Prof. Dr. Sinsi
|
Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi
4 GÜNÜMÜZ
euzubillehimineşşeydanirracim
bismillehirrahmanirrahim
ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM
“Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak)
Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur Ancak sen varsın Beni sen yarattın Şüphesiz ben senin kulunum Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorum Bana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur ”
Peygamber Efendimiz “Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir) ” buyurdular
SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin)
PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed )
İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm )
Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederiz senin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin ” Dediler
EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir)
BUGÜN EZBERLEYECEĞİMİZ ESMAÜL HÜSNAMIZ
10 EL-CEBBAR: dilediğini zorla yaptıran
11 EL-MÜTEKEBBİR : büyüklük ve ululukta tek olan
12 EL-HALIK : her şeyi yerli yerince yaratan
EL-CEBBAR
Allah Teâlâ dertlere derman veren, kırılanları onaran, yoksulları zengin eden, perişanlıkları yoluna koyup düzelten en yüce zâttır
Allah Teâlâ birçok fiilde insana irade vermiş ve hür yaratmış olmakla beraber bütün isteklerini yerine getirmeye mecbur değildir Dilerse, dilediği anda iradelerini yok eder Nitekim bir hadiste "Allah Teâlâ kaza ve kaderini yerine getirmeyi istediği vakit, akıl sahiplerinin akıllarını gideriverir ki, kaza ve kaderi onlarda yerine gelsin Emri yerine gelince de akıllarını onlara geri verir Böylece de pişmanlık başlar " buyurulmuştur Dilerse onların akıl ve iradelerini yok etmemekle beraber isteklerinin aksine kendi hüküm ve iradesini zorla üzerlerinde icra eder Nitekim Allah'tan korkmayan, emirlerine karşı gelmek isteyen âsiler, azaba ve cezaya yanaşmak istemedikleri halde, vakti gelince cezalarını çekmeye mecbur olurlar Hâsılı Allah Teâlâ'nın mutlak iradesi altında mağlub ve mecbur olmayacak hiçbir şey tasavvur olunamaz
Ey Cebbar olan Allah'ım! Seni tanıyan birinin, herhangi bir iş için başkasından yardım dilemesine şaşarım Seni tanıyan birinin, senden başka birisine yönelmesine şaşarım (3)
EL-MÜTEKEBBİR
Kudsi bir hadiste Allah şöyle buyurmuştur: Büyüklük ridam (dış elbise), yücelik ise izarımdır (iç elbise) Bu ikisinden biri üzerinde benimle çekişeni ateşe atarım " Bu durum büyüklük ve yüceliğin Allah'ın kemal sıfatlarından olduğunu ortaya koymaktadır Diğer varlıkların bu sıfatlara sahip olduklarını iddia etmeleri gerçek dışıdır Böyle bir iddia onların eksikliğini ve haddi aştıklarını gösterir (Gazali, 2)
Allah büyüklüğünü ve kudretini Kuran'da verdiği örneklerle anlatır Bu örneklerden bir tanesi Hz Musa'nın Allah'ı görmek istemesidir Hz Musa Allah'ı görmek istemiş, bu yüzden de O'na seslenerek; "Rabbim, bana göster, Seni göreyim" demiştir Bunun üzerine Allah, "Beni asla göremezsin, ama şu dağa bak; eğer o yerinde karar kılabilirse, sen de Beni göreceksin " diye cevap verir Allah dağa tecelli edince onu paramparça eder ve Hz Musa bayılarak yere düşer Kendine geldiğinde ilk söylediği ise "Sen ne Yücesin (Rabbim)" (Araf Suresi, 143) olur
Hz İbrahim ise ayetlerde haber verildiğine göre, "Rabbim, bana ölüleri nasıl dirilttiğini göster" demiştir Bunun üzerine Allah, "Öyleyse, dört kuş tut Onları kendine alıştır, sonra onları (parçalayıp) her bir parçasını bir dağın üzerine bırak, sonra da onları çağır Sana koşarak gelirler Bil ki, şüphesiz Allah, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir" (Bakara Suresi, 260) şeklinde cevap verir Böylece Allah ona büyüklüğünün bir delilini daha gösterir
Allah, Hz Lut'a da sabah vakti kavminden iman etmiş kişilerle birlikte çıkmasını ve kavmini terk ederken arkasına bile bakmamasını söyler Sabah vaktinde ise Hz Lut'u ve yakınlarını kurtararak inkarcı kavmi büyük bir azapla helak eder
Ateşe atılan Hz İbrahim'e ise ateşi esenlik kılmıştır Hz İsa'nın eliyle ölüleri diriltmiş, kör olanları iyileştirmiştir Denizi yararak Firavun'u ve ordularını suda boğmuştur Böylece Allah insanlara her olayda büyüklüğünü ve sonsuz gücünün tecellilerinden bazılarını açıkça göstermiştir
Allah her an, her yerde ve her olayda büyüklüğünü ve kudretini açıkça gösterir Dünya hayatına ve hırslarına dalan insanların üzerine sabah vakti bir kasırga gönderir Onların oturdukları şehrin altını üstün çevirir ve bir daha oturulamayacak hale getirir Mallarını, mülklerini ve sahip oldukları herşeyi ellerinden alır
Bir şehri yalnızca yağmur yağdırarak suların içine gömer, birkaç saniye süren bir depremle bir kenti haritadan siler O'nun azabıyla hareket eden yer, gök, rüzgar ve yağmur uğradıkları şehre görülmemiş bir helak getirirler O şehrin halkı da Allah'ın sarsılmaz gücüne, büyük bir yıkımla şahit olur
Kuşkusuz Allah Mütekebbirdir O'nun gücü ve kudreti karşısında, yeryüzünde büyüklenebilecek kimse yoktur; O, önünde secde edilecek tek makamdır (3)
Müslüman, sevap elde etmek ve cezadan kurtulmak için değil, sadece Hak için hakka ibadet etmelidir Aksi halde yaradılmış olan bir şeyi amaç edinmiş ve buna ulaşmak için hakkı aracı yapmış olur Oysa Hak ve doğru oaln bu değildir Hiçbir karşılık beklemeden yalnız Hak için hakka ibadet etmek, bütün durumlarda Allah'ı yüceltmeyi, büyüklüğüne içtenlikle saygı duymayı, adi ve alçak olan bütün şeylerden uzak durmayı gerektirir (2)
EL-HALIK
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Ey insanlar, Allah'ın üzerinizdeki nimetini anın Gökten ve yerden sizi rızıklandıran Allah'ın dışında bir başka Yaratıcı var mı? O'ndan başka İlah yoktur Öyleyse nasıl olur da çevriliyorsunuz?" (1)
İşte Rabbiniz olan Allah budur O'ndan başka İlah yoktur Herşeyin Yaratıcısı'dır, öyleyse O'na kulluk edin O, herşeyin üstünde bir vekildir " (2)
Allahu Teâlâ her şeyin Halikidir ve bu O'nun subuti sıfatlarındandır O'ndan başkası için bu sıfat kullanılamaz Yaratma, örneksiz var etmektir Allah Teâla yaratan, O'nun dışında her şey yaratılandır Her şey O'nun emrinde ve hizmetindedir O'ndan başka bir yaratıcı yoktur Bütün her şey, gökler, yer, ikisi arasında ve içinde bulunanlar, bunların hareketleri, kımıltıları, rızıkları, ecelleri, sözleri, ve fiilleri yaratılmıştır Bunların tek yaratıcısı Hz Allah'tır Bütün varlıklar sonradan yaratılmış ve yoktan var edilmiştir Her şey O'nddan başladı ve yine O'nda son bulacaktır (3)
Yaratıklara nisbet edilen hiçbir sanat, Allah Teâlâ'nın takdir buyurduğu keşf ve icad mahiyyetinden ileri geçemez Çünkü mahluk, fiilerinin ayrıntısını takdir edemez ve bir atom bile yapamaz Böyle bir yaratma sonsuz ilim ve kudrete bağlıdır Mahluk ise bundan ancak sınırlı kısmını elde edebilir Herşeyi tam anlamıyla takdir ve icad ederek yaratan Ancak Allah Teâlâ'dır
Kainattaki hiçbir canlının kendi yaşam biçimini tayin etme hakkı yoktur Tüm canlıları Allah yaratmış ve bu şekilde yaşamalarını takdir etmiştir Onlar da kayıtsız şartsız bu hükme boyun eğmişlerdir İnsan da kainatın küçük bir parçasıdır Allah insanı bir damla sudan yaratmış, ve bir yaşam biçimi takdir etmiştir Hiçbir insan kendi kararıyla yaşam süresini belirleyemez, yaşlanmayı ve ölümü durduramaz, acizliklerinden kurtulamaz Tüm bunları belirleyen, dilediği şekilde yönlendiren Allah'tır (4)
Allah'ın gücünün benzersizliği ve herşeyi hakimiyeti altında tuttuğu ayetlerde şöyle haber verilir gökleri ve yeri bir örnek edinmeksizin yaratandır O'nun nasıl bir çocuğu olabilir? O'nun bir eşi (zevcesi) yoktur O, herşeyi yaratmıştır O, herşeyi bilendir (5)
De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?" De ki: "Allah'tır " De ki: "Öyleyse, O'nu bırakıp kendilerine bile yarar da, zarar da sağlamaya güç yetiremeyen birtakım veliler mi (tanrılar) edindiniz?" De ki: "Hiç görmeyen (a'ma) ile gören (basiret sahibi) eşit olabilir mi? Veya karanlıklarla nur eşit olabilir mi?" Yoksa Allah'a, O'nun yaratması gibi yaratan ortaklar buldular da, bu yaratma, kendilerince birbirine mi benzeşti? De ki: "Allah, herşeyin yaratıcısıdır ve O, tektir, kahredici olandır " (6)
Kendi derilerine dediler ki: "Niye aleyhimizde şahitlik ettiniz?" Dediler ki: "Herşeye nutku verip-konuşturan Allah, bizi konuşturdu Sizi ilk defa O yarattı ve O'na döndürülüyorsunuz " (7)
DUA EZBERİMİZ-4-(isteyen ezberleyebilir)
tuvaletten çıktıktan sonra okunacak dua: elhamdülillehillezi ezhebe annil eza ve afani min zelik
"Bana rahatsızlık veren şeyleri giderip, sıhhat ve afiyet hibe eden Allah'a hamd olsun "
HADİS EZBERİMİZ--4--(isteyen ezberleyebilir)
4-cennetin bedeli la ilahe illallah (tirmizi)
__________________
|