Prof. Dr. Sinsi
|
Katil Beyaz Adam
KATİL BEYAZ ADAM
1
Dün Kızılderili bir çocuktum,
tabiatla iç içe,
boğulmuş sevince
Arılarla, kelebeklerle, kuşlarla yan yana
yaşardım dağlarda, mutlu ve özgürce
Bir gün;
o güne kadar görmediğim, tanımadığım
adına “beyaz adam” denilen;
- yüzü beyaz, gözü kalleş, özü kara -
birtakım adamlar işgal etti yurdumu,
kendi yurdumda beni
mahkum ederek yoksunluklara
2
Dün zenci bir çocuktum,
- yüzü siyah, özü ak süt gibi saf-
sevgisi gökyüzü kadar sonsuz,
sevinci; sevgisi ve göğsü kadar berrak
Bir gün; çok çok ırak
bir diyardan,
adına “beyaz adam” denilen,
- yüzü beyaz gözü şeytan, özü kara -
birtakım adamlar beni
zincirlere vurarak
yuvamdan, yurdumdan
söküp köle diye götürdü bir diyara,
sevgiye, sevince çok çok uzak
Aman Yarab!!
Böylesine korkunç olur muymuş insan!
Ve böylesine korkunç olur muymuş yaşamak!
Hâlâ mümkün değil anlamak!
3
Dün bir Vietnamlı çocuktum,
umutlarımda özgür,
hayallerimde sermest
Yaşıyordum korkusuzca,
ormanlar ve yeşillikler içinde sere serbest
Barış gölgesine sığınmış
meğer fesatlığı yığın yığınmış
adına beyaz adam denilen,
- yüzü beyaz, özü simsiyah, eyvah! -
birtakım adamlar yurdumu istilâ etti
Kan gölüne döndü her taraf,
yağmur yerine bomba, füze, kurşun
yağdı gökten üstümüze
Biz vatanımızı savunurken
Hepsini tüketti,
ne varsa sevgiye, sevince dâir içimizde
kâtil denildi bize
4
Dün, küçük mini minnacık
bir Japon çocuktum, Hiroşima, Nagazaki’de
Sevinçler dağıtır gülüşlerimle,
barışı kucaklardım rüyâmda
Benden daha mutlu çocuk yoktu dünyada !
Adına beyaz adam denilen;
adama hiç benzemeyen
- özü kapkara, yüzü beyaz,
sevgisi buzul, şefkati ayaz -
bir takım adamlar;
evimi barkımı
anamı babamı
kardeşlerimi,
düşlerimi yok eden atom bombası
-siz “kıyâmet bombası” deyin-
yağdırdı gökten üstümüze
Kendi vatanımda ne acı,
suçlu kâtil denildi bize !
5
Dün Afganistanlı bir çocuktum
Hindikuş dağlarında,
kendi dünyasına dalmış
habersiz dünyadan
Bir gün;
bomba, füze, kurşun, feryat
ve imdat sesleriyle uyandım
kâbuslardan uyanır gibi,
daldığım güzel uykudan
Gözlerim yerlerinden fırlayacakmış gibi,
dizlerim titreyerek korkudan
Ekmekten aştan özgürlükten,
mahrum giyecekten, bir damla sudan !
Ses çıkmıyordu
dokundum,anamdan babamdan,
kanlar sızıyordu her yanımdan
Bugün Filistinli bir çocuğum!
suç ise eğer Filistinli olmam
Özgürlük sütünü içirmeye başlamış,
eğer bulabilirse yiyecek bir şey,
emzikteyken anam
Dün kardeşlerimi katleden kâtillere,
taş atmayı öğrendim sokaktan
Benim için en büyük suçmuş!
üstümüze kurşun, bomba yağdırırken düşman
Aslâ suç değilmiş,
pişman mısın? denilse;
değilim aslâ pişman!!
6
Barışı beklerken uzaklardan,
bugün evim barkım
rüyalarım, umutlarım,
her şeyim yok edilir en yakından !
Ama gık bile demez
adına beyaz adam denilen
-özü zift gibi karanlık-
zulmün hâmisi
zâlim, zâlime damızlık şişman !
Bekleyin ve görün!
çıkacak bir gün,
bugün değilse yarın!
Bu gözü dönmüş kâtillerden,
acımasızca yaptığı
sessiz ve ruhsuzca seyrettiği
korkunç manzaraların hesabını soran!
Ey içi ürperenler!!!
İçleri hınçla dolan
gözleri kan çanağı olanlar!
Hiç değilse yalvarın, yakarın
olmasın şu güzel dünya
sevgisizlikten harâbe, vîran!
7
Ben dün Kızılderili, Zenci, Japon,
Vietnamlı, Afganistanlı bir çocuktum
Bugün Çeçenistanlı, Filistinli !
Yarın kim olacağı belirsiz bir çocuğum
Bitmez,aslâ bitmeyecek!!!
Barışa, kardeşliğe susamam!
Sevgiye, sevince yolculuğum!
Tâlan edilse de varlığım,
kesilse de başım,sesim soluğum!  
Herkes pussa bile, ben pusamam!
Ey insanlık!!
ben öleyim sizin için!
Sizlerse seyredin içiniz sızlamadan
Kılınızı kıpırdatmadan
Merak etmeyin ve sormayın, niçin?
eğer hakkınızsa, hak ediyorsanız
ben yok olayım tek,
Siz var olun!
Siz sağ olun! 
|