08-03-2012
|
#1
|
|
Prof. Dr. Sinsi
|
_Kalbin Emaneti_

Kalbin Emâneti
Elimizi kalbimize koyalım 
Dinleyelim onu 
Seslerini dinleyelim 
Ve şimdi ona hiç korkmadan -dur- diyelim 
"Dur! - Ey kalbim! Dur"
Kalbimize "dur" dediğimiz halde neden durmuyor?
Emrimize neden amade olmuyor?
Hâlbuki kalp bizim bedenimizin içinde değil mi?
Taşıdığımız ve istediğimiz gibi hareket ettirdiğimiz o bedenimiz 
Eğer bizi dinlemiyorsa hiç bize ait olabilir mi?
Bedenimize -acıkma, susama, yorulma-
veya ruhumuza -üzülme, acı çekme, dert etme- desek onlarda bizi dinlemeyecektir
Bizler kalbimize, bedenimize ve ruhumuza hükmedememeyiz
Onlar bize bir emânet
Öyle bir emânet ki 
Vakti geldiğinde o çok güvendiğimiz kalbimiz ve bedenimiz
bizden ayrılacak, gerçek sahibine ulaşacak 
Ancak O, kalbimize "dur" derse durur 
Çünkü O "ol" der oluverir 
Çünkü mutlak sahibi O 
O halde bu gam neden?
Bu üzüntü, bu keder neden 
Eğer emânetse taşıdığımız herşey,
bu telaş, bu endişe neden? 
Rahmet Kelâmıyla buyuran O değil mi?
"O sabredenleri ki onlar, bir musîbete uğradılar mı,
«Biz 'a aidiz ve sonunda O'na döndürüleceğiz» derler "
Bakara; 156
Ey Kalbim! Sen emânetsin 'a emânetsin
alıntı
|
|
|
|