Prof. Dr. Sinsi
|
♥♥ηÜkteler ♥♥
Gözyaşı
Neler yapar gözyaşı ile edilen dua,
Binlerce top ve tüfek, onu yapamaz asla
Sözüm çoktur
Yeterince bildirdim, fazla şey sorma bana,
Belki de incinirsin, yoksa sözüm çok sana
Sohbet
Halk içinde, muteber bir şey yok, devlet gibi,
Gerçekte devlet olmaz, bir saat sohbet gibi
Aşkın ateşi
Aşkın ateşi kalbden kalblere akar gider,
Maşuktan başkasını, ne varsa yakar gider
İki şeyin hasreti
Hasrette iki şeyin, bulunmaz yoktur eşi,
Bunun biri gençliktir, diğeri din kardeşi
Belki faydalanırsın
Dinin için gerekli her şey söylenmiş sana,
Belki faydalanırsın, ya çarpar kulağına
İşin özü
Kitaplardan naklettik, sana işin özünü,
Sakın yabana atma, büyüklerin sözünü
Güzellik
Ne de olsa bulunur, bir güzellik çirkinde,
İnci gibi görünür bütün dişler zencide
Kıymetini bil
Ehl-i sünnet yolunu, aynen naklettim sana,
İster kıymetini bil, istersen darıl bana
Nazı bırakmalı
Hak yola baş koyanın, harika olsa da pek,
Nazlanmayı bırakıp, hep naz çekmesi gerek
Dost
Herkes farklıdır, kimi yaya, kimi atlıdır,
Ama dosttan konuşmak, elbet daha tatlıdır
Tükenmez sözüm
Lafımı uzatmadım, anlarsın iki gözüm,
Belki kalbin kırılır, yoksa tükenmez sözüm
İş budur
İbadetler yapılmazsa, kurtuluş ümidi güçtür,
Asıl mesele budur, bundan başkası hiçtir
Beşer şaşar
İnsan beşer, bazen şaşar, eder hata üçer beşer,
Yürürken düz yolda bile, ayakları sürçer, düşer
Usanma
Senelerce yaşarım, sonsuz kalırım sanma!
Hep iyilik etmekten sakın bıkıp usanma
Gençlik
İyi tohum ekmeli, şu gençliğin çağında,
Ne ekmişsek biçeriz, elbet Cennet bağında
İki kimse
Şu iki kimse elbet ölümü hatırlamaz
Haramlardan sakınmaz, biri de namaz kılmaz!
Bir gün
Unutma bir gün gelir, tutmaz olur bu eller
Elbette söyleyemez, Allah demeyen diller!
Tevbe
Elbette kurtulacak tevbeyle ölen kişi
Müjdelere kavuşur günahsız gelen kişi
Öfke
Hem keskin sirke, küpe zarar verir diyoruz
Buna rağmen kızıyor, küplere biniyoruz
Allah için sevgi
Kim sevdiğini Allah için severse eğer
Çok sıkıntı çekse de, bunlar her şeye değer
Aklı yoktur
Görülmeyen şeye yok diyenin yoktur aklı
Olsa görülür idi diyen değil mi haklı?
Naz çekmek gerek
Nazlı olsa da, aşka yakalanan kişi
Hep naz çekmek olmalı artık onun işi
Feryat
Âşıkların feryadı, boş değil, manidardır
Elbette sözlerinde, ibretli çok şey vardır
Dostun ayrılığı
Dostların ayrılığı, çok gelir, sürse de az,
Gözde bir kıl olursa, kim buna hiç aldırmaz?
Kötülük ve iyilik
Kötülüğe kötülük, her kişinin kârıdır
Kötülüğe iyilik, er kişinin kârıdır
Akla güvenme
Hep akla güvenenin, ayağı tahtadandır,
Tahta olan ayağa, denilir mi sağlamdır?
İhlâs
Makbul ibadet için, ihlâslı olmak gerek,
Elbet işe yaramaz, içi boş bir çekirdek
Zordur
Ona kavuşmak zordur, denizde ve karada
Derin uçurumlar ve sarp dağlar var arada
Allah aşkı
Ne mutlu Allah aşkı her tarafı sarıyor
Kalb onu düşünüyor, gözler onu arıyor
Onun için
O, ne iyi bir dil ki, her an onu anıyor
Ne talihli bir kalb ki, onun için yanıyor
Yol
Rahatı bırakmalı, bu bir çile yoludur
Teçhizatsız gidilmez, yollar çok korkuludur
Âşık
Âşık yaya olsa da, yolunda atlıdır o,
Dağda belde sürünmez, uçar kanatlıdır o
İntihar
İntihar çare değil, kurtuluş yok ölünce,
Anlaşılır, melekler, sorgu için gelince
Medeni olmak
Eğer medeni olmak, açmak ise bedeni,
Demek ki şu hayvanlar, Batı�dan da medeni
Sohbet
Gönül ne kahve ister, ne kahvehane
Gönül hep sohbet ister, kahve bahane
Bela yazmaz
İnsana bela gelmez, Rabbimiz yazmadıkça,
Rabbimiz bela yazmaz, insanlar azmadıkça
Ölümü unutur
Şu iki kimse elbet ölümü hatırlamaz:
Biri haramdan kaçmaz, biri de namaz kılmaz
Diploma
Diplomaya güvenir, kendini âlim sanır,
Böyle kimse şeytana, gayet kolay aldanır
Cepsiz kefen
Sonun cepsiz kefendir, zengin ol, yahut fakir
Varlığa mağrur olan, mecnun değil de nedir?
Kurban bayramı
Gönüller neşe dolsun, bayram mübarek olsun,
Kestiğimiz kurbanlar, sıratta binek olsun!
Rast giderse
Rast gider ise işin
Her şey yoluna girer
Taşa da geçer dişin
Ters gider ise işin
Muhallebi yer iken
Kırılıverir dişin
Batı medeniymiş
Eğer medeni olmak, açmak ise bedeni,
Demek ki şu hayvanlar, Batı�dan da medeni
Diploma
Diplomaya güvenir, kendini âlim sanır,
Böyle kimse şeytana, gayet kolay aldanır
Tabut ve yakut
Tahtadan olsa da, korkutur tabut,
Taştan yapılsa da, ziynettir yakut
İbret almak
İbret almak gerekir, çağımızın halinden,
Yer taşımaz isyanı, yarılır vebalinden
Nemelazımcılık
Şu nemelazımcılık, bizi yiyip bitirir,
En güzel hasletleri, heder edip götürür
Herkes ektiğini biçer
Serden geçer de insan, yardan geçebilir mi?
Kötülük eken kimse, hayır biçebilir mi?
Yalancı
Yalancının evi yanmış, hiç kimse inanmamış,
Çünkü herkes o yine, bir yalan söyledi sanmış
Allah dostunu seven
Kişi sevdikleriyle beraber olacaktır,
Allah dostunu seven, elbet kurtulacaktır
Dost ve düşman
Şerrin azı da çoktur, hayra bir sınır yoktur,
Bin dost olsa da azdır, bir düşman bile çoktur
Beterin beteri
Gel haline şükreyle, beterin beteri var,
Hiç bir şey kötü değil, imansız ölmek kadar
Ahirete hazırlık
Arpa eken bir kimse, nasıl buğday biçer ki?
Ömrü imansız geçen, nasıl mümin göçer ki?
Bir tut
Mecnuna deli deme, Leyla ile bir tut
Bir damlayı hor görme, derya ile bir tut
Eğer ilmiyle amil, değilse bir âlim
Bülbül gibi şakısa, karga ile bir tut!
Sen nesin?
Deliysen doktora git, ölüysen mezara gir,
Müminsen dine uy ki, kalmasın pislik ve kir
Zakir ve hakir
Şükreden şâkir olur, zikreden zâkir olur,
Allah�ı tanımayan zelil ve hakir olur
Akılsız
Göremediği şeye, yok diyenin yoktur aklı
(Aklı olsa görünürdü) diyen ne kadar haklı
Gözyaşı
Mümin için gözyaşı, ilahi bir rahmettir,
Rabbimizden kuluna ihsandır, merhamettir
Ağlamak
Dünya için ağlamak, zillet, hem de zulmettir,
Garabetin yanında, katmerli cehalettir
Dünya
Dünya peşinde koşmak, kasvettir, felakettir,
Boşuna bir zahmettir, apaçık dalalettir
Herkes ektiğini biçer
Nasıl yaşarsan yaşa, elbet bir gün göçersin,
Ettiğini bulursun, ektiğini biçersin!
İslam gelince
İslamiyet gelince, değişti hep insanlar,
İmanla şereflendi nice puta tapanlar
Marifet ehli
Kâmil mürşid olanlar, firâsetle bakarlar,
Zulmetteki kalblere nurlu ışık yakarlar
İhlaslı ol
Bütün ibadetleri ihlâs ile edâ et
Allah rızâsı için, neyin varsa fedâ et
Niye bugün değil
Yarın iyi bir tevbe edeceğim ben dersin
Bugünü yarınlara sebepsiz ertelersin
Adamsız elbise
Çok fakirin sesi yok, yeni elbisesi yok,
Bazı elbiseler var, içinde kimsesi yok
Malını bırakacaksın
Nasıl yaşarsan yaşa, mezara gideceksin
Biriktirdiğin malı, bir gün terk edeceksin
Dini bilmek için
Senin bildiklerini çoluk çocuk bilemez,
İlmihal okumayan dinini öğrenemez
Dine uymak zorlaşır
Kıyamet yaklaştıkça, güçleşir uymak dîne
Ateş almaya benzer avuçların içine
Bilgi sizsiniz
Yoksa ilmihaliniz, gayet bilgisizsiniz,
İlmihaliniz varsa, artık bilgi sizsiniz
Değer sizsiniz
İmansızsanız eğer, elbet değersizsiniz
İmana kavuşunca, artık değer sizsiniz
Akılsız başın cezası
Öfkeli cahil kişi, çocuğa dayak çeker
Başımız akılsızsa, cezayı ayak çeker
Araba devrilince
Araba devrilince, yol gösteren çok olur
Yardım istendiğin an, hepsi birden yok olur
Gül için figan
Bülbülün figanı var,
Gülle halvet anı var,
Canansız can aşksızdır,
Her canın cananı var
Mazlumun gözyaşları
Aldatmasın şatonun, renkli mermer taşları,
Kralı suda boğar, mazlumun gözyaşları
Tefekkür
Çekirdek içinde orman gizlidir,
Zehirler içinde derman gizlidir,
Bunları ibretle tefekkür gerek,
Tahıl tanesinde harman gizlidir
Neye yarar
Altının yanında pul neye yarar?
Hakkı tanımayan kul neye yarar?
Doğru diye herkes bir yolda gider,
Cennete çıkmayan yol neye yarar?
Bülbülün derdi
Dikenle gül dost olmuş,
Bülbülün gözü dolmuş,
Göğe çıkmış feryadı,
Tutup saçını yolmuş
Demişler ki hey bülbül,
Al sana lale sümbül,
Bülbül ah çekip der ki
İstemem, ille de gül
Yeni sene
Yıllar gelip geçiyor, geldi yeni bir sene,
Boşa harcama ömrü, kıymetini bilsene!
|