Yalnız Mesajı Göster

Deyimler Sözlüğü-H-

Eski 08-02-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Deyimler Sözlüğü-H-



Hava parası: Bir yeri tutmak kiralamak ya da bir şeyi elde etmek için değeri dışında açıktan verilen para"Yeri bize verecekler ama bir milyon lira hava parası istiyorlar"

Havsalası almamak: Aklı kabul etmemek"Nasıl yaparsın bana bunu hâlâ havsalam almıyor"

Hayal kırıklığı: Gerçekleşmesi istenilen veya umulan bir şeyin gerçekleşmemesinden duyulan üzüntü düş kırıklığı

Hayal meyal:Belli belirsiz açık seçik belli olmayan bulanık (bir şekilde hatırlanan)"O olayı hayal meyal hatırlıyorum"

Hayatını kazanmak:Çalışıp elde ettiği para ile geçimini sağlamak"Ben iyi ya da kötü hayatımı kazanıyorum sen kendi işine bak"
Hayatını yaşamak: Canının istediği gibi hayatını sürdürmek"Bana karışmaya hakkınız yok bırakın beni artık hayatımı yaşamak istiyorum"
Hayat memat meselesi: Sonucu çok tehlikeli olan ölüm kokan bir durum"Artık burada kalamam iş hayat memat meselesine döndü"
Hayat pahalılığı: Yiyecek içecek ve giyecek gibi geçim için gerekli olan maddelerin pahalı olması"Hayat pahalılığından herkes şikâyetçi olmaya başladı"

Hayırdır inşallah!:1 Anlatılan bir rüyayı iyiye yormak için söylenir 2 Şaşma heyecan ve merak uyandıran durumlar karşısında söylenir
Hayır işlemek: Dine ve insanlığa uygun iyi davranışlarda bulunmak"Hayır işle ki öbür dünyada kurtuluşa eresin"

Hayır kalmamak:İşe yarar beğenilecek bir yanı ve tarafı kalmamak"Bu arabalarda hayır kalmamış yenilerini almamız gerekecek"
Hayır sahibi: İyiliksever yardımsever kimse"Şu yoksullara uzanacak bir hayır sahibi kalmadı mı acaba?"

Hayra yormak:Bir rüya ya da olayı iyi ve yararlı bir durumun işareti görmek

Hazıra konmak:Hiçbir emek sarf etmeden çaba göstermeden başkasının emeği ile ortaya çıkmış olan şeyden yararlanmak"Hazıra konarak yaşamayı kural edinmiş bu adam"

Hazır bulunmak:1 Bir yerde kendisi bulunmak var olmak 2 Bir yere hemen gidecek bir şeyi anında yapacak durumda olmak"Yarınki toplantıda sen de hazır bulunmalısın"

Hazırdan yemek:Yenisini kazanmadan elindekini harcamak"Hemen her gün bir bahane buluyor çalışmıyor ve hazırdan yiyiyordu"
Helâl süt emmiş olmak: İyi huylu doğru yoldan sapmayan temiz bir kişi"İnanmıyorum onun yaptığına o helâl süt emmiş birisidir"
Helâl olsun (Helâl ü hoş olsun): 1 Bunu sana gönül hoşluğu ile veriyorum hiç pişman değilim takdire değer iş yapıyorsun" anlamında kullanılır

Hele şükür!: beklediğimiz sonuç gerçekleşti

Hem kel hem fodul:"Bu kadar kusuruna bu yeteneksizliğine rağmen bir de övünüyor üstünlük taslıyor" anlamında kullanılır

Hem nalına hem mıhına (vurmak): Birbirine zıt olan iki yanı da desteklemek"Ben hem nalına hem de mıhına vuran adamlardan korkarım"
Hem suçlu hem güçlü: Gerçekte kendisi suçlu olduğu hâlde suç işlememiş gibi davranan ve karşısındakini suçlamaya çalışan kimse
Hem ziyaret hem ticaret: Bir yeri veya kimseyi ziyarete giden kimsenin bu görüşmeden yararlanarak başka bir işi de yapması durumunu anlatmak için kullanılır

Her kafadan bir ses (çıkmak):Bir konu üzerinde herkesin istediği gibi rastgele konuşması ve bu konuşmalardan bir sonuç alınamaması"Ortalık kızıştı her kafadan bir ses çıkmaya başladı kimin ne dediği anlaşılmaz oldu"

Her telden çalmak:Pek çok konuda bilgi sahibi olmak içinde bulunduğu ortamın şartlarına göre her çeşit iş yapabilir olmak

Hesaba çekmek:Bir kişiyi bir makamı yaptığı işler üzerine açıklama ve savunma yapmaya çağırmak"Sakın oraya gitme seni hesaba çekecekler"

Hesaba dökmek:Bir konu ile ilgili işlemlerin hesabını kâğıt üzerinde yapmak

Hesaba katmak (almak): Bir işi yaparken ya da yürütürken bir başka şeyi de göz önünde bulundurmak"Hasan`ı da hesaba katalım az zorluk çıkarmayacaktır bize"

Hesaba (kitaba) gelmez:1 Beklenmedik umulmadık 2 Sayılmayacak kadar çok pek fazla sayısız

Hesabı kesmek:Alış verişi ya da ilgiyi kesmek"Dükkân sahibi uzun zamandır borcunu ödemeyen müşterisinin hesabını kesti"


Alıntı Yaparak Cevapla