Yalnız Mesajı Göster

Zindandan Mehmed'e Mektup

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Zindandan Mehmed'e Mektup



Zindanda iki heceMehmed'im lafta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de geri adam,boynunda yafta

Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!
Kavuşmak mi?Belki Daha ölmedim!

Avlu Bir uzun yol Tuğla döşeli,
Kırmızı tuğlalar altı köşeli
Bu yol da tutuktur hapse düşeli

Git ve gel Yüz adımBin yıllık konak
Ne ayak dayanır buna ,ne tırnak!

Bir alem ki, gökler boru içinde
Akıl almazların zoru içinde
Üstüste sorular soru içinde

Düşün mü,konuş mu, sus mu ,unut mu?
Buradan insan mı çıkar,tabut mu?

Bir idamlık Ali vardı,asıldı
Kaydını düştüler,mühür basıldı
Geçti gitti,birkaç günlük fasıldı

Ondan kalan,boynu bükük ve sefil;
Bahçeye diktiği üç beş karanfil

Müdür bey dert dinler,bugün"maruzat"!
Çatık kaşHükumet dedikleri zat
Beni ALLAH tutmuş kim eder azat?

Anlamaz;yazısız,pulsuz,dilekçem
Anlamaz!ruhuma geçti bilekçem!

Saat beş dedi mi,bir yırtıcı zil
Sayım var, maltada hizaya dizil!
Tek yekun içinde yazıl ve çizil!

Insanlar zindanda birer kemmiyet;
Urbalarla kemik,mintanlarla et

Somurtuş gibi bıçak,nara gibi tokat;
Zift dolu gözlerde karanlık kat kat
Yalnız seccademin yönünde şefkat

Beni kimsecikler okşamaz madem
Öp beni alnımdan,sen öp seccadem!

Çaycı getir ilaç kokulu çaydan!
Dakika düşelim,senelik paydan!
Zindanda dakika farksız aydan

Karıştır çayını zaman erisin
Kopuk kopuk,duman duman erisin!

Peykeler,duvara mihli peykeler
Duvarda,başlardan yağlı lekeler
Gömülmüş duvara,bas bas gölgeler

Duvar,katil duvar yolumu biçtin
Kanla dolu sünger Beynimi içtin

SukutKıvrım kıvrım uzaklık uzar
Tek nokta seçemez dünyada nazar
Yerinde mi acep,ölü ve mezar?

Yeryüzü boşaldı habersiz miyiz?
Güneşe göç varda ,kalan biz miyiz?

Ses demir,su demir ve ekmek demir
İstersen demirde muhali kemir
Ne gelir ki elden,kader bu,emir

Garip pencerecik,küçük daracık;
Dünyaya kapalı,ALLAH'a açık

Dua,dua eller karıncalanmış;
Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış
Gözyaşı bir tarla,hep yoncalanmış

Bir soluk,bir tütsü,bir uçan buğu
İplik ki incecik,örer boşluğu

Ana rahmi zahir ,şu bizim koğuş
Karanlığında nur,yeniden doğuş
Sesler duymaktayım;Davran ve boğuş!

Sen bir devsin,yükü ağırdır devin!
Kalk ayağa,dimdik doğrul ve sevin!

Mehmed'im,sevinin ,başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin,eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!

Yarın elbet bizim,elbet bizimdir!
Gün doğmuş ,gün batmış ,ebed bizimdir

NECİP FAZIL KISAKÜREK

Alıntı Yaparak Cevapla