Yalnız Mesajı Göster

Mümine Bir Hanım Nasıl Olmalı...?

Eski 08-03-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mümine Bir Hanım Nasıl Olmalı...?



Hurâfelerden Uzaktır

Dininin hidâyet esaslarını kavrayan müslüman hanım bid’atçı (İslâm’ın kendisinde olmayan şeyleri ona sokan), hurafeci, efsaneci falcı, kâhin ve sihirbazlara meyletmenin mü’minin amelini yok eden, ahiretini tehdit eden büyük günahlardan biri olduğuna inanır
Müslim, Peygamberimiz’in aleyhisselâtü vesselâm hanımlarının birinden Peygamberimiz’in aleyhisselâtü vesselâm şu hadisini nakletmektedir: “Kim bir falcıya, bir şey sorarsa 40 günlük namazı kabul olmaz277

Ebu Davud Sünen’inde Ebu Hureyre’den Peygamberimiz’in aleyhisselâtü vesselâm şöyle buyurduğunu rivâyet etmiştir: “Kim bir kâhinin, falcının söylediğini tasdik ederse Muhammed’e indirilen İslâm dininden beri (uzak) olur278

Cenâbı Hak Kâdiri Mutlak bilinmeyenleri ancak kendisinin bildiğini şu âyette beyan eder:
“Kıyamet vakti hakkındaki bilgi, ancak Allahın katındadır Yağmuru O yağdırır, rahimlerde olanı O bilir Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez Yine hiç kimse nerede öleceğini bilemez Şüphesiz Allah, her şeyi bilendir, her şeyden haberdardır279

Müslüman kadın kendisini ihlâsla sevecek, ona sırf iyilikte bulunacak, muamelede veya sözünde kendisini aldatmayacak, Allah’tan korkan, temiz ve saliha hanımları arkadaş olarak seçer Saliha arkadaşın müslüman kadının doğru yol üzere olmasında, güzel adetler ve yüce ahlâk ile süslenmesinde tesiri büyüktür Yakın arkadaş genellikle ahlâk ve seciyede kişinin benzer bir suretidir


MÜ’MİNE HANIMIN ÖRNEK VASIFLARI

Anne Babasına İtaatkârdır

Allah yolunda yürüyen müslüman hanımın en bariz özelliklerinden birisi anababasına itaatkâr oluşu ve onlara karşı iyilikte bulunmasıdır
Müslüman hanım Allah’ın Kitabını okuması sebebiyle Allah’ın anababaya verdiği yüksek mertebeyi idrak eder Bu mertebe insanlığın sadece bu dinde tanıdığı bir mertebedir
Kur’anı Kerîm’in âyetleri anababa rızasını Allah’ın rızasından hemen sonraya koymuş, anababaya ihsan etmeyi Allah’a imandan sonraki faziletlerin başı olarak kabul etmiştir:
Cenâbı Hak buyuruyor:
“Allaha ibadet edin ve Ona hiçbir şeyi ortak koşmayın Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, ellerinizin altında bulunanlar (köle, cariye, hizmetçi ve benzerlerine) iyi davranın; Allah kendini beğenen ve daima böbürlenip duran kimseyi sevmez” 280

Basiretli, Kur’anı Kerîm’in nuruyla aydınlanmış, şuurlu ve takva sahibi olan Müslüman kadın daima bu gibi güzel Rabbanî nasihatlere kulak verir Anne ve babaya itaatı tavsiye eden âyetleri her okuduğunda onlara iyiliği, hizmetlerine yönelmesi, onların rızasını kazanma hususundaki fedakârlığı artar İsterse onun eşi, evi, evlâdı ve sorumlulukları olsun:
“Biz insana, anababasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir Çünkü anası onu nice sıkıntılara katlanarak taşımıştır Sütten ayrılması da iki yıl içinde olur (İşte bunun için) önce bana, sonra da anababana şükret diye tavsiyede bulunmuşuzdur Dönüş ancak banadır281

Abdullah bin Mes’ud diyor ki: Rasûlullah’a aleyhisselâtü vesselâm’a sordum:
“Amellerin hangisi Allah’a daha sevimlidir?”
“Vaktinde kılınan namaz”, diye cevap verdi Ben:
“Sonra hangisidir?” dedim Rasûlullah aleyhisselâtü vesselâm
“Annebabaya iyilik”, diye buyurdu Bunun üzerine:
“Sonra hangisidir?” diye sordum Rasûlullah aleyhisselâtü vesselâm:
“Allah yolunda cihad”, dedi 282

Bir adam Rasûlullah aleyhisselâtü vesselâm’a geldi
“Yâ Rasûlallah! Güzel bir şekilde birlikte yaşamaya en layık olan kişi kimdir?” diye sordu Peygamberimiz:
“Annen” diye cevap verdi Adam:
“Sonra kim?” dedi Efendimiz aleyhisselâtü vesselâm:
“Annen”, dedi Adam:
“Sonra kim?” dedi Efendimiz aleyhisselâtü vesselâm:
“Annen”, dedi Adam:
“Sonra kim?” dedi Efendimiz aleyhisselâtü vesselâm:
“Baban”, diye buyurdu283

Peygamberimiz’in aleyhisselâtü vesselâm bu hadisinde anneye itaat ve iyilikte bulunmanın, babaya itaat ve iyilikte bulunmaktan önce geldiği vurgulanmaktadır
Gönlünü İslâm’ın hidâyetine açan, İslâm’ın eşsiz örneklerini ve yüce değerlerini kucaklayan, anne ve babasına itaat eden, onlara iyilikte bulunan şuurlu müslüman hanım, anne ve babasına hitap ederken ve onlara olan muamelesinde en güzel uslûbu seçer
Anne ve babasına son derece saygıyla, takdirle ve edeble hitapta bulunur Onları saygı ve hürmetle kuşatır Cenâbı Hakk’ın Kur’anı Kerîm’de emrettiği gibi onlara rahmet kanatlarını açar Şartlar ve durumlar ne olursa olsun anne ve babasından rahatsız olduğunu, sıkıldığını, daraldığını ifade eden tek kelime sarf etmez Bu konuda da‐ima Cenâb‐ı Hakk’ın şu âyetini rehber olarak kabul eder:
َّRabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, anababanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine of! bile deme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle Onları esirgeyerek alçakgönüllülükle üzerlerine kanat ger ve: Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara (öyle) rahmet et! diyerek dua et”284



Kocasına Karşı Mûtidir ve Onunla İyi Geçinir

Şuurlu Müslüman hanım kocasına karşı daima itaatkâr olup ona karşı gelmez Kocasıyla iyi geçinir, kocasının rızasını kazanmaya ve onu memnun etmeye gayret eder Kocası fakir ve geçim darlığı içinde ise imkânsızlıktan dolayı şikâyet etmez, ev işlerini yaparken daralmaz

Bir kadın bir ihtiyacı için Peygamberimiz’e aleyhisselâtü vesselâm geldi, ihtiyacını gördükten sonra Peygamberimiz aleyhisselâtü vesselâm:
“Evli misin?” diye sordu Kadın:
“Evet”, dedi Peygamberimiz aleyhisselâtü vesselâm:
“Kocanla aran nasıl?” diye sordu Kadın:
“Onun hakkında kusur etmem Ancak yapamayacağım bir şey olursa bu hariçtir,” dedi Peygamberimiz aleyhisselâtü vesselâm:
“Kocanın karşısında durumuna dikkat et Çünkü o senin hem Cennet’in hem de Cehennem’indir287

O halde bu yüce Peygamber tavsiyelerini duyduğu halde müslüman kadın acaba evinin ve kocasının hizmetinden bıkkınlık duyar mı? Hayır, Müslüman kadın, gönlü sevinçle dolu olduğu halde evinin sorumluluğunu yüklenir, kocasının kendi üzerindeki haklarını gözetir Zira o ruhunun nefret ettiği, kendisine ağır gelen bir görev yapıyormuş gibi değil, sadece kendi evinde Allah’ın sevabını kazanacak bir amel işlediğini düşünür
Hazreti Âişe validemiz kadınların kocalarına itaatini tavsiye eder ve kocalarının kendi üzerlerindeki haklarını öğrenmeleri hususunda çok önem verirdi Hatta bu hakkı o derece büyük ve o derece önemli görürdü ki, bu hak dolayısıyla kadın bizzat yüzüyle kocasının ayaklarının tozunu silmeli şeklinde anlatırdı

Hazreti Âişe bu görüşünü şu sözüyle dile getirmektedir: “Ey kadınlar topluluğu! Eğer kocalarınızın sizin üzerinizdeki haklarını gerçekten bilseydiniz, sizin her biriniz bizzat yüzüyle kocasının ayaklarının tozunu silerdi”288 Gerçekten bu tasvir kocanın hanımı üzerindeki hakkının ne kadar önemli olduğunu ifade etmektedir Mü’minlerin annesi bu örnekle kocanın hanımı üzerindeki hakkının değerini hanımların zihinlerinde yerleştirmek istemekte ve kocalarına karşı böbürlenen, kibirlenen bazı kadınların gönüllerinden, çoğunlukla aile hayatını yıkan veya çekilmez bir cehenneme çeviren bu geçimsiz, katı ve kırıcı duyguları çekip almak istemektedir

Arapların ileri gelenlerinden biri kızını evlendirirken annesi bazı tavsiyelerde bulunmak için kızının yanına girdi: Annesi şöyle diyordu:
“Sevgili kızım! Eğer edep yönünden faziletli, soy yönünden saygılı olması sebebiyle bir kimseye nasihat edilmeyecek olsaydı, sana tavsiyede bulunmazdım Fakat bu tavsiyem, gafillere bir hatırlatma, akıllı kimseler için de bilgi mahiyetindedir
“Sevgili kızım! Eğer babasının zenginliğini veya kızın babasına son derece muhtaç olması sebebiyle bir kızın kocaya ihtiyacı olmasaydı kocadan müstağni olsaydı, sen insanlar içerisinde buna ihtiyaç duymayan ilk kimse olurdun Fakat kadınlar erkekler için yaratılmıştır Tıpkı erkeklerin de kadınlar için yaratıldığı gibi…”
“Sevgili kızım! Sen şu anda çıkmakta olduğun havayı ve büyüdüğün yuvayı terk ediyor, hiç bilmediğin bir yuvaya, hiç alışık olmadığın bir arkadaşın yanına gidiyorsun O sana sahip olmakla efendi oldu Sen de ona cariye ol ki, zamanla o senin kölen olsun
“Şimdi benden on nasihat al Bunlar senin için bir azık ve bir hatıra olsun:”

“Eşine karşı fazla konuşma Onu güzelce dinleyip itaat ederek geçim ehli ol Çünkü az konuşmada huzur elde edilir Güzelce dinleyip itaat etmekle de Rabbin rızası elde edilir
“Onun kötü koku almasına, kötü şeyleri görmesine fırsat verme Onun gözü sende çirkin bir şey görmesin Ona senden sadece güzel kokular ulaşsın Doğrusu sürme güzelliğin en güzel vasıtasıdır Su da kaybolan kokudan daha hoştur
“Kocanın yemek vaktine dikkat et O uyurken sessizliği temin et Çünkü açlığın harareti, telaşı, kavgayı getirir Uykunun bölünmesi de öfkeyi arttırır
“Kocanın dostlarını ve çevresini gözet Malını koru Çünkü malın korunması güzel taktire sebep olur Kocasının dostlarını ve çevresini gözetmesi bir kadının tedbirli ve uyanık oluşunun ifadesidir
“Kocanın hiçbir sırrını açığa vurma Hiçbir konuda onun emrine karşı çıkma Çünkü sen onun sırrını açığa vurursan onun ihanet et‐mesinden emin olamazsın Onun emrine karşı gelirsen onun göğsünü sana karşı kinle doldurursun
“Sevgili kızım! Bunlara ilave olarak; o sıkıntılı iken sen sevinçli görünme O sevinçli iken sen asık suratlı olma Zira birinci huy eksikliktir, ikinci huy adeta onu cezalandırmaktır
“Sen kocana karşı en saygılı bir şekilde davran ki, kocan da sana en değerli bir varlık gibi davransın Ona karşı olabildiğin kadar olumlu ve yapıcı ol ki, o da sana çok daha uzun müddet arkadaşlık yapsın
“Sevgili kızım! Şunu kesin bil ki sen sevdiğin ve sevmediğin hususlarda onun memnuniyetini kendi memnuniyetine, onun arzusunu kendi arzuna tercih etmedikçe onun sevgisini kazanamazsın Allah evliliği senin için hayırlı kılsın ve seni korusun

Şuurlu müslüman kadın iyilik ve bolluk kendisini kucaklamışsa nimete karşı devamlı Allah’a şükreder Eğer sıkıntı ve musibet dokunmuşsa bu durum onun sabrını engellemez
Müslüman kadın Peygamberimiz’in aleyhisselâtü vesselâm cehennemliklerin çoğunun kadınlar olduğunu gördüğü için kadınlara yaptığı genel anlamdaki uyarılardan uzak kalmaz Bu çeşit kadınlardan olmaktan Allah’a sığınır

Bu husus Buhârî ve Müslim’in İbni Abbas’tan rivâyet ettikleri Peygamberimiz’in aleyhisselâtü vesselâm şu hadislerinde yer almaktadır:
“Ey kadınlar topluluğu! Sadaka verin Çünkü siz kadınlar Cehennem ehlinin çoğunluğu olacaksınız” Bir kadın:
“Niye biz Cehennem ehlinin çoğunluğu oluyoruz?” diye sordu Peygamberimiz de aleyhisselâtü vesselâm şöyle cevap verdiler:
“Çünkü siz çok lanette bulunursunuz ve kocaya karşı nankörlük edersiniz”289

Yine Buhârî’nin bir başka rivâyetinde:
“Onlar kocaya karşı nankörlük ederler İyiliğe karşı nankörlük ederler Eğer kadınlardan birine ömür boyunca iyilikte bulunsan sonra senden hoşlanmadığı bir şey görse hemen ben senden hiçbir hayır görmedim ki der” 290

İmam Ahmed’in rivâyeti şu şekildedir: Bir zat“Yâ Rasûlallah! Kadınlar bizim annelerimiz, kız kardeşlerimiz ve eşlerimiz değil mi?” diye sordu Peygamberimiz aleyhisselâtü vesselâm şöyle buyurdu:
“Evet,” dedi “Fakat kadınlar ikram edilince şükretmezler, başlarına bir sıkıntı, bela gelince de sabretmezler”291

Rasûlullah aleyhisselâtü vesselâm çok önemli şer’i bir sebep olmaksızın kocasından boşanma talebinde bulunan kadınları Cennet kokusundan mahrum olmakla tehdit etmiş ve şöyle buyurmuştur:
“Hangi kadın sebepsiz kocasından boşanmak isterse o kadına Cennet kokusu haramdır”292



Kocasını İnfak Etmeğe Teşvik Eder

Müslüman kadın kocasını Allah celle celâlühu yolunda infak, sadaka verme ve iyilikte bulunmaya teşvik eder
Çünkü şuurlu ve takva sahibi Müslüman kadın daima eşi için iyilik, hayır ve başarı arzu eder Bilir ki kocasının işlediği hayırlardan kendisi çocukları ve diğer aile fertleri de hisseyâb olur Aile reisinin salih amellerin peşinde koşması, müslüman hanımının da derecesini arttırır



Gözü Kocasından Başkasına Kaymaz


Takva sahibi olan Müslüman kadın: “Mü’mine hanımlara söyle Gözlerini haramdan sakınsınlar” âyetiyle amel ederek mahremi olmayan erkeklere bakmaz Onun gözü kocasından başkasına, harama kaymaz
Müslüman kadın gözünü kocası dışındaki erkeklerden sakındı‐rırsa bu takdirde “Bakışları sadece kocalarına ait olan cennetlik ha‐nımlar”dan olur Kadının bu özelliği erkeğin sevdiği bir özelliktir Zira bu, hissiyatın temiz ve iffetli olduğuna, bakışların günahlardan uzak ve güvenilir olduğuna delâlet eder Hatta bu vasıf temiz, iffetli, namuslu müslüman hanımların en güzel şiarlarından biridir
Bu sebeple Kur’anı Kerîm, cennet hanımlarını ve onların erkekler tarafından sevilen vasıflarını anlatırken bu hususa önemle işaret etmektedir:
“Oralarda gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş güzeller var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmuştur”293

Müslüman kadın hoşgörülüdür, bağışlayıcıdır Kocasında kusur araştırmaz



Aile ve Misafire İkram Etmek

Müslüman kocanın gönlüne sevinç veren büyük işlerden biri de hanımının, annesine, babasına, akrabalarına ve misafirlerine ikramda bulunmasıdır Hanımın; beyinin ailesini kendi ailesi gibi bilmesi kocasını çok sevindirir
Böyle haraket etmek takva ve iyilik üzere yardımlaşma ve iyi geçinmedendir Müslüman kadın bu konuya özen gösterir Kendi kendine, kocasına, ailesine, akrabalarına ve misafirlerine fitne olmaktan kaçınır Bunun aksine hareket etmek huzur ve mutluluğu yokeder Ailede düzen ve nizam bozulur Aile parçalanıp yok olur

Ebu Hureyre anlatıyor: Rasûlullah aleyhisselâtü vesselâm şöyle buyurdu: “Burnu yerde sürünsün, burnu yerde sürünsün, burnu yerde sürünsün Kim baba ve anasından birini veya ikisini, kendi yanında yaşadığında ihmal ederse cennete giremez dedi 294

Hanım, kocasının anababasına kötülük yaptığında onları küçümsediğinde kocasının onu güzel öğüt ve hikmetle terbiye etmesi gerekir Kırgınlıkları tamir etme yönünde gayret sarfetmesi gerekir, işleri sakinleştirmesi gerekir
Eğer kadın haksız yere eziyete devam ederse kocasının hayatını kedere boğar huzursuz ederse kocasının anne ve babasına iyilik etmeye devam etmesi gerekir
Eğer hanım, kötülüğünde haddi aşarsa, annebaba artık onu hoşgörmezler…
Ebu Derda dedi ki: Rasûlullah aleyhisselâtü vesselâm’in söylediğini işittim: “Anne ve Baba cennetin kapılarının ortancısıdır İstersen o kapıyı bırakırsın istersen muhafaza edersin”295

Hazreti Ali anlatıyor: Rasûlullah aleyhisselâtü vesselâm şöyle buyurdu:
“Şu on beş kötü haslet işlendiği zaman
1 Ganimete hıyanet edilince
2 Emanet ganimet sayılınca
3 Zekat cereme kabul edilince
4 Erkek karısına itaat edince
5 Evlat ana babaya isyan edince
6 Kişi, kötü arkadaşına itaat edince
7 Babaya cefa edilince
8 Toplantılarda yüksek sesle konuşulunca
9 En rezil kimse iş başına geçince
10 Şerrinden korkulan kimseye ikram edilince
11 Her yerde içki içilince
12 Erkekler ipek giyinince
13 Şarkıcı kadınlar çoğalınca
14 Çalgı aletleri yayılınca
15 Sonra gelenler, önceki âlimlere lanet edip onları kötülediği zaman ümmetim belaya düçar olur
Sonunda: Rasûlullah şöyle ilave etti: “İşte o vakit kırmızı bir koku (rüzgar) beklesin; ve yer göçer, şekil değişir İçinde ne varsa atar” 296

Ey müslüman hanımefendi, kocanın ailesi ve akrabasıyla iyi geçinmen, hem şahsın, hem eşin hemde çocukların için hayır getirir
Sen kendi kocana ve kendi akrabana ikram edilmesinden hoşlanmıyor musun? Elbette hoşlanıyorsun O zaman kocanın aile efradına da aynı duyarlılıkta olmalısın Çünkü “Sizden biriniz, kendisi için sevdiğini, kardeşi için de sevmedikçe iman etmiş olmaz297

Müslüman hanımların kocalarıyla karşılıklı yardımlaşmaları gerekir Sünnet olan günlerde oruç tutmalı, hac ve umre gibi mübarek topraklara sefere çıkmaya, birbirlerini teşvik etmeliler Sadaka vermeye teşvik etmeli kendisi de sadaka vermelidir Diğer taatler de böyledir…


Misafirlere karşı başlıca görevlerimiz şunlardır:

Güler yüz ve tatlı sözle karşılamak
İyi bir şekilde ağırlamak ve bir şeyler ikram etmek,
Asık suratlı olmamak,
Yanında çocukları ve hizmet edenleri azarlamamak,
Gideceği zaman onu güler yüzle uğurlamak

Alıntı Yaparak Cevapla