Prof. Dr. Sinsi
|
Esma-İ Hüsnâ'dan Esintiler
EL-CEBBÂR
Kişi kibriyle küçülür, azamet sende İlâhî,
Soldu nice bin güzellik şu fâni tende İlâhî,
Engel tanımayan kudret zâtına münhasır yalnız;
Doludizgin deli çaylar takılır bende İlâhî  
Yârabbi! 
Senin ilhamınla çağlar,
Köpük köpük akar dere
Göğü tırmalayan dağlar,
Bir gün secde eder yere  
Doğudan batıya kadar,
Güneş batmayan ülkeye
Hükmeden nice hükümdar,
Bir ömürlük zamanı mahmuzlarken
Koptu dizgini hayatın  
Üç-beş günlük saltanatın
Yeller eserken yerinde,
Esen senin sevdândır efil efil
Seher yelinde  
Sen ey hiçbir kudretin
Yetmediği sonsuz kudret! 
Kendinde nice kudret vehmeden şaşırmışlar,
Gün olmuş senin sonsuz sabrını taşırmışlar;
En azgını yok olmuş en azgın emelinde  
Muktedire verdiğin kudret senin elinde,
Yunus'a verdiğin ders, Davud'a verdiğin ses,
Mecnûn'a verdiğin aşk inler gönül telinde  
Sen ki, ey sonsuzluğu bir zerrecik gören göz,
Sen ki, ey gönüllerde sevda tutuşturan köz,
Sen ki yoktan var eden, hep var olan Ulu Zât,
Ne olur, kulluğundan bizi eyleme azat  
Sen ki, zâlime düşman,
Mazluma, Hakk diyene, doğru yolda arkadaş,
Sen ki dertliye sabır,
Öksüze, sevgi ile kotarılmış özge aş  
Sen ey kudretine güç yetmeyen Pâdişâh,
Akıl nice anlasın, diller nice söylesin?
Şüphesiz ki biz seni nasıl düşünüyorsak;
Lûtfunla, himmetinle, kudretinle öylesin  
Kerem kıl Yâ İlâhî,
Râm olur kudretine gönlü sana yâr olan,
Sen ey kudret sahibi, Ganî ve Cebbar olan  [color="#800080"]
EL-MÜTEKEBBİR
Kibriya sensin ilâhî, sual olmaz hikmetinden,
Azamet sendedir yârab, ötesi yok kudretinden,
Ol hamakat ehlidir ki, tekebbür eder gücüne;
Yalnız sana sığınırız celâlinden, hiddetinden  
Yârabbi! 
Azamet senin, kudret senin, hikmet senin,
Elbette merhamet sende, kullarına himmet senin 
Veren sensin, alan sensin,
Her dem bakî kalan sensin,
Rızık senden, nimet senin,
Zâlimlere hiddet senin,
Mazlumlara munis eser meltemler,
Zulmedene elbette en yüce şiddet senin 
Fir'avna verdiğin akıl almaz ibret senin,
Nemrud'u mahfeyleyen bir küçücük sinekse,
Elbette bir sineğe verdiğin kudret senin  
Yâ İlâhî, kudretine mağrur olan hükümdar,
Üç-beş günlük ömrü kadar olabilmiş payidar 
Tekebbür neyine kulun, ne kadardır kudreti?
Sadece kırk sene sürdü Süleyman'ın devleti  
Ebedî devlet senindir Yârabbi,
İlâhî hikmet senindir Yârabbi,
Fâni ömrünce sürer her sultanın saltanatı,
İnandık ki, yönlendiren sensin cümle kâinatı 
Bu dünyada kibredenler lütfettiğin kudretine,
Kibirlenip mestolanlar üç-beş günlük şöhretine,
Gün gelince sığınacak senin ulu kudretine,
Yaratılan muhtâc olur Yaratan'ın himmetine,
Bizi saptırma İlâhî, isyan yolu cihetine,
Sığınmışız aczimizle senin ulu devletine,
Erdir bizi hidâyete, erdir bizi rahmetine 
Karanlık dehlizlerde kayboldu aklımız,
Senin himmetin olmazsa Yârab perişanız 
Mütekebbir senin vasfın,
Her işte azametin var, yüceliğin hep aşikâr,
İnandık biz sana ey yâr,
Nurunla aydınlat bizi, sönmeyecek ziyasın sen,
Vurursun kibirlinin kibrine kibrinle kelepçe;
Azîm ve Kibriya'sın sen  [color="#800080"]
EL-HÂLIK
Yoktan var edensin yârab, âlemleri yaratansın,
Derdi dermanıyla verip, çâresini aratansın,
Verip idrâkin ipini nefsin, iblisin eline;
Yarattığın şu âlemde yaşayan münkir utansın! 
Yârabbi! 
Devrettikçe devrân icre kürreler,
Aklımız acze düşer  
Sonsuzlukta bunca âlem, gökle yer,
Kürreleri oluşturan zerreler,
Zikreder de senin yüce adını,
Neden idrak etmez şu garip beşer
Bedenini halkcdenin yâdını? 
Yerde akar, göğe çıkar, bulut olur bir damla su,
Gün kavurur, çöl tutuşur, umut olur bir damla su,
Dere olur, yanlan yarpuz tutar,
Zemheride kalıp kalıp buz tutar
Bahar gelir çağıldar uğultusu  
Bir damlacık sudan oluşan beden,
Su kadar aklın yok, bu kibir neden? 
Bilmez misin yaratılmış her nesne O'nun eseri?
Ey hercai nefse uyan,
İblis peşinde koşan serseri! 
Uyan bu gafletten, uyan!
Yoktan var eden o kudret,
Varları yok eder elbet  
Gök gürlese yer ürperir sesinden,
Dünya denen şu kürre
Bir an için şaşırıp, çıksa yörüngesinden
Toprak bir deniz olur, denizler toprak olur;
Halkedilmiş ne varsa, bir anda helak olur  
Yâ İlâhî medet senden,
Bir hiçiz biz, Hâlık sensin  
Bir katrecik kan ve sudan
Ne sultanlar halkedensin  
Yaratan sen, yöneten sen,
Nice ben derim bana ben? 
Yürür beden cana gider,
Damla çaya, çay ırmağa, ırmaklar ummana gider
İmân ettik Yâ İlâhî,
Alemler devreder durur,
Esen rüzgâr, doğan insan, yağan yağmur,
Herşey senden gelir, sana gider  [color="#800080"]
|