08-03-2012
|
#3
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Her Güne Bir Esma İşleyelim Mi
EL-VEKİL
“Güvenilen, dayanılan” anlamlarına gelen ‘El-Vekil’ ismi cemili Kur’anı kerimde 13 defa geçmekte
Yaratılmışların en değerlisi olan insanoğlu sahip olduğu bütün teknolojik imkanlara rağmen çaresiz kaldığında dayanak arıyor
İşler tıkırında giderken her şeyi kendinden bilir Ayna karşısında kendine hayran kalır Aklı, becerisi, bileği, çalışması kendini o hale getirdiğine inanır Ama bir kasırgayla evinin uçmaya başladığını, depremle iş yerinin göçmeye başladığını, teknoloji üretim merkezlerinin bile yıkılıp yok olduğunu gördüğünde, yıkıma, yangına, fırtınaya, selíe, kıtlığa karşı dayanamadığında zorunlu olarak “Allaaaaaah!” diye feryat etmeye başlıyor
Amerika’yı kasırga kasıp kavururken hükümet, valilikler, özel ve kamu kuruluşları bütün şehirlerin meydanlarına ışıklı levhalarla “Allah’a dua edin” diye yazılar yazdılar Rabbimiz bu tür davranışların psikolojisini de bize haber verir
Bu tür insanların denizde dalgaya tutulduklarında Allah’a yalvardıklarını, kurtulunca eski isyan, taşkınlık ve şirke geri döndüklerini haber verir (Yunus 22, Ankebut 65, Lokman 32)
“el-Vekil”e iman eden müíminler ise en kolay gördükleri işte dahi kul olarak üzerlerine düşen görevi yaparlarken yine de Allah’a tevekkülü elden bırakmazlar
Ana rahminde iken bizi gıdasız bırakmayan, doğunca anneden iki çeşme gibi sütümüzü akıtan, büyüyünce kara toprağı yiyeceğe dönüştüren el-Vekil’e tevekkülümüz aralıksız devam etmeli Ondan başkasına da işlerimizi havale etmemeli
“Benden başkasını vekil edinmeyin” (İsra 2) ayetiyle bizi uyarmakta Ancak milletvekili seçmek veya bazı işlerimizin takibi için vekil tayin etmek Allah’dan başka vekil edinmek anlamına gelmez
Çünkü onlarda bizim gibi insanlar Onlarında yapamayacakları, bilemeyecekleri var Bizim dayandığımız, güvendiğimiz Allah ise her şeyi bilen ve her şeye gücü yetendir
Nemrut’un adamları İbrahim (a s )’ı ateşe attıklarında İbrahim (s a v )’in Allah’tan başka dayanacak ve güvenecek kimsesi yoktu “Allah bana yeter O ne güzel vekil” diyordu Ve Rabbi onun ateşini gülistana çevirdi (Bak: Enbiya 69)
Bugün Çeçenistan da Rus nemrutlarının batılı firavunlardan aldıkları dolar desteğiyle altı cihetten Müslümanların üzerine alevler yağdırırken Çeçen Müslümanların bir tek dayanağı var O da Allah (c c )
Asırlardır İslam milletine diş bileyen, onları bölüp parçalamak dileyen, tek dişi kalmış aç kurtlar gibi üzerinize saldıran batının Hıristiyan ittifakına karşı kurtuluş savaşını verenlerin başında gelen Akifimiz:
“Cehennem olsa gelen göğsümüzde söndürürüz
Bu yol ki Hak yoludur Dönme bilmeyiz, yürürüz” meydan okur
El-Vekil’e tevekkül ederken bizler insan olarak görevimizi yapacağız Tarlayı süreceğiz Tohum atacağız Sulaması, gübresi, ilaçlaması, bilimsel yollarla yapıldıktan sonra Allah’a havale edeceğiz
Toprağı saksıda gören, aydın geçinen biri “Bu işlemleri yaptıktan sonra niye Allah’a tevekkül edeyim?” diyebilir Ama işi çiftçilik olan hiçbir insan bunu söylemez
Çünkü o bilir ki Allah dilemezse o ekin toprakta çürür Yağmurlar yağmaz Yeraltı suları çekilir, veya çok yağmur yağdırır, çürütür Veya dolu yağdırır yerle bir ediverir
Sonra bizim tevekkülümüz bizim ibadetimizdir
El-Vekil’e iman eden bir Müslüman da birilerine vekil olduğunda kendisine vekalet verene ihanet etmez Onun beklentilerini boşa çıkarmaz Aldığı vekillik görevini hakkıyla yerine getirmeye çalışır
|
|
|