Yalnız Mesajı Göster

Şah Beyitler-M.Nihat Malkoç

Eski 08-02-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Şah Beyitler-M.Nihat Malkoç




ŞAH BEYİTLER-76


DÜŞTEYİZ

Hepimiz bir düşteyiz, dünyada her şey bayat
Silik çıkıyor suret, fotokopidir hayat!


U/YANIN!

Uyanın ey yarenler, uyumaya gelmedik!
Bu gaflet uykusunda bir gün bile gülmedik


DUALARA TUTUNMAK

Bela uçurumunda dualara tutunduk
Gönülde kiri pası, sevgi suyuyla yunduk


SÖZ YANGINI

Nefrete dair sözler, söz yangınında yandı
İçimdeki sözcükler dirilişe uyandı


YULAR

Sevgi denizlerinde ateşi öper sular
Eşek senin olsa da elin elinde yular


MNİHAT MALKOÇ




ŞAH BEYİTLER-77


KİLİT

Aşkla kırılır ancak dilin paslı kilidi
Düne dönüşen günün evveli yarın idi


KU/SUR

Koruduk kör şeytanı korunaklı surlarla
Uçamaz iman kuşu bu ağır kusurlarla


ŞEHREMİNİ

İçimdeki kentleri eşkıyalar basardı
Şehremini, gönlümü iman zırhıyla sardı


YALANCI

Sancı dindirir ancak içimdeki sancıyı
Elbette yalancılar doğrular yalancıyı


YETİM AYNA

Zifiri gecelerde ayna yetim, ben yetim…
Karanlık gölgelere dönüşüyor suretim…


MNİHAT MALKOÇ




ŞAH BEYİTLER-78


MABET

İçimdeki mabette ezanlar yankılanır
Hakk’a söz veren gönül bu munis sesi tanır


ÇAĞIN MASKESİ

Batılın hükmü geçmez, düşer çağın maskesi
Bülbül şakıdığında kesilir karga sesi…


OYUN

Aslında bir oyundu, her şey yaşandı bitti
Zaman alevi, teni bir mum gibi eritti


AKREP

Gece gün döner akrep zamanın ensesinde
Gül hasretini taşır bülbül titrek sesinde…


MENZİL

Suretin asılıdır gözümün menziline
Gün uzar yüzyıl olur; sensiz her gün bir sene


MNİHAT MALKOÇ




ŞAH BEYİTLER-79


SÖZ

Ruhumu çepeçevre sarar hasretin közü
Ayna tutar yüreğe söz ele verir özü…


ŞEYTANIN MABEDİ

Yıkıp viran eyleyin şeytanın mabedini
Hakikatin nuruyla arındır niyetini!


GEÇEN YILLAR

Ölümü kundağında büyütür geçen yıllar
Hayat değirmeninde ömrü öğütür yollar


ÇOCUK

Çocuk toprakta tohum, habersizdir ölümden
O da payını alır fazlasıyla zulümden…


SİL/ÂHLAR

Yankısı göğe değer yüreklerde âhların
İçimizi kanatır gölgesi silahların…


MNİHAT MALKOÇ




ŞAH BEYİTLER-80


ARAMAK

Eşyanın hakikati aramakla bulunur
Bir yastığın uğruna onlarca kaz yolunur


ŞÜKÜR

Gün gelir döner devran, ağlarsın güldüğüne
Ahir zamanı gören şükreder öldüğüne


ÖLÇÜ

İnsanın en iyisi işinde belli olur
Şaşmaz ilahî ölçü, kul ettiğini bulur


KİMSESİZLER

Boştur davulun içi, ondan çok çıkar sesi
Kimsesize kol kanat, kimsesizler kimsesi


HADDİNİ BİLMEK

Başkası bildirmeden sen sen ol haddini bil
Yoktur dilin kemiği, en büyük afettir dil


MNİHAT MALKOÇ




ŞAH BEYİTLER-81


KAİNAT KİTABI

Kâinat kitabında her zerre Allah diyor
Gıybet ettikçe insan, ölü etini yiyor


ÜSTÜNLÜK

Zalimlerin üstüne taş yağacak göklerden
Hakk’a kul olan insan üstündür meleklerden


FİŞ

Bu çile dünyasında kim bitirdi işini?
Bir gün çeker Azrail can evinin fişini


İNKIRAZ

O büyük yolculukta amellerin azıktır
Hakk’tan habersiz ömür inkırazdır, yazıktır


KAVMİYET

Dinin esası takva İslam’da yok kavmiyet
Kula kulluk etmeyi reddeder İslamiyet


MNİHAT MALKOÇ




ŞAH BEYİTLER-82


YASA

Hayat dediğimiz şey bir bakış kadar kısa
Kılavuz olsun sana Hakk’ın koyduğu yasa


DARAĞACI

Ruhum darağacında, göğe yükselir âh’ım…
İsyanım rahmetinden büyük değil Allah’ım!


NEDEN

Sinsice bir gün çalar, her doğan gün ömürden
Tükenmişse sermayen ölmeye var bin neden


ÜÇ GÜNLÜK ÖMÜR

Zifiri karanlığa meydan okur gökte ay…
Üç günlük ömür için gerekir mi köşk saray?


HAYATI TEMİZE ÇEKMEK

Bir mahkumuz içinde dünya denen kafesin
Hayatı çek temize bu belki son nefesin


MNİHAT MALKOÇ





ŞAH BEYİTLER-83


ÂLİM

Sırtını döner Hakk’a kendini sanar âlim
Fezaya çengel atar, kendini bilmez zalim


KEMALE ERİNCE

Kemale erince yaş, ateş düşer yaprağa
Vakit gelince verdik eşi dostu toprağa


UZAKLAR

Ufuklar çağırınca meçhule gider gemi
Uzaklarda arama cenneti, cehennemi


ÇİLEHANE

Dünya bir çilehane, derdim dermandır bana
Rabbim ne emretmişse şeksiz fermandır bana


EMR-İ HAKK

Zalimlerin başına çorap örülür bir gün…
Emr-i Hakk vaki olur, defter dürülür bir gün…


MNİHAT MALKOÇ




ŞAH BEYİTLER-84


ZEHİRLİ YILAN

Ezmelisin başını, nefis zehirli yılan
Ecelin tuzağından var mıdır hiç kurtulan?


HESAP

Nasıl ölmüşse insan öylece dirilecek
Arasat’ta zalimin hesabı görülecek…


ÂHLARIM

Kurşundan daha ağır hüzünlerim, âhlarım
Kararttı süveydayı hesapsız günahlarım


ANAHTAR

Kalpler Allah’ın evi, anahtar ol kapıya
Rabbim mührünü vurmuş beden denen yapıya


SUSUZ

Başındayım pınarın, sanki çölde susuzum
Bu gaflet uykusunda bir ömür uykusuzun


MNİHAT MALKOÇ




ŞAH BEYİTLER-85


MUM MİSALİ

Çağ aydınlansın diye, mum misali erirsin
Yükselttiğin bayrağı sonrakine verirsin


DESTANIMIZ

Bin yıllık destanımız dönüşünce ağıda
İçimizdeki efkar billah sığmaz kağıda


SONSUZLUĞU KUŞANMAK

Şaha kalkmış bekliyor gök yeleli atımız
Sonsuzluğu kuşanmak nihai muradımız


HÜZÜN

Bağdaş kurmuş yürekte, keder artığı hüzün
Kalp gözün kapanmışsa farkı yoktur gündüzün


BU ÇAĞIN HASTALIĞI

Kemiriyor ruhları, endişe ve şaşkınlık
Bu çağın hastalığı kuralsızlık, taşkınlık…


MNİHAT MALKOÇ





ŞAH BEYİTLER-86


AHMAK

Alnımıza yazılmış ölüm nihai karar
Ahmak dediğin o ki Hakk’tan gayri dost arar


METAL ÇAĞI

Kaybettik kendimizi ihtirasın ağında
Manaya sırt çevirdik bu kör metal çağında


ALEVİ ÖPMEK

Sevgiyle nazar etsek alevi öper sular
Değerlenir mi eşek taksa ipekten yular?


MENZİL

Karıncalar da bir gün elbet varır menzile
Gönlümüzde ne varsa an gelir düşer dile


YİTİK HAZİNE

Şükür yitik hazine, dört bir yanımız isyan
Gönül aynası puslu, ruhumuz dolmuş katran



MNİHAT MALKOÇ




ŞAH BEYİTLER-87


TOHUM

Filiz vermedi tohum, bahçe tarumar oldu
Nerdesin ey sevgili, elimizde gül soldu!


YOLCU

Belki gelirsin diye nice hayaller kurdum
Yolların kavşağında yolcuyu yoldan sordum


AKIN

Mukavvadan askerler ruhuma eyler akın
Ümitvar ol ey mümin, güzel günler pek yakın!


TAŞANLAR

Güneşin yangınında kurudu gonca güller
Gönlümün kıyısında taştı denizler, göller


ZEMHERİ

Meyveye dururken dal; ruhumda fırtına, kar…
Dışarıda ağustos, içimde zemheri var…


MNİHAT MALKOÇ




ŞAH BEYİTLER-88


MÜHÜRLÜ KALPLER

Kalbi mühürlenenler hiç gelir mi hizaya?
Kuşatır kainatı, ruhum sığmaz fezaya


KARANLIK

Tükenir sermayemiz, gün gelir devran döner
Bir gün çöker karanlık, gözünün feri söner


GÖNÜL TASI

Dolar gönül tasımız mazi denen ırmaktan
Ayırmasın Hakk bizi ezandan ve bayraktan!


VİCDAN AZABI

İnanca duvar örmek müminlere ezadır
Bazen vicdan azabı en büyük bir cezadır


NEVBAHAR

Hasret sarmaşıkları yüreklerde hâr olur
Kışa sabredenlere yarın nevbahar olur


MNİHAT MALKOÇ




ŞAH BEYİTLER-89


ANADOLU

Ülkemin dört bir yanı yiğitler otağıdır
Güzel Anadolu’muz aşıklar yatağıdır


KELAM

Kelam ruhun aynası, haber verir halinden
Söz heybende ne varsa o dökülür dilinden


AKIL BAĞI

Çözülür aklın bağı, çıkar öfke kınından
Rüyalar soluklanır cedlerin akınından


DEVLER

Sevgi darağacında, nerde huzurlu evler?
Cüceler devleşirken cüceye döndü devler


NAZAR

İbret al belalardan, eyle dünyaya nazar
Acaba hâl diliyle ne söyler bize mezar?


MNİHAT MALKOÇ




ŞAH BEYİTLER-90


PAS

Ölümü hatırlamaz, mala mülke yaslanır
Dünyayı çok sevenin kalbi bir gün paslanır


PEÇETE

Dünyanın malı mülkü sümüklü peçetedir
Peygamberin sünneti manevî reçetedir


KUR’AN

Körelen itikadı, imanı biler Kur’an
Cilalar kalbimizi, pasını siler Kur’an


MİHENK TAŞI

Resulullah’a uymak saadetin başıdır
İman kalbin ışığı, iman mihenk taşıdır


KAHKAHA

Sırlara vakıf âlim, zalim kendini bilmez
Kahkahayla gülenler, ahir ömürde gülmez


MNİHAT MALKOÇ




ŞAH BEYİTLER-91


ÜSTÜNLÜK

Kainat kitabını okumak marifettir
İnsanı üstün kılan şahsiyet ve iffettir


LÂL

Susar çığlık çığlığa, an gelir dil lâl olur
Yaş kemale erince imkanlar muhal olur


ZAMANSIZ

Hastalıklar işaret, tükeniş amansızdır
Yüz yaşında gelse de her ölüm zamansızdır


HÜZÜN DAĞI

Hüzünler dağ misali, yürekler dar geliyor
İçimiz kan ağlarken suretimiz gülüyor


GÖNÜL GERGEFİ

Varlığın tatlı bahar, yokluğun karakıştır
Gönlümün gergefinde sevgin sırma nakıştır


MNİHAT MALKOÇ




ŞAH BEYİTLER-92


MECNUN OLANLAR

Güzellik izafidir, boşa dil yorar canlar
Leyla, güzelliğini Mecnun olanlar anlar!…


AYRIK OTLARI

Bakıma al kalbini, ayrık otlarını yol
Mevlana gibi müşfik, Yunus gibi haktan ol


NİYAZ

Ömrümün kışındayım, ne kaldı geçmiş yazdan?
Beslenir aç ruhumuz namazdan ve niyazdan…


KUŞLUK

Nefretini hapseyle içindeki boşluğa
Güneşten erken uyan, yakalanma kuşluğa!


GAFLET PERDESİ

Teslim ol hakikate, yırt gaflet perdesini!
Ulaştır hedefine mazlumların sesini!


MNİHAT MALKOÇ




ŞAH BEYİTLER-93


VAHŞİ KAPİTALİZM

Daha çok kazanç için her gün aşılır çizme
Vız gelir günah sevap vahşi kapitalizme


HOŞGÖRÜ AĞACI

Kökleri kurumakta hoşgörü ağacının
Paçavraya dönüşsün coğrafyası acının


MENFAAT HANÇERİ

Gün olur devran döner, kabuk bağlar yaralar
Menfaat hançeriyle bozuluyor aralar


EŞEĞİN EMEĞİ

Garibanların âh’ı tutar mavi gökleri
Atın keyfi içindir eşeğin emekleri


HENGAME

Bırak huzur dolasın, dünya hengamesini
Yüreğine bayrak yap vicdanının sesini


MNİHAT MALKOÇ



ŞAH BEYİTLER-94


ÖMÜR ÇEKİ

Ne de çabuk harcadın ömür denilen çeki…
Sonsuzluktur ahiret , dünya dediğin ne ki?


RUH CEVHERİ

Hep mide zannettiler acıkan yerimizi
Unuttular görünmez o ruh cevherimizi


MİSAFİR

Akrebi kovalarken yelkovan yorgun düşer
Misafirdir dünyada, kalıcı değil beşer


ŞAHSİYET

Kim ki hakikat varken yalanlara yaslanır
Şahsiyet yaralanır, ruh cevheri paslanır


BİSMİLLAH

‘Bismillah’ kutlu miftah, hayırların başıdır
Huzurun sığınağı, aç ruhların aşıdır


MNİHAT MALKOÇ




ŞAH BEYİTLER-95


TEMİZE ÇEK

Temize çek kalbini, sanma hesap uzaktır
Aç basiret gözünü, dünyalıklar tuzaktır


SÖZÜN HÜKMÜ

Kalır mı sözün hükmü bozulunca yeminler?
Hakikat konuşunca mevcudat susar, dinler


SON DEM

Şakakların kar beyaz, ömrün son demindeyiz
Ruh sıla özleminde, hicran matemindeyiz


AHDİMİZ

Kal-ü beladan beri geçer ahdimiz bizim
Hakk’a kul olmadıkça gülmez bahtımız bizim


KABRİMİZ

Kabrimiz gönüllere aşkla kazılır bir gün
İsrafil’in suruyla oyun bozulur bir gün


MNİHAT MALKOÇ





ŞAH BEYİTLER-96


ÇAĞLAYAN

Vara yağa gülenler bir gün ‘ağlayan’ olur
Nedamet gözyaşları coşar, çağlayan olur


TAŞ OLSAM

Ebabil kuşlarının yağdırdığı taş olsam…
Mazlumların gözünden akan kanlı yaş olsam…


İRADE GEMİSİ

İrade gemisinin dümeninde akıl var
İffetin sarayında en asil duygudur ar…


(D)İŞLERİN…

Sanırsın düz gidecek ömür boyu işlerin
Boş kalır aş kazanın dökülünce dişlerin…


NOT DÜŞMEK

Bil ki imtihan sırrı, ne gelirse başına…
Onurlu hayatınla not düş mezar taşına!


MNİHAT MALKOÇ


ŞAH BEYİTLER-97

SONSUZ
Sür atını süvari; zaman kısa, yol uzun…
Özgürlüğü yakala kollarında sonsuzun

UFKUN AYNALARI
Seyreyle sonsuzluğu ufkun aynalarında
Hazırlıklı ol kışa ömrünün baharında

KÂİNATIN SAHİBİ
Kainatın sahibi ebedî ve ezeli
Serilmiş önümüze her şeyin en güzeli

DÖN!…
Karanlık gecelerden dön yüzünü Kabe’ye
Kirden arınır ruhun benzersin sahabeye

BAKANLAR VE GÖRENLER
Kuşatır kâinatı sarar uhrevî ahenk
Bakanlar ve görenler olmaz birbirine denk

MNİHAT MALKOÇ





ŞAH BEYİTLER-98


USTURA GİBİ

Sırat ustura gibi, altı cehennem, ateş…
Derman olmaz derdine ne ana, ne de kardeş


ONUN

Gördüğün her ne varsa büyük küçük O’nundur
Ölürse beden ölür, sanma ölüm sonundur…


LAFTA…

Sözler bayağılaştı, şairlik kaldı lafta
Mücevherin kıymeti belli olur sarrafta


ELALEM

Dalda meyve arama, ömrümüz oldu heder
Yürü Hakk’ın yolunda, “elalem ne derse der!…


YARIŞ

Öfkeleriniz değil, idealler yarışsın
Yol nefretin saçını kin tarihe karışsın


MNİHAT MALKOÇ




ŞAH BEYİTLER-99


KÜRESEL SALTANAT

Battık balçık çamura gece gün derken Batı
Bizi bizden kopardı küresel saltanatı


KU/SURLAR

Kılıçlara sor bizi, çocuğuyuz surların…
Tövbe ne işe yarar olmazsa kusurların


ÇAKAL

Sofu görünmek için bırakır çember sakal
Şehirlerde dolaşır orman kaçkını çakal


SERDENGEÇTİ

Serdengeçti dediğin uzağı yakın eder
Canını kor ortaya hedefe akın eder


ÇIRA GİBİ

Rüzgar nerden eserse o tarafa dönersin!
Güneş doğar ufuktan çıra gibi sönersin


MNİHAT MALKOÇ





ŞAH BEYİTLER-100


SANIK/TANIK

Sanık sandalyesinde oturtulursa tanık
İnsanlık davasında hepimiz suçlu, sanık


GECE/GÜN

Bahçeyi sele verdik, gülü zakkuma sattık
Geceleri oturduk, güneş doğunca yattık


ARASAT

Heybetli olsa da dağ, yol üstünden aşacak
Mahşer günü Arasat dolup dolup taşacak


SESİMİZ

Asık suratlı çağda yankılanır sesimiz
Nefretin buz dağını eritir nefesimiz


ŞEHİR

İsyan ağı misali, sabır bize panzehir
Zaman değirmeninde eziyor beni şehir!


MNİHAT MALKOÇ

Alıntı Yaparak Cevapla