Yalnız Mesajı Göster

İmam-İ Matüridi

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İmam-İ Matüridi




Ehl-i sünnetin iki i'tikad imamından birincisi İsmi, Muhammed bin Muhammed Matürîdî'dir Künyesi, Ebü Mensür'dur Doğum tarihi kesin olarak bilinmemekte olup, 238 (m 862) yılın da doğduğu tahmin edilmiştir
Doğum yeri Semerkand'ın Matürid nahiyesidir 333 (m 944) de Semerkand'da vefat etti Ebü Eyyüb Halid bin Zeyd el-Ensarî'nin soyundan olduğu bazı tarihçiler tarafından kaydedilmiştir
İmam-ı Matürîdî, İmam-ı a'zam Ebü Hanîfe'nin naklen bildirdiği ve yazdığı Ehl-i sünnet i'tikadının, kelâm bilgilerini, ondan nakledenler vasıtasıyla kitaplara geçirdi, izah ve isbat etti Kelâm ilminde, akaidde müctehid olan İmam-ı Matürîdî, kelâm ve fıkıh ilmini Ebü Nasr İyad'dan öğrendi
İlimde çok iyi yetişen İmam-ı Matürîdî, çeşitli kitaplar yazmak ve talebe yetiştirmek suretiyle Ehl-i sünnet i'tikadını yaymıştır
Yetiştirdiği talebelerden el-Hakîm es-Semerkandî adıyla meşhur Ebü'l-Kasım îshak bin Muhammed, Ebü Muhammed Abdülkerim bin Musa el-Pezdevî, Ebü'l-Leys el-Buhari ve Ebü'l-Hasen bin Sa'îd gibi ilim ve takva yönünden yükselmiş olan büyük âlimler başta gelmektedir Böylece, İmam-ı a'zam hazretlerinden gelen i'tikad bilgilerini nakleden İmam-ı Matürîdî'den sonra da, talebeleri ve talebelerinin talebeleri bu hususta binlerce kitap yazarak, Peygamber efendimizin gösterdiği doğru yol olan Ehl-i sünnet i'tikadını yaymışlardır
İmam-ı Matüridî'nin yaşadığı devir, Abbasî Devleti'nin zayıflamaya başladığı ve yeni İslâm devletlerinin kurulduğu, çeşitli siyasî güçler ve i'tikadî firkalar arasında mücadelenin arttığı bir zamana rastlar İmam-ı Matüridî de diğer İslâm âlimleri gibi, kendi zamanında Ehl-i sünnet i'tikadını müdafaa etmiş, açık bir şekilde izah ederek yaymış ve müslümanların bu doğru i'tikada uymalarını sağlamıştır Bu hususta takip ettiği usul, İmam-ı a'zamın el-fikh-ül-ekber, er-Risale, el-fikh-ül-ebsat, el-Âlim vel müteallim ve el-Vasiyye gibi i'tikadla ilgili kitaplarında bildirilen i'tikad bilgilerini, aklî ve naklî delillerle açıklıyarak tasnif etmek olmuştur Böylece Matüridî hazretleri, Ehl-i sünnet i'tikadında müctehid imam oldu
Eserleri: Hayatını ilme ve Ehl-i sünnet i'tikadını yaymaya hasreden ve bu hususta büyük hizmetler veren Matüridî hazretleri, benzerine rastlanmayacak ölçüde değerli eserler yazmıştır Başlıca eserleri şunlardır
1- Kitab-üt-tevhîd: Bu kitapta sapık fırkaların sözlerinin yanlış olduğunu isbat edip, doğru i'tikad olan Ehl-i sünnet i'tikadını çok mükemmel bir şekilde açıklamıştır
2- Te'vilat-ül-Kur'an: Tefsîre dair benzeri az bulunan bir eserdir Semerkandî bu esere büyük bir şerh yazmıştır
3- Reddü Evaili'l-Edille lil Ka'bi ve Beyanü vehmi'l Mu'tezile: Mu'tezileyi reddeden ve çürüten bir eserdir
4- Er-Reddü ala usül'il Karamita: Karamita fırkasını reddeden bir eserdir
5- Reddu kitab-ül-imame li Ba'zir-Revafiza: Eshab-ı kirama düşman olanları reddeden bir eseridir
6- Kitab-ül-makalat fil-kelâm: Kelâm ilmine dair bir eseridir
7- Me'haz-üş-şeriyye: Fıkıh ilmine dairdir
8- Kitab-ül-cedel: Usül-ü fıkıh ilmine dair olan bu eserinden başka kitapları da vardır

Taşköprüzade şöyle yazmıştır "Ehl-i sünnet vel-cemaatın kelâm ilmindeki reisleri iki zattır Bunlardan birisi Hanefi, diğeri Şafiî'dir Hanefi olanı, Ebü Mensur Matürîdî, Şafiî olanı ise Ebü'l Hasen el-Eş'ari'dir" Bazı kitaplarda, Eşariyye mezhebi, Matüridiyye mezhebi diye yazılı ise de, bu kendi çalışmalarına verilen isimdir, ayrı mezhep değildir Her ikisi de Ehl-i sünnet itikadını anlatmıştır Aralarında ictihad farkları vardır Bu ayrılıklar temelde ayrılık olmadığı için, ikisi de Ehli sünnettir
Zebidî de şöyle demiştir: "Ehl-i sünnet vel-cemaat ismi geçince, Eş'arîler ve Matüridîler kastedilir"
İmam-ı Matürîdî ve İmam-ı Eş'arî, Ehl-i sünnetin i'tikadda iki imamıdır Ehl-i sünnetin reisi ise, İmam-ı a'zam Ebü Hanîfe'dir İmam-ı a'zam Ebü Hanîfe fıkıh bilgilerini toplayarak, kısımlara, kollara ayırdığı ve usuller, metodlar koyduğu gibi, Resulullahın ve Eshab-ı kiramın bildirdiği i'tikad, îman bilgilerini de topladı Yüzlerce talebesine bildirdi Talebesinden, ilm-i kelâm, yani iman bilgileri mütehassısları yetişti Bunlardan İmam-ı a'zamın talebesi olan İmam-ı Muhammed Şeybanî'nin yetiştirdiği talebelerinden, Ebü Bekr Cürcanî dünyaca meşhur oldu Bunun talebesinden olan, Ebü Nasır-ı Iyad da, kelâm ilminde Ebü Mensür-i Matüridî'yi yetiştirdi İmam-ı Matüridî, İmam-ı a'zamdan gelen kelâm bilgilerini kitaplara yazdı Doğru yoldan sapmış olanlarla mücadele ederek, ehl-i sünnet i'tikadını kuvvetlendirdi ve her tarafa yaydı
İmam-ı Eş'arî de, İmam-ı Şafiî'nin talebesi zincirinde bulunmaktadır Bu iki büyük imam, Eshab-ı kiram, Tabiîn ve Tebe-i tabiînin bildirdiği i'tikad, îman, bilgilerini açıklamışlar, kısımlara ayırmışlar ve herkesin anlayabileceği bir şekilde anlatmışlardır
Bu iki imamın ve hocalarının, amelde dört hak mezheb imamlarının ve onlara tabi olanların; îmanda, i'ikadda tek bir mezhebi vardır Bu mezheb Ehl-i sünnet vel-cemaat mezhebidir Çünkü İslâmiyet, bütün insanlara yalnız bir tek îmanı ve i'tikadı emretmektedir Bu îmanın esaslarını ve nasıl i'tikad edileceğini, bizzat Peygamberimiz Muhammed aleyhis-selam tebliğ etmiştir İnsanlara, kendilerini ve herşeyi yaratan Allahü teâlâyı haber veren Peygamberimiz, Allahü teâlâya, O'nun yarattıklarına ve O'nun emir ve yasaklarına îmanın nasıl olacağını da bildirmiştir Muhammed aleyhisselâma ve O'nun bildirdiklerine, temiz, dürüst ve hakîkî bir îman, ancak O'nun bildirdiğine tam ve hiç şüphesiz kabul edip inanmakla mümkün olur Bu hususta çok az, kıl kadar da olsa bir ayrılığın, O'ndan ayrılmak olacağı meydandadır Böyle bir ayrılığa düşenlerin kendilerini haklı çıkarmak için öne sürecekleri dînî, siyâsî, beşerî, içtimaî, fennî vs gibi sebeblerin hiçbir kıymeti yoktur Çünkü İslâmiyet her ne suret ve sebeble olursa olsun, îmanda ve i'tikadda ayrılığa asla izin vermemekte, yasaklamaktadır
Eshab-ı kiramın îman ve i'tikadda hiçbir ayrılıkları olmadı Eshâbdan olmayanlar ve daha sonraki asırlarda gelenler arasında ise zamanla îmanda, i'tikadda bazı ayrılıklar ortaya çıkarıldı ve bid'at fırkalarının sayısı yetmişikiye ulaştı Bu ayrılıkları çıkaranların ve bunların sözlerine inanarak bozuk düşüncelerini benimseyenlerin ileri sürdükleri sebepler çok çeşitli ve herbirine göre farklı olmakla beraber, esas sebepler "Münafık ve başka dinden olanların çıkardıkları fitneler, Kur'an-ı kerimin müteşabih ayetlerini kendi anlayışlarına göre te'vil etmeye kalkışmaları, eski Hind ve Yunan felsefesi ile, Mecüsî inançlarının İslâmiyete sokulma çabaları, Eshab-ı kiramın maslahata (huzurun, dirliğin, iyiliğin teminine) ait konulardaki ictihad ayrılıklarını anlayamama ve bunları kendi nefsanî arzularına, siyasî maksat ve ihtiraslarına perde veya alet etme, kısa zamanda çok geniş ülkelere yayılan İslâmiyetin henüz yeni müslüman olmuş büyük kitlelerce tam anlaşılmadan birtakım insanların eski din ve inançlarına ait bazı unsurları tamamen terk edememeleri ve bunları islamiyetten sayma yanlışına düşmeleri" şeklinde özetlenebilir

Alıntı Yaparak Cevapla