Yalnız Mesajı Göster

Sırrî-Yi Sekatî

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sırrî-Yi Sekatî




Sırrî-yi Sekatî

Sırrî-yi Sekatî vaaz veriyordu Sultânın adamlarından birisi, merâsim ile oradan geçerken; “Şuraya bir uğrayalım” deyip içeri girdi Giriş, o giriş!

Büyük velî Sırrî-yi Sekatî Bağdadlıdır Ma’rûf-i Kerhî hazretlerinden feyz aldı Cüneyd-i Bağdâdî’nin dayısı ve hocasıdır Bu büyük velî bir gün vaaz veriyordu Sultânın adamlarından birisi, merâsim ile oradan geçerken; “Şuraya bir uğrayalım” deyip içeri girdi
YEMEDEN İÇMEDEN KESİLDİ!
O sırada Sırrîyi Sekatî; “En âciz ve zayıf olan mahlûk, insandır Bununla berâber, bu kadar mahlûk arasında, Allahü teâlânın emirlerine insan kadar isyân edip yüz çeviren mahlûk da yoktur Eğer insan iyi olursa, melekler ona gıpta eder imrenirler Eğer kötü olursa, şeytanın bile kendisinden nefret edip, kaçtığı, şerli bir kimse olur Ne kadar hayret edilir ki, bu kadar zayıf ve âciz olan insanoğlu, kendisine her nîmeti veren, her an varlıkta durduran, yaşatan, kudret ve azamet sâhibi olan Allahü teâlâya karşı gelmekte ve isyân etmektedir” diye anlatıyordu Sultânın yakınlarından olan bu kişi, bu hikmet dolu sözlerin tesiri ile, ağlaya ağlaya kendinden geçti Bir zaman sonra kalkıp evine gitti Hiç konuşmuyor, bir şey yiyip içmiyor, hep ağlıyordu Sabah olunca, yürüyerek, Sırrî’yi Sekatî’nin sohbet ettiği yere gelip, anlatılanları dikkatle dinledi Üçüncü gün yine geldi Sohbet bittikten sonra; “Efendim, kabûl ederseniz, talebelerinizden olmayı arzu ediyorum” dedi Kabûl edildi Ahmed ismindeki bu talebe, az zamanda çok yüksek derecelere kavuştu
Bir gün Sırrî-yi Sekatî hazretlerine biri gelip, “Efendim, beni talebeniz Ahmed gönderdi Rahatsız olduğunu size bildirmemi söyledi” dedi O da gelen kimse ile talebesi Ahmed’in bulunduğu yere gitti Şehrin dışında, sahrada çukur bir yerde yattığını ve ölmek üzere olduğunu gördüler Bu ihlaslı ve sâdık talebesinin başını kaldırıp dizine koydu Yüzünün tozlarını sildi Ahmed gözünü açıp hocasını görünce çok sevindi Huzûr içerisinde rûhunu teslim etti

BÜTÜN HALK CENAZEDE!
Gasl ve defin hizmetlerini yerine getirmek için şehre geri geldikleri bir zamanda, şehir halkının kendilerinden tarafa geldiklerini gördüler Hayret edip nereye gittiklerini sordular Onlar; “Biz şehirde (Her kim, Allahü teâlânın velî kullarından birinin cenâzesinde bulunmak isterse, Şûnîzîye Kabristanına gitsin) diye bir ses duyduk Onun için yola çıktık” dediler
Cenazeyi yıkayıp kefenledikten sonra defnettiler



Alıntı Yaparak Cevapla