08-02-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
&Quot;Biz Bu Sonbaharda Buluşacaktık....&Quot;
"Biz bu sonbaharda buluşacaktık   "
Geleceğin yollara umudumu yerleştirdim
Dikenlerin üzerine sevdamı gergef yaptım ki, hepsi güle dönsün
Bahar gelecekti, Sen de gelecektin baharla
O zaman visaline açacaktı bütün çiçekler ve visal kokacaktı herbiri Rüzgar vuslat türküleriyle esecek,
yapraklar Sana doğru kımıldanacak,
semalar gelişine ağlayacaktı sevinçten
Sen gelecektin bulutlar siyah örtüsünü çıkaracaktı
Yıldızlar sönecek, aydınlığında parlamaya devam edeceklerdi
Sen gelecektin; Ay kararmışlığını Seninle giderecek,
güller gibi kokmanın ne demek olduğunu Senden öğrenecekti
Sen gelecektin; Güneş yeniden tebessüm edecekti
Sen gülecektin zerreler ihtizaza gelecekti
Sen gülecektin binbir Ebu Zerr bakışlı hasbi yüreğimin
çöllerinden geçip Bedr'e fethe gidecekti Sen gülecektin,
kainat gülecekti Seninle  
"Bahar geldi geçti Sen gelmez oldun  "
Geleceğin yollarda, ümidim taşların gözyaşlarını barındırdı
Dikenler parçaladı sevdamın gergefini
Bahar geldi, çiçekler hasretine açtı
Gökyüzü, Nuh Tufanı'na taş çıkardı
Ağaçlar hasretinle sararıp solarken, bulutlar yas ilan etti
Sen gelmedin, Ay kararmışlığıyla dağıttı yakamozları
Gönlümün gülleri Nemrut'a har, baharın gülleri
İbrahim'in(a s ) ateşine yar oldu
Yıldızlar daha önce baktığın izlere gözyaşlarını akıttı
Ve gelmeyişinin hüznü parladı gönlümüzdeki okyanuslarda
"Taşlara döndü kalbimiz gelmedin  "
Bilirim bizim yüreğimizdir taşlara dönen, bizim kalblerimizdir
Bir türlü Sana dönemeyişimizin, gözlerindeki yaşları dindiremeyişimizin, yüreğindeki hüznü gideremeyişimizin taşlaşmışlığıdır Sen'i bizden uzak tutan
Ne Sen'in nede Sen'den sonrakilerin ayak izlerini takip ettik
Hep Sen'den gayrısına kaydı bakışlarımız Adımlarına, yoluna, Sana yar olamadık Sen Firdevs'i bırakıp bize döndün, biz dünyayı bırakıp Sana dönemedik Sen arşların arşında büyüklerin en büyüğüyle muhatapken bizi sayıkladın,
biz küçüklerin en küçüğüne tenezzül ederken, Sen'i unuttuk Bizim yüreğimiz, bizim kalbimiz, bizim halimizdir taşlara dönen
Sen'i birtürlü hakkıyla sevemeyişimizin taşlaşmışlığıdır gelmeyişinizin sebebi  
Ey her saniye yağıp da farkına varamadığımız rahmet
deryasının kaynağı!
Ey Güneşe Güneşliği, güllere güllüğü, bize de insanlığı öğreten!
Ey ümitlerimizin Efendisi! "Miraç'tan iner gibi, Hac'dan döner gibi" beklediğimiz! Ey varlığında güzel bir düş, sıcacık bir gülüş ve Cennette geçirilen bir an, yokluğunda ise hazan olduğumuz  
Ağlatmışlığın burukluğu, kirenmişliğin utancı,
küçüğe tenezzül etmenin küçüklüğü ve günahların ezikliği ile bekliyoruz Sen'i
Gözlerimizle değil Sana aç gönüllerimizle bekliyoruz
Mekke'den Medine'ye hicret eder gibi dön
Belki oradakiler gibi hasbi değiliz; ama Sen'i görmeden inanan,
gecelerde Sen'i arayan, seccadelerinde okyanuslar barındıran hasbiler aşkına,Sen'i alemlere rahmet olarak gönderen ve isyanlarımıza rağmen bizi
helak etmeyen Yaradan aşkına dön  
Gözlerimizde semaların gözyaşları, yüreğimizde ademvari pişmanlıklar  Cennet'ten kovulmuş gibi bir hal içindeyiz
Ve biz ellerimizde geleceğine dair küçücük bir umut taşıyoruz
Arşların arşına, Sen'i bize gönderen Rabb-i Rahim'e dönüp diyoruz ki: Ey Allah'ım bizi 'Gül'süz bırakma
|
|
|