Konu: Tebâsî
Yalnız Mesajı Göster

Tebâsî

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tebâsî




TEBÂSÎ

Evliyânın büyüklerinden İsmi, Ahmed bin Muhammed Magribî, künyesi Ebü'l-Abbâs'dır Tebâsî diye meşhûrdur Debâsî de denir Mâlikî mezhebinde idi Doğum târihi belli değildir 1523 (H930) senesinde, Tûnus beldelerinden Neferât'da, yüz yaşını geçmiş olduğu hâlde vefât etti

Ahmed Tebâsî, büyük âlim ve veliyyi kâmil Ahmed bin Mahlûf Şâbî'nin sohbetinde yetişti Şâbî, kerâmetler ve hârikalar sâhibi idiEbü'l-Feth Hindî adındaki büyük bir zât, Ebû Midyen hazretlerini ziyâret için yola çıktı Yolda ona, ağaçların yapraklarında; "Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah Şâbî veliyyullah" yazılı olduğu gösterildi ve o da Ebû Midyen hazretlerinin yanına gitmekten vazgeçti Şâbî ile görüştü Ebü'l-Feth Hindî, onun yanında mânevî derecelere kavuştu Tebâsî de, büyük velî Şâbî'nin hizmet ve sohbetinde bulunması sebebiyle, üstün hâllere ve derecelere kavuştu Allahü teâlânın zâtı ve sıfatları hakkında mârifet sâhibi büyüklerden oldu

Muhammed bin Hamevî, Tuhfet-ül-Habîb adlı eserinde dedi ki: "Memleketindeki âlimler, çözemediği meseleleri yazıp, Tebâsî hazretlerine gönderirlerdi O da, açık ve en güzel şekilde cevaplandırırdı"

Tebâsî'nin vefâtında, sağ yanağında nûrânî bir kalemle; "Rahimehullah" (Allahü teâlâ rahmet etsin), sol yanağında da "Celâl" yazılı olduğu görüldü

Mes'ûd Sanhâcî onun hakkında dedi ki: "Sevenlerinden biri, yabancı bir kadına baktıSonra da onun meclisine gitti Tebâsî buyurdu ki: "Aramıza gelenlerden birinin, gözleriyle günah işlemiş olduğu anlaşılıyor" Daha sonra o kişi suçunu itirâf ettiTövbe ve istigfârda bulundu

Tebâsî'nin keşf ve kerâmetleri çok olup, suç ve günah işliyeni derhâl tanırdı Ayrıca huzûruna gelen kimsenin arzusunu, daha o söylemeden, Allahü teâlânın izniyle bilirdi

Mes'ûd bin Muhammed Sanhâcî anlatır: "Hocam bir defâsında bana; "Oğlum, sen haccedersin Falan falan yerleri ve ay ışığında da şu yerleri görürsün" buyurdu Aynen dediği gibi oldu Hacca gittim Oradan değişik beldelere uğradım Gittiğim her yerde, buyurduğu yerleri dolaştığımı anladım"

Yine Sanhâcî anlatır: "Bir gece Ebü'l-Kâsım ismindeki arkadaşımla bir meseleyi müzâkere ettik Sabah olduğunda da, Tebâsî'nin huzûruna gittik Bize dönüp, akşamki meselenin cevâbı şöyledir" buyurdu

1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c1, s326
2) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c15, s8

Alıntı Yaparak Cevapla