08-03-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ya İlahî!
Ya İlahî! Lütfunla ver rızkı az olana
Ya Celil! Doğrulukta iflas eden geldi kapına
Onun günahı büyüktür, bu günahı bağışla çok geçmeden
O hakir bir kuldur, garip ve günahkâr biridir gerçekten
Ondandır unutma, isyan ve hata üstüne hata
Sendendir iyilik ve ihsan, bol hediyelerden sonra
Dedi: “Ya Rabbi! Günahlarım sayılamayan kum taneleri gibi
En güzel şekilde affet beni, bağışla günahlarımın hepsini ''
Halim nasıldır ya İlahî? Hayırlı amelim yok!
İtaat erzağım azdır, kötü amelim ise çok!
Her hastalıktan uzak tut, ihtiyaçlarımı gider benden
Ben hastalıklı bir kalbi olanım, sen ise şifa veren
“Serin ol!” de ateşe, benim için ya Rabbi
Dostun için, “Ey ateş, serin ol!” dediğin gibi
Sen şifa verensin, sen önemli işlere yetensin
Benim Rabbimsin, bana yetersin, sen ne güzel vekilimsin
Cömertsin, çokça verensin, Rabbim bana lütfunun hazinesinden ver
Alametlerinin en hayırlısını göster, bana içimde saklı olanları ver
Bize büyük bir mülk ver, korktuğumuz şeylerden kurtaran
Rabbimiz, çünkü sen hüküm verensin, Cebrail ise çağıran
Nerde Musa, nerde İsa, Yahya nerde, Nuh nerde?
Sen ey asi Sıddık, yüce Mevla’ya tevbe eyle!
-Hz Ebubekir'in kasidesinin manzum şekilde tercümesi
|
|
|