Yalnız Mesajı Göster

İmâm-İ Rabbânî Hazretleri

Eski 08-02-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İmâm-İ Rabbânî Hazretleri




İmam-ı Ahmed Rabbani hazretleri, Hindistan’da yetişen en büyük veli ve âlim Silsile-i aliyyenin yirmi üçüncüsüdür Hicri ikinci bin yılının müceddidi (yenileyicisi) olmasından dolayı Müceddid-i elf-i sanidir Talebelerinden seyyid bir zât şöyle anlatmıştır: TEHLİKELERDEN KORUNMAK İÇİN
“İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin birâderi Sürûnç beldesinde idi Ona bir mektup yazıp huzûruna gelmesini istemişti Bu mektûbu götürmek için beni vazîfelendirdi Yola çıkarken selâmetle gitmem için duâ edip Fâtiha okudu ve bana buyurdu ki:
-Yolda Kureyş sûresini çok oku ki, tehlikelerden korunasın Şayet yolda müşkil bir iş ile karşılaşırsan bizi hatırla!
Gitmek üzere yola çıktım Yanımda iki kişi daha vardı Sürûnç’a iki menzil yolumuz kalmıştı Fakat önümüzde dehşetli bir çöl vardı Bu çölde iken bir ara, yanımdakilerden ayrılıp biraz uzağa gittim Abdest tazeledim ve abdest aldıktan sonra iki rek’at namaz kılmak üzere namaza duracaktım Bu sırada karşıma birdenbire korkunç bir arslan çıkıverdi Bana doğru yaklaşıyordu Hemen; ‘Ey hocam! Allahü teâlânın izniyle imdâdıma yetiş, beni bu yırtıcı arslanın pençesinden kurtar!’ dedim Daha ben sözümü bitirmeden İmâm-ı Rabbânî hazretleri gözüküverdi Bana saldırmak üzere olan arslana benden uzaklaşması için eliyle işâret etti Arslan kaçarak uzaklaşıp gitti
Bu hâdiseyi yanımda bulunan arkadaşlarım da gördü Bana; ‘Böyle bir anda imdâdına yetişen bu büyük zât kimdir?’ dediler Ben de; İmâm-ı Rabbânî hazretleridir, dedim Onlar da bu hâdise üzerine, İmâm-ı Rabbânî hazretlerini çok sevenlerden oldular

FENÂ VE BEKÂYA KAVUŞTU
İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin yüzlerce kerâmeti Zübdet-ül-makâmât, Menâkıb ve Makâmât-ı Ahmediyye-i Saîdiyye ve Hadarât-ül-Kuds gibi onun hakkında yazılan kıymetli kitaplarda kaydedilmiş olup, biri şöyledir:
Mevlânâ Muhammed Yûsuf, zamanının âlimlerinden bir zât idi Muhammed Bâkî-billah onu tasavvufta yetişmesi, kemâle ermesi için İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin sohbetine göndermişti Mevlânâ Yûsuf henüz kemâle ermeden hastalanmış ve ölümü yaklaşmıştı İmâm-ı Rabbanî, onu ziyârete gitti Mevlânâ Yûsuf teveccüh ve himmet istedi İmâm-ı Rabbânî hazretleri, murâkabe ile meşgûl olup, onu Fenâ ve Bekâ makamlarına kavuşturdu O, bu hasta hâlinde, kalbindeki bu ilerlemeleri görüp, haber verdi Yolu tamam eyledi ve aynı anda vefât etti




Alıntı Yaparak Cevapla