Yalnız Mesajı Göster

Hadımül Fukara Abdullah Baba

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hadımül Fukara Abdullah Baba




Hadımül Fukara Abdullah Baba

İslam aleminin ve Tasavvuf yolunun müstesna bir ferdi, ilim, irfan, edep, tevazu, ask ve vecd hali ile, İslam'in rahmet kapılarını insanlığa açan Hadım-ül Fukara Nevşehirli Abdullah Gürbüz (KS) Hazretleri 5 Nisan 1933 yılında Nevşehir ilinin Herikli Mahallesinde Dünyaya teşrif etmişlerdir 4 erkek, 1'i kız, 5 kardeş olan Abdullah Baba (KS) Hazretleri'nin Babasi, Nevşehir eşrafından (Gubbasanoğulları) lakabıyla tanınan Mahmut efendi, muhterem valideleri ise Feride hanımdır

Abdullah Baba (KS) Hazretlerinin daha çocuk yaşlarda iken, pek çok harikulade halleri ve rüyaları cereyan etmıştır Emsalleri ile oynamaya ve eğlenmeye iltifat etmeyerek Allah-u Teala Hazretlerine kul olmanın en büyük saadet oldugunu anlamış ve küçük yaşlardan itibaren, Hak'k yolda mücadele etmeye baslamştır Bunun yanında da elinden geldigi kadar insanlara yardımcı olmaya çalışmıştır

Uçsuz bucaksız bir feyiz kaynağı olan Abdullah Baba (KS) Hazretleri, henüz 7 yaşlarında iken babasi Mahmut Efendi, Kurşunlu Camii İmamı Saatçi Hafiz Efendiye götürür ve ona Kur-an'i Kerimi öğretmesini söyler O Camide, hem Kur-an' Kerim ögrenip, hem de Müezzinlik görevini sürdürür Fatihayı Şerifi her okuduğunda “Bu ümmil kitaptir, bunun sırrına mahzar olalım Ya Rabbi”, diye ağlar, dualar eder

Abdullah Baba (KS) Hazretleri genç yaşta ticarete atılmış ve henüz 17 yaşında iken muhterem zevceleri, Amine Hanım ile evlenmişlerdir 3'ü kız, 3'ü erkek, 6 çocukları olmuştur Fakat, Züleyha ismindeki kızı ve Ebubekir ismindeki oğlu küçük yaşta vefat etmişlerdir

Bu ikisinden hariç, 1953 yılında büyük kızı Hatice dünyaya gelmıştır Bundan sonra 7 yıl çocuklari olmamış, 1960 yılında, ikinci çocuğu Hasan dünyaya gelmıştır 1964 yılında ortanca kızı Aise ve 1966 yılında da küçük oglu Nuh Naci dünyaya gelmıştır

1953 yılında askere giden Abdullah Baba (KS) Hazretleri 1956 da, askerlik vazifesini tamamlayarak memleketine döndükten sonra, bir yandan ailesinin nafakasını kazanmak ile uğraşırken, asil gayesi olan Allah'a kulluk görevini yerine getirmek için ibadetler yapıyor, aynı zamanda ilim kitaplari okuyordu, bunlar arasinda, Saidi Nursi Hzlerinin risalei nur külliyatini büyük bir ihlas ve samimiyetle okumaya devam eder

Aradan bir müddet geçer ve o zamanda Said-i Nursi Bediüzzaman Hazretleri rüyasında ona risalesinin tamam olduğunu ve Kadir-i Tarikatindan bir Mürşid-i Kamile intisap etmesini söyler

Rüyayı gördügü günün sabahı Şıh Ağa isminde bir zat evlerine gelerek;

- Sen, bugün ne rüya gördün?, diye sorar Daha sonra Şıh Ağa cebinden bir kağıt çıkarır;

“Abdullah Efendi, bu ders, Abdülkadir Geylani Hz'lerinin dersidir”, buna iyi çalış, diye nasihat eder

Bundan sonra, onun verdiği dersi çekmeye baslar, bir yandan da baba mesleği olan deri imalatçılığına devam ederek imal ettiği derileri, civar illere götürüp satar, bu şekilde geçimini sağlardı

Bir gün Iskilip'e deri satmaya gider ve asıl tasavvuf yolundaki en önemli yolculuğu bu vesile ile başlar Kendisi, Çorumda ki, Mürşid-i Kamil Haci Mustafa Anaç (KS) Hz'leri ile görüşüp 1960 yılında gördüğü rüyasını o zata anlatmış ve ondan da Rufai dersi almıştır

Bu tarihten itibaren Abdullah Baba (KS) Hazretleri bir takım manevi haller yaşamaya başlar ve içindeki yangını söndürecek, kendini Allah ve Resulüne vasil edecek Hak dostu bir Mürşid-i Kamili, Cenab-i Zülcelal Hazretlerinden niyaz eder ve bu yakarisi sonunda rüyasında 1965yılında, Hızır (AS) ve Adem (AS)'in işareti ile Antep de bulunan Kadiri üstadı Muhammed Bilal Nadir (KS) Hazretlerine intisap etmiştir

Bilal Nadir Hazretlerinin himmet ve feyzi ile kısa zamanda kendisinde büyük manevi değişimler zuhur etmiştir fakat Bilal babanın 1969 yılında vefat etmesinden dolayıi durmayarak, kendisini Hakka vasıl edecek olan Mürşid-i Kamili istiharesinde Hızırr (AS), Ilyas (AS) ve Zekeriya (AS)'in işareti ile, Çorumlu Haci Mustafa Efendi Hazretlerine intisap etmiştir

Bundan sonra Abdullah Baba (KS) Hazretleri gönlündeki volkanı bir nur seli halinde akıtacak, Ledünni Ilminin anahtarini verecek, gayelerin gayesi olan Allah'a kavuşturacak, O'na teslim edecek zatı bulmuş ve üstadina tam bir teslimiyet göstererek manevi yolda ilerlemeye baslamıştır Bununla beraber maddi yönden sıkıntılı ve çok meşakkatli günleri olmuş ama bir an dahi Hakk'ın rizasindan ayrılmamıştır

1971 yılında üstadı ayakkabı alıp satmasını söyler ve bu tarihten itibaren kundura işine başlar Bir yandan ailesinin geçimi için çalışıyor diger yandan Allah ve Resulüne olan bagliligi, muhabbeti gün geçtikçe artiyordu

Çorumlu Haci Mustafa Anaç Hazretleri, Abdullah Baba (KS) Hazretlerinde ki cevheri görmüs ve onun vuslata erebilecek kabiliyette birisi oldugunu anlayarak manen onun yetismesi için çalismıştır

1978 yılına gelindiginde Abdullah Baba (KS) Hazretleri Konya ya Mevlana Celaleddin-i Rumi (KS) Hazretlerini ziyarete geldiklerinde, türbenin hizmetinde bulunan bir zat kendisine iltifat göstererek;

Efendim, bu gece divan burada toplandi Size manevi görev verilmesi için isaret ettiler Mevlana hazretleri sizin için çok hos seyler söyledi Bütün piranlar tasdik ettiler ancak Muhammet Naksibendi hazretleri daha erken oldugunu söyledi ve ileri bir zamana tehir ettiler Sizinle tanismak istedim, bizlere duaci olun, der

Yil 1980'e geldiğinde ise Abdullah Baba (KS) Hazretleri rüyasında kırklar divanının toplandigini ve orada bir takim sorular sorup o hali müsahede ettigini görür Ertesi gün üstadi çorumla Haci Mustafa Efendi Hazretlerine giderek gördügü rüyasini anlatir O zat da kendisine;

Masaallah, Sübhanallah evladım kırklar divanina girmişsin Sen hayret makamında görmüşsün Ibrahim Hakki hazretleri de böyle hayret etmisti de hayret makaminda su dizeyi söylemişti

Hak serleri hayr eyler
Zannetme ki gayr eyler
Arif ani seyr eyler
Mevla görelim neyler
Neylerse güzel eyler

Ancak gece ve gündüz çalişmamiz lazim, köy köy, kasaba kasaba, kaza kaza dolasip, Allah'i unutan bu millete, Allah'i sevdirmeyi ona kul olmayi ögretmeliyiz, der

1982 yılında üstadinin isareti ile itikafa girmis, Nefsin yedi makamini aşarak Seyri sülûkunu tamamlamıştır Artik Abdullah Baba (KS) Hazretleri, denizlerin kendisine aktığı bir umman olur

Yasadiklari dönemde, insin ve cinnin en hayirlisi ve en sereflisi olan Mürsid-i Kamil zatlar, Hakk'a arz olunduktan sonra yer ehli, gök ehli, bütün alemler bu zatlari tanirlar Onlar için;

Peygamber Efendimiz (sav) söyle buyurmuslardir:

- Allah bir kulunu sevdigi zaman Cebrail'e (as) ;

- Ben onu seviyorum Sende sev der

Cebrail'de o kulu sever Gök halki arasinda Allah ( cc ) filan kulu seviyor sizde seviniz diye haber verir Onlarda onu severler, sonrada yer yüzünde müminlerin kalbine onun sevgisi yerleştirilir ”(RSalihin C:2/S:327)

Allah'u Teala Hazretleri onlar hürmetine yagmur verir, onlarin hürmetine zor isler kolay olur Onlarin dualari ret olunmaz Çünkü, onlar halkin içinde Hak ile bir olmuşlar, Cenab-i Zülcelal Hazretlerinin zatinda degil, sifatlarinda fani olmuşlardir O zatlar için hiçbir zorluk yoktur Onlar, yeryüzünde ki seçilmislerin seçilmisidir Onlar, Allah-u Teala Hazretleri tarafindan hem bu dünya da, hem ahiret de müjdelenmislerdir

Itikaftan çiktiktan sonra, Çorum'a Üstadinin yanina Nevşehirlilerle beraber gider ve Çorumlu Haci Mustafa Efendi Hazretleri orada bulunan cemaata;

-“Oğlum Abdullah ile bu fakirin şekline suretine, şeytan giremez, rüyada kendisini görürseniz sahihtir” der

Yine 1982 yılında üstadımiz Abdullah Baba (KS) Hazretleri bir rüya görür rüyasında;

Büyük bir caminin içerisinde, bütün peygamberlerin, sahabelerin ve piranların ve evliyanın olduğu halde kendisine vaaz etmesi söylenir ve o mübarek topluluğa sohbet etme şerefine nail olur Bu haleti ruhiye içerisinde uyandıktan sonra ertesi gün üstadının yanına giderek yaşadığı hadiseyi anlatır Çorumlu Haci Mustafa Hzleri;

Maşallah evladım, zaten Bilal Nadiri hazretleri, sana çok teveccüh etmiş, çok sevmiş Nakib-i Nukaba makamina kadar getirmis, bundan sonra her yere ders verebilirsin, çavus, nakib yapabilirsin Üç tane hilafet yazdim, piranlar mühürledi, ama Rasulullah Efendimiz mühürlemedi Insallah ölmeden önce açıklayacağım, bir bayram yapacağız der

Abdullah Baba (KS) Hazretleri ise;

Aman efendim bir sey istemiyorum, “Ilahi Ente Maksudi ve Rizake Matlubi Ya Hazreti Allah” der

Çorumlu Hacı Mustafa Efendi Hazretleri kısa bir süre sonra Nevşehir'e ziyarete geldiginde, orada bulunan talebelerine Nevşehir den bir güneş doğacak bütün cihanı aydınlatacak, diye söyler

Bu arada Abdullah Baba (KS) Hazretleri adım adım maksadina doğru ilerliyor, insanlari Hak yola davet ediyordu

1984 yılı içerisinde mana aleminde kendisinin, Peygamberlerin, piranların, mezhep imamlarının ve büyük bir cemaatin Cuma Namazı kılmak için toplandiklarini müşahede eder ve yine orada kendisine vaaz etmesi telkin edilir ve orada vaaz eder



Alıntı Yaparak Cevapla