08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Adı Ne?Olmadığın Mevsimin
Üşüdükçe, uzuyor gece 
Sis çöküyor içime! 
Uzadıkça, üzüyor gece! 
Mevsimleer, dökülüyor kurşun rengi ağaçlardan; kavruk sarı! 
Topraktan kök 
Ve çeneden diş sökülür gibi koptu elin avucumdan; bir beyaz güvercin gibi oturuyorken parmaklarımın arasında! 
Böceklere terkedilmiş yuvalar gibi, şimdi boomboş avuçlarım 
Korkuyorum;
İçime bakmaktan!
   
Sen olsaydın, ne koyardın yokluğunun adını? 
Üşüdükçe, uzuyor gece 
Üzüyor üşüdükçe ve içimi sis bastıkça, hatırlıyorum; sen ve ben 'bir' olurduk 
Bir 'bütün'lüktü bu birlik, çokluktu; yokluk değil 
Az değildik bir iken; fazlaydık, ve yoğunduk  
Çoğulduk, ve zengindik 
Çoktuk bir'ken!
Ya şimdi? 
Topluyorum, topluyorum, toplayıp duruyorum kendimi yalnızlığımla 
Ben, bir 
Ve bir de yalnızlığım, asla 'iki' etmiyor! 
Lokmamı kırsam bile paylaşmak için; avucumda kalıyor 
Sözüm, dudağımda kalıyor ve gözüm; kucağında kapanıyor yine, yalnızlığımın! 
Toplanmaya çalışsam da olmuyor 
Doksandokuz parçamın her biri bir köşede; boncuklarım saçılmış bir araya gelmiyor! 
Üşüyorum 
Üşüyor gece 
Üşüdükçe, uzuyor; uzadıkça üzüyor ve sis çöküyor içime! 
Mevsimler dökülüyor kurşun rengi ağaçlardan; kavruk sarı, ve savruk sarı bir yel esiyor içimde! 
   
Fırınlar tutuşmuyor çırasız, kaynamıyor tencereler ocaksız 
Ben, üşüyorum; şöminede kül gibi 
Bilerek, yokluğundan soğuk mevsim olmadığını! 
Adı var da her şeyin; ne deniyor olmadığın mevsime? 
Bilmiyorum 
Yokluğundan daha soğuk bir mevsimi tanımadım ki 
Bilmiyorum sensizlikten daha soğuk bir mevsim 
alınıtı
|
|
|