Yalnız Mesajı Göster

Deyimler Sözlüğü-D-

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Deyimler Sözlüğü-D-



Darda kalmak: 1 Zor duruma düşmek 2 Paraca sıkıntı çekmek"Öğretmeninin karşısında darda kalmak istemeyen Ahmet ödevini yapmayı hiç ihmal etmezdi"
Dar gelirli: Geçim sıkıntısı çeken kazancı normal olarak geçimini sağlamaya yetmeyen"Dar gelirli ailelerin çocuklarının çoğu okulu yarıda bırakmak zorunda kalıyorlar"
Darısı (dostlar) başına: "Kavuştuğum başarı ve mutluluğa tüm dostlarımın da kavuşmasını isterim" anlamında kullanılır
Dar kafalı: Anlayışı kavrayışı az; yeniliklere açık olmayan"Dar kafalı insanlarla anlaşmak oldukça zordur"
Davul çalmak: Bir şeyi herkesin duyabileceği biçimde ortalığa yaymak"Davul çalıp bizi elâleme rezil etti"
Defe (tefe) koymak: Dedikodusunu yapmak kınayan bir dille başkalarına anlatmak alaya almak"Sakın söyleme yoksa bizi defe koyarlar"
Defterden silmek: İlişkisini kesmek yok saymak adını anmaz olmak unutmak"Ali`yi defterden iyice sildim"
Defteri dürülmek: 1 İşine son verilerek bir yerden uzaklaştırılmak 2 Ölmek ya da öldürülmek"Onun da defterini dürecekler yakında

Defteri kapamak: İlgiyi kesmek uğraşmaz olmak söz konusu işi yapmaz olmak "O defteri kapadık biz artık soru sormayın
Deli divane olmak: Bir şeyi bir kimseyi aşırı derecede sevmek ona tutkun olmak"Delikanlı o kız için deli divane oluyordu"
Deli fişek: Atak delişmen delice işler yapan şımarık"Bırak artık şu deli fişek adamla arkadaşlık etmeyi"
Deliksiz uyku: Hiç uyanmadan çok rahat uzun süre uyunulan uyku"Bu gece deliksiz bir uyku çekip yorgunluğumu atmak istiyorum"
Demir atmak: 1 Çapasını denize atmak 2 Bir yerde uzun süre kalmak"Gemiler fırtına başlayınca koya girip demir attılar"
Dem tutmak: Bir çalgıya bir başka çalgı veya sesle eşlik etmek
Denizden çıkmış balığa dönmek: Yeni bir işe ortama duruma alışmakta zorluk çekmek"Eski işinden ayrılıp yeni işine başlayınca denizden çıkmış balığa dönmüştü"
Derdine düşmek: Yapılması gereken bir şeyi gerçekleştirmenin yollarını aramak"Sana ne ki o işin derdine düştün?"
Dert ortağı: 1 Aynı derdin sıkıntının içinde bulunanlardan her biri 2 Bir kimsenin derdini paylaştığı anlattığı yakın dostu"Onlar yıllar yılı birbirlerinin dert ortağı olarak yaşamışlardı"
Destan olmak: Yaptığı (kötü) bir işten dolayı şöhreti yayılmak"Karısına bağırdı diye annesini kapıya attı bütün civar köylere destan oldu"
Devede kulak: Bütüne göre çok ufak bir parça"Onun yaptığı iş devede kulak kalır"
Deve kini: Bitmeyen geçmeyen unutulmayan büyük kin"Tam anlamıyla bir deve kini besliyordu komşusuna karşı"
Deveye hendek atlatmak: Birisine yapılması çok zor hemen hemen yapamayacağı bir işi yaptırmaya çalışmak"Senin yaptığın deveye hendek atlatmak bırak şu garibin yakasını"

Alıntı Yaparak Cevapla