtiyaç duyduklarını, hiçbir şeyin ve hiçbir kimsenin annenin yerini doldurmayacağını ortaya koymaktadır Öyle ki çocuk, 9 ay 10 gün hem fiziken hem ruhen fiilen annesine bağlı olarak yaşamıştır, doğduktan sonra da takriben 5-6 yaşına kadar annesinin sevgisine, şefkatine, ısısına hatta kokusuna, sesine ihtiyaç duyar haldedir Annesi yaşıyor olduğu halde onu bu fıtri ihtiyacından mahrum bırakmak ona zulümdür Bu mahrumiyet, çocuğun kişisel gelişimine de olumsuz etkiler yapmaktadır Bu hakikat da anne olan kadının mesaisini evine hasretmesini gerekli kılmaktadır


Evlilik, hamilelik, doğum süreci, çocuğun fıtri ihtiyacı olan emzirilmesi, bakımı ve yetişmesine belirli bir yaşa kadar bizzat annelik şefkati, merhameti ile özen göstermekle yükümlü bir kadının nasıl sosyal sorumlulukları olabilir?! Başka bir ifade ile sosyal sorumlulukarı gereği vaktinin çoğunluğunu yada bir kısmını evin dışında geçirmek zorunda olan bir kadın annelik sorumluluğunu nasıl hakkıyla yerine getirebilir?!


3-Ev halkının nafakasının temini ve ev dışı işleri erkeğe, ev işlerini ise kadına vacip kılan nassların olması


Nafaka temininin erkeğe ait olduğuna dair ayetler:


وَعلَى الْمَوْلُودِ لَهُ رِزْقُهُنَّ وَكِسْوَتُهُنَّ بِالْمَعْرُوفِ “Onların (annelerin) yiyeceği, giyeceği ma’rufa / örfe uygun olarak, çocuk kendisinin olana (babaya) aittir”8


لِيُنفِقْ ذُو سَعَةٍ مِّن سَعَتِهِ وَمَن قُدِرَ عَلَيْهِ رِزْقُهُ فَلْيُنفِقْ مِمَّا آتَاهُ اللَّهُ لا يُكَلِّفُ اللَّهُ نَفْسًا إِلا مَا آتَاهَا سَيَجْعَلُ اللَّهُ بَعْدَ عُسْرٍ يُسْرًا “Geniş imkanları olan, nafakayı geniş imkanlarına göre versin Rızkı kısıtlı tutulan da, artık Allah'ın kendisine verdiği kadarıyla versin Allah, hiçbir nefse ona verdiğinden başkasıyla yükümlülük koymaz Allah, bir güçlüğün ardından bir kolaylığı kılıp verecektir”9


الرِّجَالُ قَوَّامُونَ عَلَى النِّسَاء بِمَا فَضَّلَ اللّهُ بَعْضَهُمْ عَلَى بَعْضٍ وَبِمَا أَنفَقُواْ مِنْ أَمْوَالِهِمْ “Allah’ın kimini kimine üstün kılmasından ötürü ve erkeklerin,mallarından sarf etmelerinden dolayı erkekler kadınlar üzerine hakimdirler”10


Burada genel hatlarıyla belirtilen “nafaka” olayının sınırlarını ve koşullarını Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem Veda Haccı hitabesinde belirlemiştir Meselâ Amr bel-Anvas’ın uzunca naklettiği bu hadisin bir bölümünde şöyle buyurulmuştu; orada Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle demişti:


أَلا إِنَّ لَكُمْ عَلَى نِسَائِكُمْ حَقًّا وَلِنِسَائِكُمْ عَلَيْكُمْ حَقًّا فَأَمَّا حَقُّكُمْ عَلَى نِسَائِكُمْ فَلا يُوطِئْنَ فُرُشَكُمْ مَنْ تَكْرَهُونَ وَلا يَأْذَنَّ فِي بُيُوتِكُمْ لِمَنْ تَكْرَهُونَ أَلا وَحَقُّهُنَّ عَلَيْكُمْ أَنْ تُحْسِنُوا إِلَيْهِنَّ فِي كِسْوَتِهِنَّ وَطَعَامِهِنَّ “Dikkat edin, sizin kadınlarınızın üzerlerinde haklarınız vardır; tabiî ki kadınlarınızın da sizin üzerinizde hakları vardır Sizin onların üzerindeki haklarınız, yataklarınızı hoşlanmadığınız kimselere çiğnetmemeleridir (namusunuzu korumalarıdır) ve evlerinize hoşlanmadığınız kimselerin girmesine izin vermemeleridir Dikkat edin, onların sizin üzerinizdeki hakları ise, onların yemelerini ve giymelerini en güzel biçimde sağlamanızdır”11


Yine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’den şu rivayet edildi:


قَضَى رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَلَى ابْنَتِهِ فَاطِمَةَ بِخِدْمَةِ الْبَيْتِ , وَقَضَى عَلَى عَلِيٍّ بِمَا كَانَ خَارِجًا مِنَ الْبَيْتِ “Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, kızı Fatıma’nın eve hizmet etmesine ve Ali’nin evin dışına bakmasına hükmetmiştir”12


Bu hadisin açılımını şu rivayette görmek mümkündür:


Ebû Verd b Sumâme’den şöyle bir haber nakledilmiştir Râvînin anlattığına göre Ali Radıyalllahu Anhu İbn E’bed’e şöyle demiş: “Sana kendim ve Allah Elçisinin kızı Fâtıma hakkında söz edeyim mi? Çünkü ben O’nun ailesinin en yakın dostuyum” Ben “Evet” dedim Bunun üzerine o sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Fâtıma, elleri nasırlaşıncaya kadar el değirmeni çeviriyor; omuzlarında iz bırakıncaya kadar aileye su taşıyor, üstü başı toz toprak oluncaya kadar evi süpürüyordu Bu sırada Nebi’ye hizmetçiler gelmişti Fâtıma’nın ev işlerinden çok yorulduğunu gördüğüm için kendisine şöyle dedim: ‘Babana gidip işlerinde sana yardımcı olması için hizmetçi iste’ Bu teklifimin ardından Fâtıma o gün babasının yanına gitti; fakat babası birtakım olaylarla meşgul olduğu için, maruzatını arz edemeden geri döndü Ertesi gün birlikte gittik Babası ona: “Ne ihtiyacın var?” diye sordu Fâtıma sustu Bunun üzerine ben, izin verirseniz ben anlatayım ey Allah’ın Elçisi, dedim ve sözlerimi şöyle sürdürdüm: ‘Fâtıma elleri nasırlaşıncaya kadar el değirmeni çeviriyor; omuzları nasırlaşıncaya kadar su taşıyor; size hizmetçiler gelince ben kendisine, size gelerek, işlerinde kendisine yardımcı olacak bir hizmetçi istemesini söyledim O da bunun için size geldi’ Benim sözlerimin ardından Resulullah kızına şöyle dedi:

اتَّقِي اللَّهَ يَا فَاطِمَةُ وَأَدِّي فَرِيضَةَ رَبِّكِ وَاعْمَلِي عَمَلَ أَهْلِكِ فَإِذَا أَخَذْتِ مَضْجَعَكِ فَسَبِّحِي ثَلاثًا وَثَلاثِينَ وَاحْمَدِي ثَلاثًا وَثَلاثِينَ وَكَبِّرِي أَرْبَعًا وَثَلاثِينَ فَتِلْكَ مِائَةٌ فَهِيَ خَيْرٌ لَكِ مِنْ خَادِمٍ “Ey Fâtıma! Allah’tan kork ve Rabb’inin sana yüklediği farz görevleri yerine getir; Ailenin işlerini bizzat kendin yap Yatağına yattığında otuz üç kez ‘sübhânellâh’, otuz üç kez ‘elhamdülillâh’, otuz dört kez ‘Allahuekber’ de; bunların toplamı yüz eder Bunları söylemen senin için hizmetçiden çok daha hayırlıdır” Bunun üzerine Fâtıma: ‘Allah’tan ve Elçisinden razı oldum’ dedi ve bundan sonra hiç bir hizmetçi ona hizmet etmedi”13


Mü’minlerin anneleri Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in hanımları da evlerinin işlerini ve eşleri Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in hizmetini bizzat kendileri yapıyorlardı14


Kadın için; çockların bakımı, eşinin ve evdeki diğer büyüklerin hizmeti, evin diğer bilinen işleri gibi evin içindeki vazifelerini yapması, cihad ameline eşit kılınmıştır Zira Nebi Sallallahu Aleyhi Vesellem’den Enes Radıyallahu Anhu yolu ile şu rivayet edilmiştir:


“Kadınlar Resulullah’a gelerek dediler ki; ‘Ey Al¬lah'ın Rasûlü, erkekler bizden ayrı olarak cihâd ediyor biz ise cihâd edemiyoruz Bizim için Allah yolunda cihâd edenlerin ameline ulaşabilmemizi sağlayacak bir amel yok mu?’ Rasûlullah Sallallahu Aleyhi Vesellem buyurdu ki: مِهْنَةُ إِحْدَاكُنَّ فِي بَيْتِهَا تُدْرِكُ عَمَلَ الْمُجَاهِدِينَ فِي سَبِيلِ اللهِ

“Sizlerden birisinin evindeki vazifesi; Allah yolunda cihâd edenlerin ame¬linin derecesine ulaşır”15


Cihad, Allah yolunda qıtaldan / savaştan ibaret değildir Allah yolunda qıtal / savaş cihaddandır Cihad, “İ’lai kelimetillah”/ Allah’ın kelimesinin / sözünün yani dini İslam’ın hakim kılınması için Şeri çerçevede yapılan tüm İslam davetini yüklenme çalışmalarının ortak adıdır


Bilindiği gibi ev işleri ihsan ile yapıldığında hem yorucudur hem de çok vakit alır Yani kadının evin dışında başka işlere vakit ayırması adete mümkün değildir Yüce Rabbımız da kadına hacc ibadeti hariç evin dışında hiçbir yükümlülük yüklememiştir

Alıntı Yaparak Cevapla