Prof. Dr. Sinsi
|
Yüce Yaratıcımız Allah'İn 99 İsmi
el-Baasitu celle celâluh
Manası:
1- Rızkı genişleten, açan, bol bol veren 2- Ruhları bedenlere yerleştirip yayan
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
  Eli sıkı olma; büsbütün eli açık da olma Sonra kınanır, (kaybettiklerinin) hasretini çeker durursun Rabbin rızkı dilediğine BOL VERİR, dilediğine daraltır Şüphesiz ki O, kullarından haberdardır, (onları) çok iyi görür Geçim endişesi ile çocuklarınızın canına kıymayın Biz, onların da sizin de rızkınızı veririz Onları öldürmek gerçekten büyük bir suçtur Zinaya yaklaşmayın Zira o, bir hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur   
(17:29  32)
el-Kaabidu celle celâluh
Manası:
1- Rızkı tutan, sıkan, daraltan 2- Canlıların ruhunu alan
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Verdiğinin kat kat fazlasını kendisine ödemesi için Allah'a güzel bir borç (isteyene faizsiz ödünç) verecek yok mu? DARLIK VEREN de bolluk veren de Allah'tır Sadece O'na döndürüleceksiniz
(2:245)
el-Aliymu celle celâluh
Manası:
Herşeyi hakkıyla, çok iyi bilen
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Kıyamet vakti hakkındaki bilgi, ancak Allah'ın katındadır Yağmuru O yağdırır, rahimlerde olanı O bilir Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez Yine hiç kimse nerede öleceğini bilemez Şüphesiz Allah, HER ŞEYİ BİLENDİR, her şeyden haberdardır
(31:34)
Gaybın anahtarları Allah'ın yanındadır; onları O'ndan başkası bilmez O, KARADA VE DENiZDE NE VARSA BiLiR; O'NUN iLMi DIŞINDA BiR YAPRAK BiLE DÜŞMEZ O YERiN KARANLIKLARI iÇiNDEKi TEK BiR TANEYi DAHi BiLiR Yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır
(6:59)
el-Mu'izzu celle celâluh
Manası:
İzzet veren, yücelten, ağırlayan
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
(Resûlüm!) De ki: Mülkün gerçek sahibi olan Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin ve mülkü dilediğinden geri alırsın Dilediğini YÜCELTİR, dilediğini de alçaltırsın Her türlü iyilik senin elindedir Gerçekten sen her şeye kâdirsin
(3:26)
er-Râfi'u celle celâluh
Manası:
Yükselten, izzet ve şeref bahşeden, yukarı kaldıran
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Sizi yeryüzünün halifeleri kılan, size verdiği (nimetler) hususunda sizi denemek için kiminizi kiminizden derecelerle ÜSTÜN KILAN O'DUR Şüphesiz Rabbin, cezası çabuk olandır ve gerçekten O bağışlayan merhamet edendir
(6:165)
el-Hâfidu celle celâluh
Manası:
Alçaltan, zillete düşüren, yukarıdan aşağıya indiren
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Allah'a ve Resûlüne karşı gelenler, KENDİLERİNDEN ÖNCEKİLERİN ALÇALTILDIĞI GİBİ ALÇALTILACAKLARDIR Biz apaçık âyetler indirmişizdir Kafirler için küçük düşürücü bir azap vardır
(58:5)
el-Basiyru celle celâluh
Manası:
Her şeyi en iyi gören ,
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Namazı kılın, zekâtı verin, önceden kendiniz için yaptığınız her iyiliği Allah'ın katında bulacaksınız Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı NOKSANSIZ GÖRÜR
(2:110)
O halde seninle beraber tevbe edenlerle birlikte emrolunduğun gibi dosdoğru ol! Aşırı da gitmeyin Çünkü O, sizin yaptıklarınızı ÇOK İYİ GÖRENDİR
(11:112)
Semiy'u celle celâluh
Manası:
Her şeyi en iyi işiten, duyan
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
O, gökleri ve yeri yoktan yaratandır Size kendinizden eşler, hayvanlardan da (kendilerine) eşler yaratmıştır Bu suretle çoğalmanızı sağlamıştır O'nun benzeri hiçbir şey yoktur O İŞİTENDİR, görendir
(42:11)
el-Muzillu celle celâluh
Manası:
Alçaltan, zillete düşüren, hor ve hakîr eden
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
(Resûlüm!) De ki: Mülkün gerçek sahibi olan Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin ve mülkü dilediğinden geri alırsın Dilediğini yüceltir, dilediğini de ALÇALTIRSIN Her türlü iyilik senin elindedir Gerçekten sen her şeye kâdirsin
(3:26)
el-Latiyfu celle celâluh
Manası:
1- Herşeyin yoktan var edicisi olarak, onların ihtiyaçlarını en ince ayrıntısına kadar bilen ve sezilmez yollarla bu ihtiyaçları karşılayan 2-İnce ve sezilmez yollardan kullarına çeşitli faydalar ulaştıran 3- En ince işlerin bütün inceliklerini bilen 4- Nasıl yapıldığına nüfûz edilemeyen, en ince şeyleri yapan
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
İşte Rabbiniz Allah O'dur O'ndan başka tanrı yoktur O, her şeyin yaratıcısıdır Öyle ise O'na kulluk edin, O her şeye vekildir (güvenilip dayanılacak tek varlık O'dur) Gözler O'nu göremez; halbuki O, gözleri görür O, EŞYAYI PEK İYİ BİLEN, her şeyden haberdar olandır (Doğrusu) size Rabbiniz tarafından basiretler (idrak kabiliyeti) verilmiştir Artık kim hakkı görürse faydası kendisine, kim de kör olursa zararı kendinedir Ben üzerinize bekçi değilim
(6:102  104)
el-'Adlu celle celâluh
Manası:
1-Mutlak adalet sahibi, çok adaletli 2- Aşırılığa meyletmeyen
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Rabbinin sözü, DOĞRULUK VE ADALET BAKIMINDAN TAMAMLANMIŞTIR O'nun sözlerini değiştirecek kimse yoktur O işitendir, bilendir
(6:115)
el-Hakemu celle celâluh
Manası:
Son hükmü veren, hükmeden, hakkı yerine getiren
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Allah kıyamet gününde, ihtilaf etmekte olduğunuz konulara dair ARANIZDA HÜKÜM VERECEKTİR
(22:69)
Allah ile birlikte başka bir tanrıya tapıp yalvarma! O'ndan başka tanrı yoktur O'nun zatından başka her şey yok olacaktır HÜKÜM O'NUNDUR ve siz ancak O'na döndürüleceksiniz
(28:88)
el-'Aziymu celle celâluh
Manası:
Zâtının ve sıfatlarının mâhiyeti anlaşılamayacak kadar ulu, çok büyük
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Allah, O'ndan başka tanrı yoktur; O, diridir, kayyûmdur Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama Göklerde ve yerdekilerin hepsi O'nundur İzni olmadan O'nun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir (O'na hiçbir şey gizli kalmaz ) O'nun bildirdiklerinin dışında insanlar O'nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler O'nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez O, yücedir, BÜYÜKTÜR
(2:255)
el-Haliymu celle celâluh
Manası:
1- Acele ve kızgınlıkla davranmayan 2- Ceza vermede acele etmeyen, teennî sahibi
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Yedi gök, yer ve bunlarda bulunan herkes O'nu tesbih eder O'nu övgü ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur Ne var ki siz, onların tesbihini anlamazsınız O, HALÎMDİR, bağışlayıcıdır
(17:44)
Şüphesiz Allah gökleri ve yeri, nizamları bozulmasın diye tutuyor Andolsun ki onların nizamı eğer bir bozulursa, kendisinden başka hiç kimse onları tutamaz Şüphesiz O, HALÎMDİR, çok bağışlayıcıdır
(35:41)
el-Habiyru celle celâluh
Manası:
Herşeyin içyüzünden, gizli taraflarından haberdar
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık Muhakkak ki Allah yanında en değerli olanınız, O'ndan en çok korkanınızdır Şüphesiz Allah bilendir, HER ŞEYDEN HABERDARDIR
(49:13)
Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve herkes, yarına ne hazırladığına baksın Allah'tan korkun, çünkü Allah, YAPTIKLARINIZDAN HABERDARDIR Allah'ı unutan ve bu yüzden Allah'ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın Onlar yoldan çıkan kimselerdir
(59:18-19)
el-'Aliyyu celle celâluh
Manası:
İzzet, şeref ve hükümranlık bakımından en yüce, çok yüksek
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Çünkü Allah, hakkın ta kendisidir; O'ndan başka taptıkları ise hiç şüphesiz bâtıldır Gerçekten Allah ÇOK YÜCE, çok uludur Size varlığının delillerini göstermesi için, Allah'ın lütfuyla gemilerin denizde yüzdüğünü görmedin mi? Şüphesiz bunda, çok sabreden, çok şükreden herkes için ibretler vardır Dağlar gibi dalgalar onları kuşattığı zaman, dini tamamen Allah'a has kılarak (ihlasla) O'na yalvarırlar Allah onları karaya çıkararak kurtardığı vakit içlerinden bir kısmı orta yolu tutar Zaten bizim âyetlerimizi, ancak nankör hainler bilerek inkar eder
(31:30-32)
eş-Şekûru celle celâluh
Manası:
Az iyiliğe çok mükâfat veren, kendi rızâsı için yapılan iyi işleri daha ziyadesiyle karşılayan
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Allah'ın kitabını okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allah için) gizli ve açık sarfedenler, asla zarara uğramayacak bir kazanç umabilirler Çünkü Allah, onların mükâfatlarını tam öder ve lütfundan onlara fazlasını da verir Şüphesiz O, çok bağışlayan, ŞÜKRÜN KARŞILIĞINI BOL BOL VERENDİR
(35:29-30)
Manası:
Bütün günahları bağışlayan, affı çok
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü ALLAH BÜTÜN GÜNAHLARI BAĞIŞLAR ŞÜPHESİZ Kİ O, ÇOK BAĞIŞLAYAN, çok esirgeyendir
(39:53)
el-Mukiytu celle celâluh
Manası:
Bedenlerin ve ruhların gıdasını yaratıp veren, her yaratılmışın azığını veren
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Nice canlı var ki, rızkını (yanında) taşımıyor Onlara da size de RIZIK VEREN Allah'tır O, her şeyi işitir ve bilir
(29:60)
(Onlar mı hayırlı) yoksa ilk baştan yaratan, sonra yaratmayı tekrar eden ve sizi hem gökten hem yerden RIZIKLANDIRAN mı? Allah'tan başka bir tanrı mı var! De ki: Eğer doğru söylüyorsanız siz kesin delilinizi getirin!
(27:64)
el-Hafiyzu celle celâluh
Manası:
1- Koruyup gözeten ve dengede tutan, herşeyi belli vaktine kadar afat ve belâdan saklayan 2- Yapılan işleri bütün tafsilatıyla tutan, bilen
Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet:
Ya'kub dedi ki: Daha önce kardeşi (Yusuf) hakkında size ne kadar güvendiysem, bunun hakkında da size ancak o kadar güvenirim! (Ben onu sadece Allah'a emanet ediyorum); ALLAH EN HAYIRLI KORUYUCUDUR O, acıyanların en merhametlisidir
(12:64)
Allah'tan başka dostlar edinenleri Allah daima GÖZETLEMEKTEDİR Sen onlara vekil değilsin
(42:6)
|