Yalnız Mesajı Göster

Deyimler Sözlüğü-A-

Eski 08-02-2012   #10
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Deyimler Sözlüğü-A-



Araya girmek: 1 İki kişinin arasındaki bir işe karışmak 2 Araları bozuk olan iki kişiyi uzlaştırmaya çalışmak 3 Yapılmakta olan bir işin yapılmasını geciktirmek"Araya başka işler girince seninkini yapamadım kusura bakma"
Araya koymak: Bir işte sözü geçen bir kimsenin aracılığına başvurmak"Genel müdürü araya koyup senin işe alınmanı sağlayacaklardır"
Arayı yapmak: 1 Arası bozuk olan kimse ile barışmak 2 Arası açık olan iki kişiyi uzlaştırıp barıştırmak"Hasan aramızı yapmasaydı biz hâlâ diken üstünde oturuyor olacaktık"
Ar damarı çatlamak: Utanç duyulacak şeyleri sıkılmadan yapmak utanmayı bırakmak yüzsüz olmak"Ar damarı çatlamış bu adamdan ne umuyorsun anlamadım bir türlü"
Arı kovanı gibi işlemek: Girip çıkanı gelip gideni çok olmak"Şu seçim dolayısıyla doktorun evi arı kovanı gibi işliyor"
Ârif olan anlasın (anlar): Üstü örtülü olarak söylenen bir sözün anlayışı kuvvetli kimselerce anlaşılabileceğini belirtmek için kullanılır

Arka arkaya vermek: Birbirini korumak kollamak için birleşmek; dayanışmak yardımcı olmak"Arka arkaya verirsek karşımızda hiçbir güç duramaz"
Arka (sırt) çevirmek: Birine eskiden duyduğu ilgiyi göstermemek yabancı gibi davranmak"İşlerim bozulunca bana sırt çevirdi"
Arka çıkmak: Birilerine karşı birini korumak; savunmak kayırmak"Babası arka çıkmasaydı onu bir güzel dövecekti"
Arkadan söylemek: Bir kimsenin bulunmadığı yerde onun hakkında ileri geri konuşmakdedikodusunu yapmak
Arkadan vurmak: Kendisine inanan güvenen bir kimseye gizlice kötülük etmek"Onun beni arkamdan vuracağı hiç aklıma gelmezdi"
Arka kapıdan çıkmak: Özellikle bir eğitim kurumundan bir iş yerinden hiçbir varlık gösteremeden bir şey öğrenemeden ayrılmak"Övünüp durma bilgine bakılırsa sen o okulun arka kapısından çıkmışsın"
Arkası kesilmek: Tükenmek bitmek süregelen bir şeyin son bulması"Kiranın da arkası kesilirse ne yaparız biz?"
Arkasına düşmek: 1 Birini gözden ayırmayarak arkasından gitmek 2 Bir işi sona erdirmek için çok sıkı çalışmak"Arkasına düşmezsen nasıl elde edeceksin o evi?"
Arkasında dolaşmak (gezmek): Bir işi sonuca bağlamak için ilgili yerlere giderek görüşme fırsatı aramak onların yardımını sağlamak
Arkasını getirememek: Başladığı işi sürdürüp sona erdirememek sonuçlandıramamak"Ne tembel adamsın şu işin arkasını getiremedin hâlâ!"
Arkasını sıvamak: İltifat etmek okşamak övmek birisini bu yolları kullanarak bir işe sevk etmek"Arkasını sıvayarak yaptırıyorum her işi bu çocuğa"
Arkasını (birine) vermek: Bir kimsenin himayesinden güç almak"Arkasını kaymakama vermiş pervasızca konuşuyor yolu burdan geçireceğim diyor"
Arkası (sırtı) pek: 1 Soğuktan muhafaza edecek biçimde giyinmiş iyi giyinmiş olan 2 Güçlü bir kimseye ya da yere güvenen"Ona göre hava hoş çünkü karnı tok sırtı pek nasıl olsa!"
Arkası (sırtı) yere gelmemek: 1 Sarsılmamak sağlam ve sağlıklı durumunu sürdürmek 2 Hiç yenilgi yüzü görmemek"Arkası yere gelmemiş bir adam olarak kalmalı o"
Armudun sapı var üzümün çöpü var demek: Hiçbir şeyi beğenmemek her şeyin bir kusurunu bulmak

Armut piş ağzıma düş: Bir işin hiç emek harcamadan olmasını kendiliğinden hazır olup ayağına gelmesini bekleyenlerin durumunu anlatmak için kullanılır
Arpa boyu kadar gitmek: Pek az ilerlemek"Onca çabaya rağmen arpa boyu kadar gidebildim ancak"

Arpacı kumrusu gibi düşünmek: Derin derin ne yapacağını bilemeden çaresizlik içinde düşünüp durmak"Öyle arpacı kumrusu gibi ne düşünüp duruyorsun?"
Arpalık yapmak: Bir yeri sürekli çıkar kaynağı olarak kullanmak sömürmek"Batılılar ülkemizi arpalık yaptılar âdeta"
Art düşünce (niyet): Açığa vurulandan ayrı gizli tutulan asıl düşünce"Onun bizim hakkımızda art düşüncelere sahip olduğunu biliyorum"
Asıp kesmek: 1 İşkence etmek zalimce tavırlarda bulunmak 2 Tehdit etmek zalimce davranışlarda bulunacakmış gibi konuşmak"Dün haktan ve adaletten söz edenler bugün iktidar olunca asıp kesmeye başladılar"
Askıda kalmak: Bir engel çıkması dolayısıyla bir işin sonuca varamaması yapılamayıp öylece kalması"Senin gelmemen yüzünden bütün işler askıda kaldı"
Askıya almak: 1 Geciktirmek belirsiz olarak ertelemek bir işi zamanında yapmayıp savsaklamak 2 Altı boşalmış yapıyı dikmelerle tutturarak yıkılmaktan kurtarmak"Söyle ona o adamların tayin işlerini askıya alsın"
Askıya çıkarmak: Evlenecek kimselerin nikâhtan önceki durumlarını gösterir belgelerin belirli bir süre için ilgili dairede görünür bir yere asılması ilân edilmesi

Alıntı Yaparak Cevapla