Yalnız Mesajı Göster

Deyimler Sözlüğü-A-

Eski 08-02-2012   #11
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Deyimler Sözlüğü-A-



Aslan payı: 1 Hak edilenden daha çok alınan pay en güçlünün aldığı pay 2 Bir bölüşmede en büyük pay"Aslan payı Ahmet`e düştü"
Aslan yürekli: Yılmaz hiçbir şeyden korkmayan yiğit kahraman"Aslan yürekli Mehmetçik düşmanı çil yavrusu gibi dağıttı"
Aslı faslı (astarı) olmamak: Yalan asılsız olmak gerçek payı bulunmamak"Aslı astarı olmayan işlerin içine sürükleme bizi"
Astarı yüzünden pahalı olmak: Bir işin ayrıntısına ödenen paranın aslına ödenen paradan fazla olması gerçek değerinden fazlaya malolması"Elbiseyi diktin ama astarı yüzünden pahalı oldu"
Astığı astık kestiği kestik: Davranışlarından dolayı kimseye hesap vermeyen istediği gibi davranan çok sert kimseler için kullanılır
Aşağıdan almak: Sert konuşan kimselere karşı yumuşak bir dil kullanmak"Biraz aşağıdan alırsan onun sana zarar vermesini kolayca önlersin"
Aşağı kurtarmaz: 1 Bundan ucuza verilmez 2 Daha aşağı bir durumu kendine lâyık görmez"Israr etme bu araba daha aşağı kurtarmaz"
Aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık: Sakıncalı oluşları eşit olan iki karşıt davranıştan birine karar verememe zorunluluğunu anlatmak için kullanılır
Aşağı yukarı: Yaklaşık olarak hemen hemen tam değil de tama yakın"Aşağı yukarı on kilo gelir bu yük"

Aşık atmak: Birisiyle yarışmak özellikle kendisinden üstün birisiyle yarış etmek"Sen benimle aşık atacak biri değilsin"
Ata et ite ot vermek (yedirmek): Uygunsuz iş yapmak; birbirini tamamlayan birbirine uyan unsurları ters kullanmak; kişilere işlerine yaramayan şeyi ilgili olmadıkları görevi vermek"Ata et ite ot verilen bir ülkede dirlik düzenlik mi olurmuş?"
Ateş almak: 1 Yanmak tutuşmak 2 Ateşli silâhın patlaması 3 Telâşlanmak öfkelenmek heyecanlanmak
Ateş bacayı sarmak: Bir iş ya da olay önüne geçilemez tehlikeli bir durum almak"Ateş bacayı sarmadan çabuk gidelim buradan!"
Ateş basmak: Aşırı ölçüde sıkılmak heyecanlanmak utanmak sonucu vücutta sıcaklığın artması yüzün kızarması"O nadide paha biçilmez vazoyu kırınca bedenini birden bire ateş bastı"
Ateşe atmak: Birini çok tehlikeli bir işe bile bile sokmak"Hiç aldırmadan biricik kızını o adamla evlendirip ateşe atamazsın değil mi?"
Ateşe tutmak: 1 Ateşli silâhla mermi atmak 2 Bir şeyi ateşin üzerinde tutarak ısıtmak"Zalim askerler zavallı köylüleri yaylım ateşine tuttular"
Ateşe vermek: 1 Bir yeri bilerek yakıp yok etmek 2 Aşırı ölçüde telâşlandırmak 3 Bir toplumu bir ülkeyi kargaşalık içine sürükleyerek yıkıma uğratmak"Dış güçler yerli işbirlikçilerle anlaşarak ülkeyi ateşe verdiler"
Ateşine (nârına) yanmak: Birinin yüzünden büyük haksızlığa uğramak zarar görmek"Eğer bu malı satamazsam senin ateşine yanmış olacağım"
Ateş kesilmek: 1 Çok kızgın öfkeli davranışlar göstermek 2 Çok çalışkan hareketli ve becerikli olmak 3 Ateşli silâhlarla yapılan atışa son vermek"Taraflar ateş kesilmesine razı olmadılar"
Ateşle oynamak: Çok tehlikeli zarar verecek bir işin üstüne üstüne gitmek ya da böyle bir işe girişmek"Bırak o silâhı elinden! Ateşle oynadığının farkında mısın sen?"
Ateş pahasına: Çok pahalı"Yeni daireler ateş pahası nasıl alacağız?"
Ateş püskürmek: Çok öfkeli olmak ağır sözler söylemek"Öğretmen kapıyı kıran öğrencilere ateş püskürdü"
Ateşten gömlek: İçinde bulunulan acı sıkıntılı dayanılmaz durumu anlatmak için söylenir"İflas etmem ateşten gömlek giymem demektir"
Atı alan Üsküdar`ı geçti: "Fırsat kaçtı artık yapılacak şey kalmadı" anlamında kullanılır"Sen daha dur atı alan Üsküdar`ı çoktan geçti"
Atı eşkin kılıcı keskin: Her bakımdan güçlü dilediğini yapabilir"Zalimlere karşı durmak mı istiyorsun? Atın eşkin kılıcın keskin olmalı!"
Atın yüğrükse bin de kaç: İmkânın varsa kendini kurtarmaya bak


Alıntı Yaparak Cevapla