Prof. Dr. Sinsi
|
Esma-İ Hüsnâ'dan Esintiler
EL-MUKÎT
Sen eymukît, gülistanı yüce ilminle derensin,
Herşeyin ihtiyacını yaratıp da gönderensin,
Yarattığın her canlıyı elbet eylersin îkâte;
Bedenlere ve ruhlara elzem gıdayı verensin  
Yârabbi! 
Sen bilirsin yarattığın herşeyin
İlmini, encamım, tavrını, edasını,
Yaratır gönderirsin onların gıdasını 
Bedenler ayrı gıda, gönüller ayn gıda, Sensin gıdalandıran beden gibi ruhları da
Bilirsin ihtiyacını yarattığın her kulun;
Gıdası hazır durur cümle yaradilmışın,
Durur gibi her lahza balık sırtında pulun
Mukît'sin, halkedersin gıdasını herşeyin,
Belki de gıdalanır düşünce ile beyin 
Yarattığın çiçekler üzerindeki polen,
Nice böcekler için dayanılmaz bir şölen
Dilin gıdası lezzet, gözün gıdası ışık,
Yârabbi âlemlerin bize karma karışık 
Aşkındır Yâ İlâhî gönüllerin gıdası,
İlâhî aşka döner kulun fânî sevdası 
Kulların ekser rızkı bastığı yerden gelir,
Ruhumuzun gıdası acaba nerden gelir?
Gıdâlandıran sensin, sen edersin îkâte,
Kul neyiyle kibreder Allah'a itaate?
Kulağımıza sesi, gözlerimize rengi,
Seni zikretmese de, sesimize ahengi
Elbette veren sensin 
Bedenlerin, ruhların gıdasını her zaman,
Sonsuz keremin ile bize gönderen sensin 
Yârabbi, lutfeyle ki, gönlümüz gıdâlansın,
Her vuruşta dilimiz yüce adını ansın 
İnandık, bize gerek olacak gıda sende,
Biliriz; yine belâ ve yine kada sende 
Mukît sensin, verirsin her bedene gıdayı,
İhsan et gönüllere o İlâhî sevdayı  [color="#800080"]
EL-HASÎB
Zamani gelince yârab, durur devreden felekler,
Dürer âmel defterini, hesabı yazan melekler,
Hasîb sensin, cümle hesâb geçer şenin onayından;
Huzurunda ins ü melek, ulu fermanını bekler  
Yârabbi! 
Fânî hayatımızda yapıp ettiklerimizi,
O İlâhî hesabınla sıralarsın dizi dizi  
Hesaba çekeceğin o ulu mîzân gününde,
Mahcûb eyleme bizleri Resûlullah'ın önünde  
Kerem kıl ey ulu kudret,
Biz kullara merhamet et  
Biz ki, şaşkın ve perişan
Dolaşırken mahşerinde,
Kurtuluşa ver bir nişan
Olalım Sıratı aşan  
Senin hesabını tutmaz bizim nefsî hesabımız,
Biz ki amel eylemeyiz Kur'ân iken kitabımız  
Uyup da nefsin emrine,
Düştük İblis'in peşine
Feda edip lütfettiğin o ebedî saadeti,
Üşüştük aç kurtlar gibi fânî dünyanın leşine  
Yârab bizi İblis'in peşine düşürtme,
Alıp da idrâkimizi, bizi Hak yoldan şaşırtma  
Hasîb sensin Yâ İlâhî,
Sendedir hesabımızdaki en ince teferruat,
Biliriz kıldan da incedir Sırat,
Lutfeyle geçmek için sıratından bize berât  
Yâ İlâhî, kaçış yoktur,
Çekileceğiz ettiklerimizden mutlak hesaba
Günâhlar yetmiyor gibi, bir de isyanımız caba  
Ne zaman dinledikse şu berbat nefsin sesini,
Şaşırdık gönlümüzde vicdan muhasebesini  
Lâkin şaşmaz senin ulu adaletinin terazisi,
Dirhem dirhem tartılır fânî hayatın mazisi  
Affeden sensin cümle günahları,
Duyan sensin bağrımızdan kopan şu sıcak ânları
Hesâb eden sensin Yârab, elbetteki sensin Hasîb,
Mağfiretine sığındık, cennetini eyle nasîb  [color="#800080"]
EL-CELÎL
Celîl sensin yâ ilâhî, sende azamet ve celâl,
Hükmedensin alemlere, olmaz cemâlinde melal,
Elbet sana sığınırız, yine senin celâlinden;
Yârab nasîb eyle bize, her ameli helâlinden  
Yârabbi! 
Sensin Celîl,
Celâlinden sana sığınırız Yârab
Gazabına uğrayanın elbetteki hâli harâb  
Hükmedersin zâlimlere
O sonsuz kudretinle, azamet ve celâlinle
Mü'minlere, âlimlere
Lütfedersin nurunu, İlâhî cemâlinle  
Celâline karşı duran bulunmaz,
Kudretine gem vuran bulunmaz,
Çünkü sonsuz kudret senindir Yârab,
Herkes yalnız sana verecek hesâb  
Yârabbi gazab etme bize Celîl sıfatınla
Kabul eyle dergâhına lütfettiğin berâtınla  
Merhamet eyle bize rahmetinle ey Celîl,
Eyleme Yârab bizi iki cihanda zelîl  
Dayanamaz celâline yarattığın kürre-i arz,
Nasıl eyleriz sana biz
Korkusuz ve endişesiz
Perîşan hâlimizi arz? 
Yârabbi Celîl sensin, sende o ulu azamet,
Elbet kopacak İlâhî bildirdiğin kıyamet
Haşr olunca mahşerinde sayısı bilinmez ervah,
Sen merhamet eylemezsen, eyvah bize, bize eyvah!
Nic'olur hâlimiz Yârab
Hükmedersen celâlinle? 
Sana sâdık kulların
Sermest olup cemâlinle,
Ererken İlâhî lutfa; gazabını çekenlerden,
Mahzun, boyun bükenlerden
Eyleme bizi Yârab  
Eyleme bizi zelîl,
Sensin hesab gününün sahibi, sensin Celîl,
İmânı yoldaş kıl bize, Kur'ân'ı mürşid;
Sana gelen yolda bize Habîb'ini eyle delîl  [color="#800080"]
|