08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Yok Geçtim Ben Benden, Sende Değilsem Nerdeyim
Şimdi daha iyi anlıyorum: İnsan büyüdükçe daha çok anlar derler, inanmıyorum; insan büyüdükçe daha çok acıyor
İnsan büyüdükçe aslında büyümüyor, daha çok acı oluyor! Seni de böyle tanıdım zaten Senin en çok ben olduğunu anladığımda, anladım ki, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak Seni daha çok anlamaya çalıştığımda, anladım ki, artık hiçbir şey anlamakla sınırlı değil
Seni seviyor muyum?
Ne kadar geç cevap verilirse o kadar doğu cevap verilebilecek bir sorusun
Seni sevmiyor muyum?
Ne kadar erken cevap verilirse o kadar yanlış cevap verilebilecek bir sorusun?
Seni seviyor muyum? 
Yok…
Seni sevmekten geçtim
Şimdi daha iyi anlıyorum: İnsan büyüdükçe daha çok sever derler, inanmıyorum; insan büyüdükçe daha çok yanıyor
İnsan aslında büyüdükçe büyümüyor, daha çok yangın oluyor Seni böyle sevdim zaten!
Hükmüm geçmiyor
Acıyla ve ateşle ne yapılabilir ki insan?
Ya yakarsın, ya da acıtırsın
Şimdi daha iyi anlıyorum, ben kendimden çok seni acıtıyor ve seni yakıyorum Hiç böyle düşünmezdim Zaten büyürken insan neyi düşünür ki? Sadece büyümek… Oysa en çok büyümeyi anlamak isterdim Ellerimin büyümesini, ayaklarımın en çok… Sonra sakallarımın uzamasını… Sonra sakallarımın tekrar uzamasını… Gamzemin…
Bir de gülüşümün… Ben gülerdim sahiden…
Bir senden öncesi vardı hayatımın; milattan önceden sonra Bir senden sonrası vardı milattan sonradan önce…
Nerdeyim? Gamzem nerede?
Şimdi daha iyi anlıyorum: İnsan büyüdükçe…
Ama ben en çok seni sevmekten geçtim Geçmek istemezdim seni Büyümek istemezdim En azından gamzeme, uzayan sakallarıma sahip çıkmak isterdim Yüzüme sonra, gülüşüme…
Şimdi daha iyi anlıyorum: Benim dediklerim benim değilmiş, aslında seninmiş! Ne garip
İnsan nasıl da sahipleniyor iyi ve güzel olanı? Ben kendimi sahiplenmiştim, sandım ki, bana ait ve benim Benle varlar ve benimle olacaklar Oysa senin peşine takılıp gitti hepsi Aradığım hiçbir şeyi bulamıyorum biliyor musun?
Şimdi daha iyi anlıyorum: İnsan büyüdükçe…
İnsan büyüdükçe her şeyin emanet olduğunu ve her şeyin sana ait olduğun anlıyor
Şimdi de acılarımın ve o büyük yangının bana ait olduğunu düşünüyorum Benim diyorum Sen de benimsin
Unutuyor insan bir anda olup bitenleri Belki de unutmak istediğimizi düşündüğümüz için unuttuğumuzu düşünüyoruz
Şimdi sen kalkıp, bunun da küstahlık olduğunu söyleyeceksin Bana beni inkar ettireceksin biliyorum
Ama artık ben senden de geçtim Niye geçtiğimi bilmeden… Senden geçtim ve aslında geçerken sana kendimi nasıl bıraktım onu bile bilmiyorum Sonra anladım ki senden geçerken sana beni bırakmışsam, ben kimim?
Gülüyorsun, biliyorum Kelime oyunlarıyla sana savaş açtığımı düşünüp, bir oyun hazırlıyorsun bana O oyuna da geleceğim
Ben insanım… İnsan olsaydın senin bendeki yerini bilirdin Bunu anlamadığın için yapıyorsun, biliyorum
Olsun… Ben seni anlamak istedikçe sen anlaşılmazlığa bürünüyorsun Ama ben en çok seni anlamaya adadım kendimi Senin için büyüdüm Şimdi daha iyi anlıyorum
Ben hüznüm çünkü… En çok geceleri çiçek açarım Karanlığın eskittiği yüzümde ben en çok seni zikrederim Senden düştüm ben
Düşün ki şöyle sınandım:
Adem, cennetten kovuldu ve yeryüzüne indirildi Adem’in dünyaya indirildiği andaki yalnızlığını sadece Adem bilirdi 
Adem, cennetten kovuldu ve yeryüzüne indirildi Adem’in dünyaya indirildiği andaki çaresizliğini sadece Adem bilirdi  
Adem, cennetten kovuldu ve yeryüzüne indirildi Adem’in dünyaya indirildiği andaki acısını sadece Adem bilirdi  
Adem, cennetten kovuldu ve yeryüzüne indirildi Adem’in dünyaya indirildiği andaki yangını sadece Adem bilirdi  
Adem, cennetten kovuldu ve yeryüzüne indirildi Seninle bildim işte bende Sınandım Belki hala sınıyorsun
Senden ne çok acıdım Senden ne çok yandım Senden ne çok yalnızdım, biliyor musun?
Kendini inkâr edemezsin Kendine yalan söyleyemezsin… Bana yaptırdıklarının hiçbirisini yaptıramazsın kendine Çünkü sen, ben büyürken benimle büyüttün kendini Üstelik habersiz Hiç haberim olmadı senin beni bu kadar sevdiğinden ve beni en zayıf yerimden vuracağından
Ha…
Bunu bilsem ne olacaktı ki, hiç! Sen kadere inanmadığın kadar ben sana inanıyorum
Alıştım ben yüzümden eskimeye Sakalımdan Gamzemden; daha çok şeyimden oldum; belki olacağım
Düşün ki, hüznüm ben ve geceleri çiçek açarım
Düşün ki, yüzümden eskirim ama biliyorsun ki, eskimeyi de sen öğrettin
Eskimeyen yenilenemezdi ama eskirdi… Ben eskiyenlerin, yavaş yavaş eksildiğini ve evrene doru çoğaldığını biliyorum Bunu da sen öğrettin Sen bana çok şey öğrettin
Acıyla yaşamak…
Yangınla yaşamak…
Alev alev ve çığlık çığlığa…
Ama bana sadece şunu söyle: Senden geçtiysem nerdeyim? 
Yok yok fısıldama, herkes duysun; senden geçtiysem nerdeyim?
Hala sende mi?
O zaman niye canım acıyor; niye hala yanıyorum?
Fısıldama kulağıma?
Bağır herkes duysun Dua dua yükselsin çığlıkların:
Benim biricik hüznüm, gece çiçeğim; ben de bir ölümlüyüm, bilmiyor musun?
Bedirhan Gökçe
|
|
|