08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Bir Müebbet Yağmurdayım...

Mekke çöllerinde bir pazartesi,
Aylardan Nisan ve seni bekliyor binlerce insan
Sensiz dünya perişan, devran virandı
Ve senin doğuşun müthiş bir andı,
Anlatılması imkânsız bir zamandı
Ama biz göremedik , bize yokluğun kaldı
Bunları sana takvimlerde yer almayan bir zamandan yazıyorum
Kainatın dışındaki bir mekândan
Ne ilk, ne de son; bilinmeyen bir bahardan yazıyorum
Yürekten bir kalemim, hayalden bir kâğıdım var
Sana bunları sabahın en karanlık anından yazıyorum
Müebbet bir yağmurdu rahmeti getirişin,
Ümmetine serpiştirdin ellerinle,
Şefaatin dağıldı sağanak sağanak üstümüze,
Sen gittin izlerin kaldı gönlümüzde
Gönül senin yanında olabilmeyi dilerdi,
Tutulup kalmayı sana hayranlıktan
Yine de binlerce kez şükredebilmeyi Müslüman olmaktan
Seninle beraber, senin yanında
Şer gördüklerimizi hayreyleyen Rabbimin sevgilisi;
Bir an duyabilseydim sesini,
Ya sen gitmeseydin bu kadar erken
Ya da ben gelseydim geçmişe sen yaşarken
Rabbim bilir maneviyatımı, isyan değil bu sözlerim
Senin çağında olmaktı istediğim
Rahmet deryası Rabbimin sevgilisi;
Bir an görebilseydim seni,
Ya sen yummasaydın gözlerini hayata,
Ya da ben hiç açmasaydım senin olmadığın dünyaya
Şairlerden kelime aldım, kitaplardan harf çaldım
Ama seni anlatamadım;
Bir adını yazabildim ruhuma,
Bir de resmini çizdim bembeyaz rüyalarıma
Bir tek umudum kaldı elimde
Belki affolurum ahiret gününde,
Belki sana yakın bir yer verir Rabbim bana cennetinde
Ümidim elimde senin hasretinle gidiyorum kabrime…
|
|
|