Yalnız Mesajı Göster

Seyyid Alâeddîn Ali Semerkand

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Seyyid Alâeddîn Ali Semerkand




Seyyid Alâeddîn Ali Semerkand



Semerkand’da doğan Seyyid Alâeddîn Ali Semerkandî hazretleri, Buhârâ, Taşkent gibi ilim merkezlerinde ilim tahsil etti Tefsîr, fıkıh ve tasavvuf, ahlâk ilimlerinde yüksek derecelere ulaştı Daha sonra Anadolu’ya hicret etti Lârende’ye (Karaman’a) geldi (H) târihinde yüz elli yaşlarında iken vefât etti Kabri, İçel’e bağlı Gülnar ilçesinin Zeyne kasabasındadır “MÜRŞİD KİME DENİR?”

Bir gün talebeleri; “Hocam, mürşid kime denir?” diye sordular Bunun üzerine; “Kitâbullaha yapışıp hayır yollarına giden ve hayra erişip eriştirendir” buyurdu

Bir gün de şöyle sordular:

“Kimlerin sohbetinden kaçınalım hocam?”

Buyurdu ki: “Dünyâyı sever, malı sever ve makâmı sever Bunlar âlim için rüsvâylıktır Böyle olanlardan kaçın!”

Bu mübarek zatın çok kerameti görülmüştür Kendisini çok seven talebelerinden biri, bir gün yola çıkmıştı Yolda onu bir eşkıyâ öldürmek istedi Tam o sırada eşkıyâya;

“Bütün eşyâm param, neyim varsa senin olsun Beni serbest bırak, öldürme” dedi Eşkıya;

“Onlar nasıl olsa benim olacak benim maksadım seni öldürmektir” dedi O zât o anda hocasını hatırladı ve şöyle yakardı:

“Yâ Rabbî! Kudretinle hocam Seyyid Alâaddîn hazretlerinden bana yardım ulaştır!”

Dua bittikten sonra, eşkıyâ o zâta üç kere bıçağı çaldı ise de, Allahü teâlânın izniyle ve Alâeddîn Ali Semerkandî’nin himmeti bereketiyle bıçak kesmedi Bunun üzerine eşkıyâ bıçağın keskin olup olmadığını denemek için büyük taşa vurdu Taş ikiye ayrıldı Tekrar o zâtı kesmek istedi, fakat bıçak yine kesmedi Eşkıyaya;


“BU SIRRI KİMSEYE SÖYLEME”

“Ey kişi! Benim bir azîz hocam var Onun bereketiyle beni öldüremezsin” dedi Eşkıyâ bu sözü duyar duymaz kızıp;

“Görelim bakalım hocan seni elimden kurtarabilecek mi?” dedi ve elindeki bıçakla tekrar saldırdı Fakat o anda, âniden uzaktan elinde mızrağı olduğu halde beyaz bir ata binmiş, yeşiller giymiş bir zât yıldırım gibi geldi ve eşkıyâya öyle vurdu ki, mızrağın ucundan kıvılcımlar çıktı Eşkıyâ o anda can verdi

Atlının mübarek hocası olduğunu anlayan talebe, Zeyne’ye gelince, başından geçenleri henüz anlatmamıştı ki, Alâeddîn Ali Semerkandî hazretleri ona;

“Ben hayatta iken sırrımı kimseye söyleme, sakla!” buyurdu

Alıntı Yaparak Cevapla