Prof. Dr. Sinsi
|
Hadımül Fukara Abdullah Baba
Ertesi gün Çorum'a üstadının yanina gider ve rüyasini anlatir
- “Masaallah! Evladım, sen irşat ile vazifelendirileceksin! Böylece insanlara Hakk 'ı anlatıp onları doğru yola getireceksin” buyurur
Çorumlu Haci Mustafa Efendi Hazretleri sağlığında emanetleri teslim edecek bir Mürşid-i Kamil yetiştirmenin şevk ve muhabbeti ile Muharrem ayında, 29 Eylül 1984 tarihinde, kendi fakirhanesinde, Abdullah Baba (KS) Hz 'leri ile birlikte Nevşehir den gelen bir grup ihvanin oldugu zikir halakasinda, çok sevdigi Rabbisine kavusmustur
Abdullah Baba (KS) Hz 'leri, üstadinin vefatindan sonra insanlara vaaz ve nasihatlarda bulunarak her dem Hakk'in rizasini gözetmıştır Üstadinin vefatindan 1 yil sonra 1985 yılınin 20 Şubat'ında bir rüya görür
Rüyasında;
Rasulullah (SAV), evliyaullah ve 12 Piran hazretlerinin bulunduğu bir mecliste Abdul Kadir Geylani Hz 'leri bir beyaz kağıt uzatır ve;
Bu senin irşat icazetindir, der
Efendi Hazretleri;
Efendim ben ümmiyim, vazife istemiyorum Derviş olayım, bana kafidir der 3 defa bu teklif kendisine yapilir Efendi Hazretleri reddeder O esnada Mevlana (KS) Hazretleri de;
“Evladım, herkes ben şeyh olayım, Mürşid-i Kamil olayım diye ağlayıp sizlanirken, sana teklif edildiği halde, sen reddediyorsun” diye söyler
Bunun üzerine Abdullah Baba (KS) Hazretleri;
“Bu çok mesuliyetli, veballi bir vazifedir Ben ümmiyim Üstelik piranlardan vazife alanların helak olduklarını çok gördük” Eğer bana Rasulullah (SAV) efendimiz vazife verirse, bende bunu kabul ederim, buyururlar Böyle söyleyince, Rasulullah (SAV) efendimiz memnun olur ve tebessüm ederek;
Evladım Abdullah, senin istediğin 5 Nisan da verilecek, buyurur
Nihayet 5 Nisan 1985 mübarek Cuma gecesi Efendi Hazretleri ümmeti Muhammedi irşat ile vazifeye getirildiği günü mana aleminde seyreder
O gece Çorum da, bütün geçmis Peygamberler (AS) bir yerde, piranlar bir yerde, mezhep sahipleri bir yerde, velhasil herkes intizamla yerlerinde toplu bir halde iken Rasulullah (SAV) efendimiz, mübarek parmagindaki mührü önünde duran süslü bir icazete basar Sari renkli bir mühür daha alarak ayni kagida tekrar basar ve ardindan mübarek agzindan su kelimeler dökülür;
“Bunu mu istiyordun, evladım Abdullah?”
Iste bu esnada Efendi Hazretlerinde bir takim haller meydana gelir ve kendisine talebe olacak insanların hepsini gösterirler Efendi Hazretleri sayısını ancak Allah'in bildiği, kendisine talebe olacak bu topluluğu görünce;
Ya Rasulallah! Bu insanlara nasıl yetişeyim ve nerede bulayım der
Rasulullah (SAV) Hazretleri de;
Bazen onlar senin ayağına, bazen de sen onların ayağına gideceksin Hakkı ve sabrı tavsiye et Kalpler Allah'in elindedir, bundan sonra ismin Hadım-ül Fukara dir, evladım, buyururlar
Abdullah Baba (KS) Hazretleri 1985 yılında irşat vazifesine baslayarak Yurtiçinden ve Yurtdisindan binlerce talebesine Allah ve Resulünün sevgisini asilamaya ve bu gaye ile hayatlarini sürdürmeleri için önlerinde her zaman isik olmuştur
O tarihten itibaren memleketinden ziyade Yurtiçi ve Yurtdışı seyahatlerinde bulunarak gittiği her beldede insanlara vaaz ve nasihat ederdi Mübarek zatın pek çok kerametlerini bizatihi gören insan sayisi oldukça fazladir Sohbetlerinde her zaman Allah ve Resulünün söylediklerini düstur edinmemizi ve hayatimizi bu ölçüde yaşamamızıi öğütlerdi Alim, ilim adami ve çesitli meslek gruplarindan feyiz ve sohbetinden istifade eden pek çok kişi var idi
Kendisi aynı zamanda Mevlevi üstadi olup Mevlana ve Şems Hazretlerinin çağlar üstü açtiklari ask ve muhabbet yolunun mürebbisi ve önderi idi Gerek Yurtiçinde ve gerekse yurtdisinda sema gösterileri tertip ederek insanlara;
‘‘Gel, gel yine de gel, bin kere tövbe sisesini kirsan da yine gel Bu dergah ümitsizlik dergahi degildir'' sözü ile kucak açmis, sefkat ve merhamet ile yaklasmıştır Alemlerin efendisi Hz Mumammed Mustafa (SAV)'in her hal ve hareketini hayatinin her zerresinde tatbik ederek, Ümmet-i Muhammed'e isik tutmustur
Büyük mürsidin, ilim ve irfan nesri, güzel aleme kavusmasina sebep olan hastaligina kadar devam etmis, 19 yil irşat seccadesinde oturmuşlardir
Sureti ve sireti seriati mudahharaya ve sünnet-i seniyyeye uygun, güzel tabiatli, zahit, cömertligi ve elinin açikligi herkese samil, kutsi nefesleri ve açik kerametleri ile taninmis kamil bir mürsit idiler
Vefatlarina sebep olan hastaligina 15 gün kala talebelerine haber göndererek, kendisinin Hakk yolcusu oldugunu ve görmek isteyenleri kabul edeceğini duyurmus ve binlerce insan onu son kez dünya gözü ile görmek ve helallasmak için Nevşehir'e gelmislerdir
Nihayet (Külli nefsin zaikatül mevt) ayeti celilesi fehvasinca, fena diyarindan beka diyarina, 2004 Muharrem ayinin 23 günü Pazar sabahi sayılı nefeslerini ikmal ederek, hayati boyunca hasreti ile yanip tutustugu Rasuller Rasulüne kavustu Vefat haberi duyulunca sanki yer yerinden oynadi, binlerce insan o büyük mürsidin cenazesine katilmak ve salina dokunmak için bir birleri ile yaristi
Daha sonra Nevşehir Kursunlu Camiine eller üzerinde gelen mübarek naasi, ögle namazına müteakip kilinan Cenaze Namazindan sonra tekrar eller üzerinde ve Tevhid-i SŞerifler okuyarak, cemaati kübra halinde Kaldirim Mezarlığında o büyük mürşidi ebedi aleme uğurladılar (Kaddesallahü Esrarehül Âliye)
Allah-u Teala Hazretleri, o mübarek zati rahmeti ile kusatsin, sevenlerinin üzerinde himmet ve feyzini daim kilsin
Ilel Cenneti Ebeda    
Hikmetli Sözlerinden
Dikkat ediniz! Kişi güneşe yüzünü döndü mü, gölgesi arkasında kalır Artik o nereye giderse gitsin, gölgesi hep peşinden gelir Lakin kişi güneşe arkasını dönerse gölgesi hep önünde kalır Ne kadar ugraşsa da gölgesini yakalayamaz Işte bunun gibi, insan, Allah'a yüzünü dönerse, mal-mülk, aile ve çoluk çocuğu aynı gölgesi gibi onun peşinden koşar Fakat kişi Allah'a arkasını dönerse o kişi mal ve iyalim peşinden ne kadar koşarsa koşsun, gölgesini tutamayacağı gibi onlara nail de olamaz
Zikrullah bir nurdur Onu sönmekten koruyan cam fanus ise sohbet ve ilimdir Eğer ilminizi geliştirmezseniz, iki ayaklı bir şeytan nurunuzu üfleyip söndürür İyiliğe iyiliği, HER adam yapar, İyiliğe kötülüğü, SER adam yapar, Kötülüğe iyiliği, ER adam yapar Bir ev kurulmuyor; Başlanmayınca, Bir kimse veli olmaz;Taşlanmayınca, Bir kul murada ermez; Sabretmeyince
Bir kişi vardır, soru sormak istediğinde sorusunun cevabını alır Bir kişi vardır, soru sorarak öğretmek ister, oda sorup öğrenir Bir kişi vardır, mahcup etmek için sorar mahcup olur Insan dünyada şunlar üzere imtihan edilir: Illet, Gillet, Zillet
Kişinin sevdiğini görmesi lazım, Seyhini seven şeyhini görmeli, Pirini seven pirini görmeli, Peygamberini seven peygamberini görmeli, Kur'an-i seven Kur'an-i görmeli
Allah'in Kapısını çalalım, Allah'tan başka gidecek kapı yok
Namaza gevşek davranmayın, Devamlı abdest tazeleyin, Namaz Vuslattir Allah'i sevmeye yönelmeye,kavusmaya en yakın namazdir
Nefse Gösterecegiz; Allah'in yolunu,Kur'an-in yolunu,Seytanin ve nefsin yolunu
Kim Allah'i Zikredese,Kim Allah'i severse,Allah Onu sever
Nasil Bal Arisi bal yaparsa, Eşek Arisi da vazifesini yapacak, Eşek Arisi hem bal arisini sokar,hem balını yer, Hem de Insani sokar
Kötülüğe Geldi mi Pek Çok, Iyiliğe Geldi mi Engel çok!İhlas yaptığın bir iyilige karsilik beklememektir Siz Insanlara Iyilik yapin, Allah bilir
Allah'ı sevmenin Alameti Emirlerini Tutmak, Peygamberi Sevmenin Alameti Hüsnü Ahlak!Zulmeden Insan Hem dünyada hem de Ahirette pisman Olur!
Aklim Allah,Fikrim Allah,Daim Allah,Illallah
Dert Çekmeden Bal Yenmez
Bugün Insanlarin bozulmasi Peygamber nurunun azligindan degil, Insanlarin sünnete uymamasindandir
Hayvanlar Dahil, Herkes Kur'an-i anlar kendince
Allah'in Kapisinda Veziri yok,Herhangi bir yere gittiğimiz zaman,hemen adamları karsilar,randevu alin,su saatte gelin der,ama;Allah'in kapisinda veziri yok
Camileri süsleyen cemaatlerdir;Bülbül olmayinca kafes neye yarar, altindan bile olsa
Müslüman baskasinin ayibini görmez,örter
Hiç kimseyi Incitmeyin,Incinin, Size ne derlerse desinler ‘‘EYVALLAH''deyin
Allah'i Sevmek Imandan Peygamberi sevmek Islam'dan Eşini sevmek Nefis'ten Çocugunu sevmek sefkat ve merhametten
Allah'i Zikrettiginizde Hem Kalbiniz,Hem diliniz güzel olur Dil Kalbin Tezgahtari,Kalpte ne varsa dil onu söyler
Allah'i Sevelim, Allah'i da sevdirelim Muhammedi sevelim,Muhammedi de sevdirelim Yolumuzu Sevelim,Yolumuzu da Sevdirelim
Huzur Ancak Zikir ile Olur
Her şeyin başı AŞK,AŞK,AŞK!
Aşk Olsun, Aşkınız Nur Olsun, Allah Cümlenizden Razı Olsun
Ihlas Olsa,Aşk Olmasa Amel olsa Aşk Olmasa, Kur'an olsa Aşk Olmasa Alim olsa, Aşk Olmasa Müderris olsa, Aşk Olmasa bir ise yaramaz
Muhammedi Seven Muhammed'den Bahseder, Zikri Seven Zikirden Bahseder, Allah'ı Seven Allah'tan Bahseder, Evliya'yı Seven Evliyadan Bahseder, Ama diğer nar ehline geldi mi Hiç dokunmaz
Kalplerimiz ‘‘Nazargahi Ilahidir
Nefsimiz Firavundan'da, Nefsimiz Ebu Cehilden'de kötü, Allah'i sevmenin yolu Nefsani Fitratı bilmek ve onu önlemektir
Kalbiniz Nurlanmazsa;Ne Hakkı,ne Batili ayiramazsiniz
Ruhu Sultanlastirmak Lazim Ruha Yön Vermek Lazim Ruhu Olgunlastirmak Lazim Ruhu Egitmek Lazim
Aşık Abdullah Sararıp Solma, Gelen Mevla'dan Başkasından bulma, Sevdiğin bir yere çok gidip gelme, Kesilir Muhabbet,Itibar Olmaz
Kardeşim ben seni kalben çok seviyorum deyin Çünkü; O'nun Kalbine senin sevgin girer
Resulullah'i Göremezsiniz;Kocaniza itaat edin ,Gine Göremezsiniz,Incittiklerinizle Barisin Gine Göremezseniz,Cömertlik,Yapın
Herkes Gül, Ben Yonca,Herkes Evliya,Ben Onlarin Hizmetçisiyim
Fakirleri Sevelim, Fakirlere Yardim Edelim, Kırık kalplerdedir,Allah'in sevgisi Nazari
Kaynak: Abdullah Baba
|