Yalnız Mesajı Göster

Deyimler Sözlüğü-E-

Eski 08-02-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Deyimler Sözlüğü-E-



Eşref saat: 1 İş görecek kimsenin uysal davranacağı aksilik çıkarmayacağı zaman 2 Bir işin olumlu yola girmesi için en uygun zaman"İzin alabilmek için müdür beyin eşref saatini kollamaya başladı"
Eteği ayağına dolaşmak: Telâş korku ve heyecandan yürüyüşünü ve yapacağı işi şaşırmak
Eteğine yapışmak: 1 Bir kimsenin manevî desteğini istemek 2 Varlıklı sözü geçer bir kimseden yardım ve himaye istemek"Korkudan annesinin eteğine yapıştı"
Etekleri tutuşmak: Çok telâşlanmak heyecanlanmak"Babasını parkta göremeyince etekleri tutuşmaya başladı yoksa gelmeyecek miydi?"
Etekleri zil çalmak: Çok sevinmek işler yolunda olmak"Yazılı sınavı umduğundan iyi geçen Halit`in etekleri zil çalıyordu"
Etek öpmek: Yaltaklanmak dalkavukluk etmek; birine yaranmak için katına çıkıp o kimsenin eteğini öpme davranışı içinde olmak"Bu makama etek öpe öpe çıktı soysuz herif"
Eti ne butu ne?: 1 İmkânları parası az 2 Çelimsiz zayıf küçük"Ona baskı yapma zavallının eti ne butu ne?"
Eti senin kemiği benim: Çocuk velilerinin öğretmene ya da ustaya çocuğun eğitiminde kendine tam yetki verdiğini anlatmak için söylenir
Et kafalı: Akılsız anlayışı az kavrayışı kıt olan
Etliye sütlüye karışmamak: Kendini alâkadar etmeyen meselelerden toplumu derinden etkileyen olaylardan uzak durmak kaçınmak ve hiçbiriyle ilgilenmemek"Kendine sahip çık sakın etliye sütlüye karışayım deme oğlum"
Etrafında dört dönmek: İstediğini elde etmek amacıyla bir kimsenin bir şeyin yanından ayrılmamak ona aşırı ilgi göstermek"Çocuklar Nasreddin Hoca`nın etrafında dört dönmeye başladılar"
Et tırnak olmak: Sıkı bir ilişkiye girmek birbirinden kopmamak
Ettiğini bulmak: Yaptığı bir kötülüğün cezasını görmek
Ev açmak: Ayrı bir eve çıkmak yerleşmek"Evlendikleri günün ertesinde ev açmaya karar verdiler"
Evde kalmak: Yaşı ilerleyen kızın evlenememesi"Evde kalmak korkusu zavallı kızı yiyip bitiriyordu"
Evdeki hesap çarşıya uymamak: Önceden tasarlanan düşünülen bir iş umulduğu gibi gitmemek başka bir yönde gelişmek"O kadar uğraştık ama evdeki hesap çarşıya uymadı bu paraya istediğimiz gibi bir ev bulamadık"
Evlât acısı gibi içine çökmek: Kaybettiği bir şey için çok üzülmek"Bahçeye diktiği güllerinin dipten sökülüp atılması evlât acısı gibi içine çökmüştü"
Eyere de gelir semere de: Her işe uyar her işe yarar ince işler için de kaba işler için de kullanılabilir
Eyüp sabrı: Peygamberlerden Hz Eyyub` un başına gelen hastalığa sabredip bundan dolayı şikâyet etmemesi; güçlük ve üzüntülere hastalığa karşı sabretmesinden hareketle en ağır ve sürekli üzüntülerden bile yakınmayanın büyük ve uzun sabrını anlatmak için kullanılır
Eyvallah demek: 1 Razı olmak kabul etmek 2 Ayrılırken "`a ısmarladık" anlamında kullanılır
Eyvallah etmemek: Minnet altına girip boyun eğmemek"Aç kaldı susuz kaldı ama kimseye eyvallah etmedi"
Ezbere iş görmek: İncelemeden özenmeden gerekli olan bilgiyi almadan gelişi güzel iş yapmak"Ben sana ezbere iş görme demedim mi?"
Ezilip büzülmek: Güç bir duruma düştüğünü utandığını sıkıldığını davranışlarıyla belli etmek"Hiçbir insanın karşımda ezilip büzülmesine tahammülüm yoktur"

Alıntı Yaparak Cevapla